Tayvanda bir kadın, 46 kişinin ölümüne ve düzinelerce kişinin yaralanmasına neden olan bir yangın çıkardığı iddiasıyla idam cezasına çarptırılabilir. Ekimde güneydeki Kaohsiung şehrinde 02.00 sularında başlayan yangın felaketi, 13 katlı köhne apartman bloğunda saatlerce sürdü. Savcılar, yalnızca soyadı Huang olarak paylaşılan kadının, partnerinin kanepesine tütsüden çıkan sıcak külleri kasten dökmekle suçlandığını söyledi. 51 yaşındaki kadının, tartışmalarının ardından Kuo Ching-wenin aramalarına veya mesajlarına cevap vermemesinden hoşnutsuz olduğu bildirildi. Yangından iki gün sonra gözaltına alınan Huang hakkında şimdi cinayet ve kundakçılıktan dava açıldı. Savcılar, başlangıçta kendisi de şüpheli olarak görülen Kuonun o sırada evde olmadığını ve herhangi bir suçtan ötürü hakkında işlem yapılmadığını duyurdu. Huangın sivrisinekleri kovmak için sandal ağacı tütsüsü yaktığını itiraf ettiğini fakat odasından çıkmadan önce neler yaptığına dair tutarsız ifadeler verdiğini söylediler. Bölge savcılığının açıklamasında Huangın idam cezası alması gerektiği savunuldu. Açıklamada, "Huang, olay çıkarmak ve erkek arkadaşını utandırmak için ateş yakmayı planladı. Bu da büyük bir felakete ve birçok masum kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı" dendi. "Huang pişmanlık göstermedi ve tavırları kötü ... [savcılar] mahkemenin ibret olsun diye idam cezası uygulamasını tavsiye ediyor." Yangın, Tayvandaki gevşek güvenlik standartlarına ilişkin endişeleri ön plana çıkarırken, hızla yaşlanan bir toplumda yaşlıların kötü yaşam koşullarını da ortaya koydu. Kendisini bölgesel insan hakları kalesi olarak gören Tayvan, idam cezasını uygulamaya devam ettiği için uluslararası toplumdan eleştiri almıştı. Tayvanın 4 yıllık bir aradan sonra infazları yeniden başlattığı 2010dan bu yana yaklaşık 35 mahkum idam edildi. Independent Türkçe