İngiltere, Fransa ve Almanya, İranın 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmayı yeniden canlandırmaya yönelik müzakerelerde Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının (UAEA) üç bölgede bulunan uranyum izlerine ilişkin yürüttüğü soruşturmayı kapatması yönündeki talebiyle ilgili hayal kırıklığını dile getirerek bunun müzakereleri riske attığını belirtti. Avrupa Üçlüsü olarak bilinen üç ülke dün (Cumartesi) yaptıkları açıklamada nükleer anlaşmaya işaret ederek şu ifadeleri kullandı: “Bu son talep, İranın Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nın (KOEP) başarılı bir şekilde sonuçlanmasına yönelik niyetleri ve bağlılığı hakkında ciddi şüpheler uyandırıyor. İranın tutumu, yasal olarak bağlayıcı taahhütleriyle çelişiyor ve KOEP’i yeniden canlandırma olasılığını tehlikeye atıyor. İranın bir anlaşmaya varamaması göz önüne alındığında, devam eden nükleer tırmanışı ve Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’na (NPT) bağlı Güvence Denetimi Anlaşması’yla ilgili olarak UAEA ile iş birliği yapmamasıyla en iyi nasıl başa çıkılacağı konusunda uluslararası ortaklarla istişarelerde bulunacağız.” İran bu ayın başlarında ABD, Avrupa Birliği (AB) ve BM tarafından uygulanan ekonomik yaptırımların hafifletilmesi karşılığında nükleer programını kısıtladığı anlaşmayı canlandırmak için ABnin sunduğu taslağa nihai yanıtını göndermişti. Diplomatlar, İranın AB koordinatörüne verdiği yanıtın, anlaşmanın yeniden canlanmasını UAEAnın üç bölgede bulunan uranyum izlerine ilişkin soruşturmalarının kapatılmasına bağlamaya çalıştığı için geri adım niteliğinde olduğunu belirttiler. UAEA Yönetim Kurulu, İranı ajansa şeffaf cevaplar vermeye çağıran bir kararı kabul etmesinden üç ay sonra pazartesi günü toplanıyor. UAEA çarşamba günü yaptığı açıklamada, İranın nükleer silahlar için gerekli olan yüzde 90 eşiğine yakın olarak yüzde 60a varan zenginleştirilmiş uranyum stokunun, daha da zenginleştirilmesi durumunda nükleer bomba yapmak için yeterli olacak bir seviyeye yükseldiğini belirtti. Tahran, uranyum parçacıklarının kaynağı hakkında henüz net cevaplar vermedi. Öte yandan İran’ın resmi haber ajansı IRNAda dün yer alan bir habere göre, İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Deniz Kuvvetleri, Körfez sularında yakıt kaçakçılığı yapan ‘yabancı’ bir gemiye el koydu ve mürettebatını gözaltına aldı. DMO Deniz Kuvvetleri İkinci Bölge Komutanı Ramazan Zirahi “757 bin litre kaçak yakıt taşıyan yabancı bir gemi gözaltına alındı” açıklamasında bulundu. Zirahi ayrıntılara yer vermeden “Yabancı uyruklu yedi mürettebat gözaltına alınarak adli mercilere teslim edildi” dedi. Zirahi, dizel yakıt sevkiyatı yapan ve ‘bunu başka ülkelere naklederek teslim etmeyi’ planlayan gemiye İran kıyılarının 96 kilometre açıklarında el konulduğunu açıkladı. Ancak bu sevkiyatın kaynağının İran olup olmadığını doğrudan belirtmedi. Akaryakıt ve diğer petrol ürünleri İranda düşük fiyatlara satılıyor. Bu da önemli finansal getiriler elde etmek için bunların ülke dışına kaçırılması için cazip bir sebep oluşturuyor. Yaşanan diğer bir gelişmede, Arnavutluk İçişleri Bakanlığı dün bir açıklama yaparak Arnavutluk polisini hedef alan yeni bir siber saldırıya maruz kaldıklarını ve yine İranı suçladıklarını duyurdu. Olay, Tiranın temmuz ayında yaşanan benzer bir saldırıdan İran’ı sorumlu tutarak Tahranla diplomatik ilişkileri kesmeye karar vermesinden üç gün sonra yaşandı. İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada “Cuma günü ulusal polis bilgi sistemleri, alınan ön bilgilere göre temmuz ayında ülkenin kamu ve devlet hizmetleri sistemlerine saldıran ve aynı taraflarca gerçekleştirilen bir siber saldırıya maruz kaldı” ifadelerine yer verildi. Bakanlık açıklamasında, suç eylemini etkisiz hale getirmek ve sistemlerin güvenliğini sağlamak için yetkililerin deniz ve hava limanları ile sınır kapılarını izleyen bilişim sistemlerini hizmet dışı bıraktığını bildirdi. Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Twitter hesabından yaptığı paylaşımla Arnavutlukun dost ve müttefik ülkeleri tarafından daha önce kınanmış olan aynı saldırganlar tarafından gerçekleştirilen yeni siber saldırıyı kınadığını belirtti. Tiranın, 7 Eylülde Arnavutluk hükümetinin dijital altyapısını hedef alan eşi görülmemiş siber saldırının arkasında İran olduğunu açıklamasının ardından cuma günü ABD, İran İstihbarat Bakanlığı ile İstihbarat Bakanı İsmail Hatibe yaptırım uygulamaya karar verdiğini duyurdu. Buna karşılık Tahran dün, Tiranın diplomatik ilişkileri kesme kararının mesnetsiz ve siyasi saikli iddialara dayandığını vurgulayarak, ABD tarafından uygulanan yeni yaptırımları şiddetli bir şekilde kınadı.
مشاركة :