Papa Francis’in geçtiğimiz pazartesi günü sona eren Irak ziyaretyi sırasında sorun yaşanmaması için 10 gün önce protestolarına ara veren Tişrin Hareketi dün ülkenin merkezinde ve güneyindeki 4 şehirde yeniden gösterilere başladı. Zikar Valisi Nazım Veyili’nin geçtiğimiz ay sonunda istifa etmesine neden olan protestolar, Necef, Mutenna, Vasit ve Babil şehirlerinde devam etti. Söz konusu protestolarda yerel yönetimlerin görevden ayrılmasını talep eden sloganlar atıldı. Göstericiler söz konusu yöneticileri ihmalkarlık, yolsuzluk ve kötü yönetimle suçluyor. Protestolarda Necef şehrinde, Vali Luey el-Yasiri’nin görevden alınması ve yerel yönetimlerin değiştirilmesi talep edildi. Göstericilerin kovuşturulması ve öldürülmesinin yanı sıra yolsuzluk ve kota sistemine karşı sloganlar atıldı. Necefli aktivistlerden Ali es-Sunbeli, “Protestolar, Nasiriye, Hilla, Samava ve Divaniye şehirlerinde yapılan yürüyüşleri tamamlar nitelikte” dedi. Söz konusu gösteriler, başkent Bağdat’ın 280 kilometre güneydoğusundaki Mutenna şehrindeki protestolarla eş zamanlı düzenlendi. Aşiret liderleri dün düzenledikleri toplantının ardından yaptıkları açıklamda Başbakan’a önümüzdeki ekim ayındaki seçimlere kadar yerel yönetimi değiştirmeme çağrısında bulundu. Aşiretlerin protestoları öven açıklamasına rağmen, “yerel yönetimleri zorla değiştirme operasyonları ve bazı siyasi partilerin idari pozisyonları kontrol etme noktasında gösterilere başvurarak bu durumları suistimal etmesi” kınandı. Planlama Bakanlığı’nın verilerine göre Mutenna şehri nüfusunun yarısına yakını yoksul. Sadr Hareketi’nin lideri Mukteda es-Sadr dün, aktivistlere ve göstericilere yaptığı çağrıda öldürme ve adam kaçırma eylemlerinden korunma talebinde bulundu. Sadr Hareketi ve liderinin Tişrin Hareketi’yle ilişkisi aylardır gerginliklere ve karşılıklı şiddet suçlamalarına sahne oluyor. Sadr, Clubhouse uygulaması üzerinden şu açıklamada bulundu: “Aslında tamamen insani bir konudan bahsetmek isterdim. Ancak bugün Irak’ta yaşanan adam kaçırma ve suikast eylemleri, Iraklı kardeşlerimiz arasındaki çatışmalarda yaşananlar ve bu konuların siyasi olaylarda kullanılması gibi olaylara şahit oluyoruz. Bunların hiç biri bizim için kabul edilebilir şeyler değildir. Bunlara derhal son verilmelidir. Yargı ve hükümet bu durumu acil olarak sonlandırmalı. Aktivistleri, sivilleri ve tüm tarafları korumak için yasal bir müdahalede bulunmalı. Tişrin Hareketi ve Sadr Hareketi arasında mantık, bilgelik, iyi tavsiyeler dışında -tabiri caizse- adam kaçırma ve öldürme gibi yasal olmayan herhangi bir anlaşmazlık durumu olmamasını tavsiye ederim. Bu gibi durumlar düşman üçüncü tarafların işine yarayacaktır.” Diğer yandan Bakanlar Kurulu Genel Sekreterliği’nden dün yapılan açıklamada, Irak dışında 110 yaralı aktivistin tedavi talebinde bulunduğu bildirildi. Resmi istatistiklere göre 2019 yılındaki gösterilerde güvenlik güçlerinin aşırı güç kullanımı sonucu Tişrin Hareketi’nden 500’den fazla kişi öldü, binlerce kişi de yaralandı. Bakanlar Kurulu Genel Sekreterliği Sözcüsü Haydar Mecit, Irak Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Sağlık Bakanlığı, Başbakan Mustafa el-Kazımi’nin tıbbi destek ve sağlık hizmetlerinin sağlanması noktasındaki direktiflerine uygun olarak yaralı göstericiler için bir heyet oluşturdu. Çeşitli şehirlerden söz konusu departmana başvuran 110 yaralı bulunuyor. Bunların 36’sının durumu ağır ve Irak dışındalar. Departman söz konusu yaralıları Türkiye ve Hindistan’daki hastanelere tahliye etmeye başladı.” Son yaralı grubunda 26 kişinin bulunduğunu belirten yetkili, durumu iyi olan 20 vatandaşın 2 hafta önce ülkeye döndüğünü bildirdi. Tedavilerine Bağdat ve Vasit’teki hastanelerde devam edileceği bilgisini paylaştı.
مشاركة :