ABD’nin İran’dan nükleer anlaşmadaki taahhütlerine geri dönmeyeceğine dair sinyaller aldığını vurgulamasının ardından Tahran, 2015 tarihli nükleer anlaşmayı canlandırmak amacıyla başlayan, ancak geçtiğimiz Mart ayından bu yana askıya alınmış olan müzakerelerde bir anlaşmaya ulaşılması için zeminin ‘uygun’ olduğunu açıkladı. Bununla birlikte Tahran, ABDnin Rusya ile İran arasındaki ilişkilere ‘müdahalesini’ reddettiğini açıkladı. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, dün düzenlediği haftalık basın toplantısında, ABD’nin Katar’ın başkenti Doha’daki dolaylı görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlandığına ilişkin iddialarının aksine bu görüşmelerin nükleer anlaşmanın tarafları arasında devam eden diyaloga kapıyı açık bıraktığını belirterek “İyi bir görüşme oldu” dedi. Kenani, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geldiği Suriye ihtilafı konulu üçlü zirve öncesinde Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan’ın bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiklerini aktardı. AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Borrellin müzakerelerin devamı için hazırlıkları iyi niyet ve ciddiyetle takip ettiğini söyleyen İranlı yetkili, ülkesinin de bu konuyu iyi niyet ve ciddiyetle takip ettiğini kaydetti. Anlaşmaya varmak için zeminin uygun olduğuna ve ABD’nin ‘ciddi bir ve dürüst bir şekilde alması gereken siyasi karar’ dışında temel bir sorun olmadığına dikkati çeken Kenani, “ABD hükümeti bir yandan anlaşmaya varmak istediğini söylerken, diğer yandan anlaşmaya dönmenin bedelini ödemek istemiyor. ABD yönetimi bağımsız bir siyasi karar veremiyor gibi görünüyor. ABD yönetimi, meseleye Siyonist varlığın (İsrail) çıkarları açısından değil de ABD’nin ulusal çıkarları açısından bakarsa önümüzdeki dönemde anlaşma için uygun bir atmosfer olacaktır” ifadelerini kullandı. İran’ın oluşturduğu riskler İranın ABD’yi ve onun kurumlarını birleşik bir yapı olarak gördüğünü söyleyen Kenani, Başkan Joe Biden yönetiminin nükleer anlaşmayı yeniden canlandırma çabalarını hedef alan ve bu çabaları baltalayacak olan yasa tasarılarının sunulması konusunda uyardı. İranlı yetkili, ABD yönetiminin herhangi bir yapıcı olmayan eyleminin müzakereler sürecini doğal olarak etkileyeceğini ve İran’ın buna göre bir takım tedbirler alacağını söyledi. ABD Senatosu’nda Demokratların ve Cumhuriyetçiler, ABD yönetiminin İran’ın oluşturduğu riskleri değerlendirmeye ve bunlarla mücadele için bir strateji geliştirmeye zorlamayı amaçlayan bir yasa tasarısı önerdiler. Yasa tasarısı, Demokratların ve Başkan Bidenın Kasım ayında yapılması planlanan ara seçimlerde kontrolü ellerinde tutmak için savaşmaya hazırlandıkları bir dönemde Senato’ya sunuldu. Yasa tasarısının, özellikle Tahran ile nükleer anlaşmanın canlandırılmasına karşı çıkıldığından ve 2015 yılında nükleer anlaşmanın imzalanmasından bu yana hem Demokratların hem de Cumhuriyetçilerin Senato’da üzerinde anlaştığı birkaç tasarıdan biri olduğundan onaylanması için geniş bir destek bulması bekleniyor. İran’ın Dini Lideri Ali Hamaneyin danışmanlarından biri olan İran Dış Politikalar Stratejik Konseyi’nin Başkanı Kemal Harazi’nin yaptığı ve Tahranın nükleer bir bomba yapmak için gerekli teknik imkanlara sahip olduğunu öne sürdüğü