İran hükümeti, Viyana’daki müzakerelerde tutum belirlemek iç görüşmelere başladı

  • 4/22/2021
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

İran hükümeti, Viyanada Washington ile Tahran arasında gerçekleştirilen dolaylı müzakerelerin ikinci turunun ardından dış politikaya yönelik eleştirilerin yenilenmesi sonrasında, müzakere tutumunu belirleme yönünde iç görüşmelere başladı. Yaptırımların kaldırılması yönündeki ‘ciddiyete’ dair iyimserliğini dile getiren İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, hükümetin diplomasisini eleştirdikleri için ülkedeki ‘süper devrimcileri’ eleştirdi. Dünkü kabine toplantısında ülkesinin anlaşmaya geri dönüş şartlarına sadık olduğu ifade eden Ruhani, “Nükleer anlaşma belgesini uygulamak istediğimiz hususunda ne eksik ne de fazlası var. Anlaşmanın faydasız olmasını istemiyoruz. Herkes çözümün anlaşmanın uygulanmasında yattığını biliyor” açıklamalarında bulundu. Washington ile Tahran’ın nükleer anlaşmaya karşılıklı dönüşünün ‘üç aşamadan geçtiğini belirten Ruhani, ilk aşamanın yaptırımların tamamen kaldırılması olduğunu söyledi. Bu konuda yaptırımları uygulayan ABD’nin sorumluluğu olduğuna değinen Ruhani, aynı zamanda diğer tarafların yardımını talep ederek, tüm yaptırımları kapsaması gerektiğini söyledi. İkinci aşamanın yaptırımların kaldırılması ardından gelen ‘doğrulama’ olduğu vurgusunda bulunan Ruhani, İran’ın anlaşmada belirtilen yükümlülüklere geri dönüşünün ise üçüncü aşamayı teşkil ettiğini söyledi. Cumhurbaşkanlığı web sitesinde bildirildiğine göre “İlk adımı atmaları gerekiyor. Şuanda ciddi görünüyorlar” ifadelerini kullanan Ruhani, yaptırımların nasıl kaldırılacağını belirtilmesini istedi. Salı günü yaptığı açıklamada görüşmelerde yüzde 60 ila 70 oranında bir ilerleme kaydedildiğine değinen Ruhani, ABD tarafının ‘içtenliğinin’ sürmesiyle mümkün olan en kısa sürede bir sonuca varılacağını vurgulamıştı. Dün ise 5+1 grubundan ‘ciddiyet, içtenlik ve meselenin hızlıca çözülmesini’ istediğini belirtmişti. İran ve ABD dahil olmak üzere nükleer anlaşmanın tarafları, anlaşmayı yeniden hayata geçirmek amacıyla bu ayın başlarında Viyana’da görüşmelere başlamıştı. Nükleer Anlaşma Ortak Komisyonu’ndan sorumlu Avrupa Birliği arabuluculuğunda ABD ile İran heyetleri arasında iki tur dolaylı müzakereler kaydedilmiş, iki tarafın da anlaşmaya dönüşünün çerçevesini belirleme yönünde üç farklı çalışma grubu oluşturulmuştu. Nitekim tüm taraflar, sıkıntı ve zorluklara rağmen ilerleme kaydedildiğini ifade etti. Anlaşmayı imza atan Avrupalı ​​taraflar, dün, anlaşmanın yeniden hayata geçirilmesi yönündeki müzakerelerin ilk iki turunda ilerleme kaydedildiğini, ancak yine de aşılması gereken büyük engellerin bulunduğunu açıkladı. Diğer yandan, hükümetinin yürüttüğü politikanın 18 Haziran seçimlerinden etkilenmeyeceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Ruhani, muhaliflerini eleştirerek “Rehber, bir çerçeve çizer; biz de bu çerçeve dahilinde hareket ederiz. Bir saniyemizi dahi boşa harcamayız. Doğal olarak acele etmeyecek; meselede ilerleyeceğiz” vurgusunda bulundu. Seçimlere katılmak isteyip yaptırımların kaldırılmasını engelleme yönünde çalışanlara halkın onlara oy vermeyeceği uyarısında bulunan Ruhani, hükümetinin ekonomi alanındaki performansını da savunarak şöyle söyledi: “Uzman yüzücülerdik, ancak şimdi ellerimizi bağlayıp dediler ki ‘Hadi direnç gösterin!’