Nükleer müzakerede anlaşma yakınken, Tahran nükleer programını genişletmekte ısrar ediyor 

  • 8/22/2022
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami, Tahran’ın nükleer programını genişletmeye ve ‘2015 nükleer anlaşmasının’ yükümlülükleri ortadan kalktıktan sonra kaydedilen ilerlemeye bağlı kalınacağını teyit etti. ABD Başkanı Joe Biden ve Avrupa Troykası’ndaki müttefikleri, İranın bölgesel faaliyetlerini caydırmanın önemini vurguladı.   Muhammed İslami, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) İranda nükleer alanda yaptığı incelemelerin dünya ortalamasının çok daha üstünde olduğunu belirterek, “İran İslam Cumhuriyeti’nde, dünya nükleer kapasitesinin yüzde 2sinden daha azına sahibiz ancak dünya genelindeki teftişlerin yüzde 25i ülkemizde gerçekleştirildi. Batılı ülkeler İran’ın nükleer altyapısını bozmak istiyor, nükleer kazanımlarımızı 2015’te olduğu gibi elimizden almak istiyorlar, mantıksız ve kibirli yaklaşımlara maruz kalıyoruz" dedi.  Eğitim Bakanlığı’nın düzenlediği bir konferansta konuşan İslami, "Atom Enerjisi Kurumu’nun nükleer bir bomba üretilmesiyle ilgili faaliyeti yok, bomba yapımı söylentilerini öne sürerek nükleer enerji teknolojisine ulaşmamızı istemiyorlar. Yirmi yıla uzanan eğitim planlarımızda nükleer alanda 20 bin uzman yetiştirmeyi öngörüyoruz, nükleer tesislerin olduğu şehirlerde, nükleer enerji okulları açmayı öngörüyoruz” ifadelerini kullandı.    İslami zımnen, müzakerelerin ‘nükleer anlaşmayı canlandıracak’ bir anlaşmayla sonuçlanması durumunda, Batılı tarafların İrandan uymasını talep edecekleri olası adımlara atıfta bulunmuş oldu. Nitekim öne çıkan konulardan biri de İranın Natanz ve Fordo tesislerinde çalıştırdığı yüzlerce gelişmiş santrifüj ile yüzde 60 ve yüzde 20 seviyesinde zenginleştirilmiş uranyum stoklarının akıbetinin ne olacağıdır. Eğer anlaşma sağlanırsa, İran’ın gelişmiş santrifüjlerin parça imalatını yaptığı atölyeleri de kapatması gerekiyor. İslami yaklaşık üç hafta önce, ülkesinin teknik olarak nükleer silah üretme gücü olduğunu ancak böyle bir niyetlerinin olmadığını duyurmuştu. İranlı yetkililer geçtiğimiz günlerde, olası bir anlaşma durumunda, 120 günlük süreçte İran’ın alacağı muhtemel imtiyazlarla ilgili açıklamalarda bulundu ancak uymaları gereken ‘nükleer yükümlülüklere’ değinmediler. İran medyasının aktarımına göre şu anda şekillenen ‘anlaşma taslağı’ 30 sayfadan oluşuyor. İran ve ABD arasında kesintilerle yaklaşık 16 ay süren müzakerelerin ardından, müzakerelerin koordinatörlüğünü üstlenen Avrupa Birliği 8 Ağustos’ta taraflara ‘nihai bir anlaşma taslağı’ sundu ve haftalar içinde yanıt beklediğini duyurdu. İran söz konusu ‘nihai taslağa’ pazartesi günü yanıt verdi, ABD ise İran’ın yanıtını incelediğini açıkladı.     