açıklamasıyla ilgili bir soruya yanıt olarak Tahranın nükleer politikasında herhangi bir değişiklik olmadığına dikkati çeken Kenani, “Kitle imha silahları konusunda İran’ın Dini Lideri tarafından bu tür silahların üretiminin yasaklanmasına ilişkin verilen bir fetva var” dedi. Öte yandan İran merkezli haber sitelerinin Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan’ın “İran diplomatik yoldan, mantıktan ve müzakere masasından ayrılmadı” şeklindeki açıklamasını aktardılar. ABD’nin iç sorunlar nedeniyle müzakere masasında konuşulandan fazlasını kabul edemeyeceğini defalarca kez açıkladığını söyleyen Abdullahiyan, “Yeni hükümetimizin nükleer anlaşmanın tüm ekonomik faydalarından tamamen yararlanabilmesi önemli” ifadelerini kullandı. İranlı Bakan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kırmızı çizgilerimize saygı gösterilmeli. Nükleer anlaşmaya bağlı kalan tek tarafız. İyi ve sürdürülebilir bir anlaşmadan memnuniyet duyarız. Yaptırımları kaldıracak bir anlaşmaya varmak için diplomatik yoldan çabalarımızı sürdürüyoruz. İran diplomasi kapısını asla kapatmayacak.” ABD’nin uyarısı Öte yandan ABDnin İran Özel Temsilcisi Robert Malley, CNNe verdiği röportajda, “Tahranın nükleer anlaşmaya yeniden uyması için belirli bir son tarih olmasa da şansı çok hızlı bir şekilde azalıyor. Bir noktadan sonra herkes artık anlaşmaya varılamayacağını görecek. Eğer İran nükleer anlaşmaya geri dönmek istiyorsa, bunu yapmanın çok kolay bir yolu var. O da ABDnin değil, AB’nin belirlediği şartları kabul etmek. Bu adil bir teklif. Biz bu teklifi kabul etmeye hazırız. Bu temelde anlaşmaya hazırız ve İranın da aynısını söylemesini bekliyoruz. Ancak bu sonsuza kadar geçerli olacak bir teklif değil” şeklinde konuştu. İranın nükleer bomba elde etmenin eşiğinde olduğuna dair uyaran Malley, “İran, bu hedefe ulaşmak için yeterli bölünebilir malzemeye sahip olmaktan sadece birkaç hafta uzakta” dedi. Tahran ve Moskova arasında bir ittifak oluşturulması ihtimaline dair bir soruya Malley, “İranın şu an bir seçeneği var. Ya uluslararası arenadan tecrit edilen çok dar bir ekonomik fırsat sunan ve daha ileriye gidemeyen Rusyaya göreceli olarak bağımlı bir konumu ya da komşularıyla, Avrupayla ve dünyanın geri kalanıyla daha normal ekonomik ilişkilere sahip olmak için bir buçuk yıldır müzakere edilen anlaşmaya geri dönmeyi seçebilir” yorumunda bulundu. ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü John Kirby, düzenlediği basın toplantısında, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putinin bu hafta İrana yaptığı ziyaretinin, Ukraynayı işgalinin ardından Rusyanın uluslararası arenadan ne denli tecrit edildiğini gösterdiğini söyledi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price ise Salı günü yaptığı açıklamada, İranın, yılın geri kalanında da nükleer anlaşmadaki taahhütlerine uyum sağlamakla ilgilenmediğine dair sinyaller gönderdiğini belirtti. İranın nükleer anlaşmadaki taahhütlerine yeniden uymaya karar verip vermeyeceğini anlamaya çalıştıklarını ifade eden Price, Washingtonın müttefikleri ve ortaklarıyla, İranın nükleer anlaşmaya dönmeyeceğini açıkça duyurması halinde atılabilecek adımlar konusunda görüşmelerde bulunduğunu belirterek “Başka yollar izleyeceğiz ve bu er ya da geç olacak” şeklinde konuştu.
مشاركة :