. Korkmadığımız gibi naralar atmak da istemiyoruz. Gerekirse sizden daha iyi naralar atmayı da iyi biliriz. ABD hakkında tek kelime dahi söylemiyorlar, ancak kendilerine tavizsiz ‘süper devrimciler’ diyorlar. Diğer yandan da hükümete hakaret ederek onu kötülüyorlar. Yaptıkları tek şey hükümet karşıtı yalanlar atmak.” Ruhani’nin bu açıklamaları, İranlı Başmüzakereci Abbas Arakçi’nin kanalı ile İran’a ait İngilizce yayın yapan PressTV arasında tartışma kaydedildiği sırada geldi. Olay, Arakçi’nin PressTV’nin yayınını ve Viyana’daki görüşmelere dair sızıntıları ‘konuyla ilgili bilgilendirilmiş kaynaklara’ atıfta bulunarak yayınlamasını protesto etmesiyle başladı. Nitekim Twitter üzerinden konuşan Arakçi, “PressTV’nin Viyana’daki bilgilendirilmiş kaynağı kim bilmiyorum; ancak bilgilendirilmediği kesin!” vurgusunda bulundu. Buna karşılık yine bir tweet ile cevap veren PressTV ise Arakçiden kaynakların güvenilirliğini sorgulamak yerine saptırıldığına inandığı kısmı belirtmesini istedi. Nitekim kanalın atıfta bulunduğu bilgilendirilmiş kaynak, “Yaptırımların aşama aşama kaldırılmasını reddeden İran, tamamen kaldırılması gerektiğini ifade etti. İran, yaptırımlardan muaf tutulmasının askıya alınmasını, gevşetilmesini veya uzatılmasını hiçbir koşulda kabul etmeyecek” ifadelerini kullanmıştı. Aynı zamanda yaptırımların kaldırıldığını bir hafta içerisinde doğrulamanın ‘mümkün olmadığını’, bunun üç ila altı ay süreceğini de eklemişti. Diğer yandan Devrim Muhafızlarına bağlı Telegram kanalları ise dün, Viyana müzakerelerinden bilgilendirme yaparak “ABD’nin yaptırımları 120 gün süreyle askıya alması planlanıyor. Bu, nükleeri anlaşmayı kapsamayan konularda İrana istediği zaman baskı yapmak üzere Snapback mekanizmasını kontrol etmek için nükleer anlaşmaya girme yönünde bir ABD vazifesidir” ifadelerine yer verdi. Nükleer müzakere ekibine ve Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarife yönelik ‘eleştirilere’ karşı çıkan İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı İshak Cihangiri ise Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Hassas müzakere koşullarında saldırmak, kendi ayağımıza sıkmak gibidir. Bedeli ne olursa olsun seçim rekabeti gözetilmez; İranın çıkarlarını göz önünde bulundurun” dedi. Cihangiri’nin bu tweeti, hükümetin ‘oyunun sonu’ başlığı altında İran televizyonunda yayınlanan yeni bir belgesele yönelik sert eleştirisi bağlamında geldi. Nitekim belgeselde Uluslararası Kriz Grubu, eski başkanı ve ABD’nin yeni İran Özel Temsilcisi Robert Malley ile İran Dışişleri Bakanının ekibi arasındaki samimi ilişkiye ışık tutulmuştu. Belgeselde, nükleer anlaşmanın Kriz Grubunun Mayıs 2014te yayınlanan bir araştırma makalesinin ‘mükerrer’ bir versiyonu olduğu, bunun eski Cumhurbaşkanı Ali Ekber Haşimi Rafsancani’nin gruptan bir heyet ile Mart 2014’te Tahranda bir araya gelmesi ardından kaydedildiği iddia edilmişti. Belgeselde aynı zamanda Zarif ve Malley’in Donald Trump yönetiminin İranın davranışlarını değiştirmek için benimsediği azami baskı politikasını ele alma yönünde 2019da bir araya geldiği birçok toplantıya atıfta bulunuyor. Muhafazakar Jomhouri-e Eslami gazetesinde ise İran Meclis Başkanı Muhammed Bakır Galibaf’ın uranyum zenginleştirme oranının yüzde 60’lara çıkarıldığını duyurduğu tweeti ardından İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Ali Ekber Salihi ile Galibaf arasındaki ilişkilerdeki gerilime değindi. Ancak Salihi, bir televizyon röportajında söz konusu açıklamayı memnuniyetle karşılamıştı.

مشاركة :