ABD Başkanı Joe Biden dün Almanya, Fransa ve İngiltereden oluşan Avrupa Troykası liderleri ile telefonda görüştü. Görüşmelerde, İranın nükleer programıyla ilgili mevcut müzakerelerin yanı sıra İranın bölgedeki istikrarsızlaştırıcı faaliyetlerinin caydırılması ve sınırlandırılması için ortak çabalar ele alındı. Washington ve Tahran arasında 11 ay süren dolaylı görüşmelerinin ardından mart ayında nükleer anlaşmada sona yaklaşılmıştı. Ancak İran’ın, Devrim Muhafızları Ordusu’nun ABD’nin ‘terör listesinden’ çıkarılması talebi başta olmak üzere, çözüme kavuşturulamayan bazı konular nedeniyle müzakereler durma noktasına geldi. ABD yönetiminden üst düzey bir yetkili, cuma günü CNNe verdiği demeçte, İranın Avrupa Birliği (AB) tarafından önerilen ve ‘nihai metin’ olarak nitelendirilen nükleer anlaşma taslağına verdiği yanıtta, Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) ABD’nin ‘yabancı terör örgütleri listesinden’ çıkarılmasını talep etmediğini söyledi.   Öte yandan İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyesi Fida Hüseyin Melki, ülkesinin nükleer müzakerelerde ‘Devrim Muhafızlarına’ yönelik yaptırımların devam etmesini kabul etmeyeceğini ileri sürdü. ABDyi DMO’ya yönelik yaptırımları sıkılaştırmakla suçlayan Melki, “İran ile Batı arasındaki müzakerelerde zaman zaman Devrim Muhafızlarının ABD yaptırım listesinden çıkarılması gündeme geliyor. Devrim Muhafızları’nın, nükleer müzakerelerle kendi arasında bir bağ kurulmaması gerektiği yönünde açıklamaları var, bununla birlikte, ülkemizin bazı yetkilileri, Batı’nın Devrim Muhafızlarına yaptırım uygulayarak başka amaçlar taşıdığını düşünüyor. İrana yakın bazı yetkililer, Devrim Muhafızlarının terör örgütleri listesinden çıkarılması meselesinin nükleer anlaşmada bir ön şart olmadığını açıkladılar. Ancak İran, Devrim Muhafızlarına yönelik yaptırımların devam etmesine kesinlikle izin vermeyecektir, bu İran’ın önceliklerinden biridir. Devrim Muhafızları   Anayasada tanımlanan görevlerini yerine getirecek ve yaptırımlara aldırış etmeyecektir” diye konuştu.   İran, gelecekteki herhangi bir ABD başkanının nükleer anlaşmadan çekilmesi durumunda ABDden tazminat garantisi talep ediyor. Meclis İçişleri Komisyonu Başkanı Muhammed Salih Cokar, "Anlaşmanın geleceğini garanti altına almak önemlidir, anlaşmanın akıbetinin net olmaması kabul edilemez. Anlaşmanın, İran halkının çıkarlarını sağlaması ve ülkeye ekonomik faydalar sağlayacağının kesin olması gerekir. İran para biriminin anlaşma ihtimali doğduğunda değer kazanması iyi bir göstergedir. Ancak muhtemel bir anlaşmanın somut sonuçlar doğurması beklenir. Petrolümüzü kolayca satıp gelirlerini elde edebilmeliyiz” ifadelerini kullandı.   Tahran’ın Avrupa Birliği (AB) tarafından nükleer anlaşmayla ilgili ‘nihai metne’ yanıtına dair görüşlerini AB ile paylaşmasının üzerinden iki gün geçmesinin ardından, nükleer müzakere ekibi ve üst düzey yetkililer İran Meclis’inde milletvekillerini ‘müzakere süreciyle’ ilgili bilgilendirmişti. İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani, Dışişleri Hüseyin Emir Abdullahiyan ve Başmüzakereci Ali Bakıri Kani, İranlı milletvekillerine nükleer müzakerelerle ilgili gelişmelere dair ayrıntılı brifing vermişti. Ancak muhtemel bir anlaşmanın Meclis tarafından onaylanmasının zorunlu olup olmadığı belirsizliğini koruyor. Bazı milletvekilleri buna gerek olmadığı söylerken, bazıları bunun zorunlu olduğunu savunuyor. İran medyasında yer alan iddialara göre, Tahran nükleer müzakerelerin taraflarından, anlaşma imzalandıktan sonra uygulanmaya konulması için 60 günlük bir süre talep etti.

مشاركة :