​Avrupa İran’dan ekonomi karşılığında nükleer taviz bekliyor

  • 1/27/2019
  • 00:00
  • 2
  • 0
  • 0
news-picture

Tahran ve üç Avrupa ülkesi (Almanya-İngiltere-Fransa) özel mali mekanizmanın oluşturulmasına ilişkin son adımları atmak üzere bir kez daha masaya oturuyor. Kaynakların aktardığına göre 3 Avrupa ülkesi özel mekanizmanın oluşturulması görevini paylaşırken bu ülkeler Tahran’dan FATF’ın kriterlerine uyması, balistik füze programlarını ve bölgedeki yıkıcı rolüne bir son vermesini isteyecekleri bir açıklama yayınlayacak. İran’ın endişe ettiği konu da bu. Üç Avrupa ülkesi İran ile aradaki ticareti güvence altına almak için özel bir mali mekanizmanın hayata geçirilmesi konusunda anlaşırken bununla ABD’nin yaptırımlarının verdiği zararı telafi etmek istiyor. Batılı kaynakların aktardığına göre özel mali mekanizma yarından itibaren uygulanmaya başlayacak. İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’in pazartesi günü Fransa, Almanya ve İngiltere’li üç mevkidaşı ile görüşmek üzere Brüksel’e gitmesi bekleniyor.  Avrupa birliği (AB) Dış siyaset sorumlusu Federica Mogherini de oluşturulacak özel mali mekanizmanın resmi olarak açıklanmasına ilişkin son detayları görüşmek üzere gerçekleştirilecek toplantıya katılacak. Almanya’dan yayın yapan Der Spiegel dergisinin aktardığına göre ABD Başkanı Donald Trump’ın Nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından gündeme gelen özel mali mekanizmanın idaresini Almanya ve muhasebe işlerini İngiltere üstlenecekken kanalın merkezi Fransa olacak. Avrupalı ülkeler, ABD’den gelen yaptırım tehdidinin ardından onlarca yabancı şirketin Tahran’la yaptıkları anlaşmalardan çekilmesinden sonra ağustos ayında uygulanmaya başlayan ABD yaptırımlarını telafi etmek ve İran ile yeni bir iletişim kanalı açmak istiyor. Reuters haber ajansının aktardığına göre AB’nin Dış siyaset sorumlusu Federica Mogherini,  özel mali kanalın, İran’ın füze sistemine karşı adım atılmadan önce hayata geçirilmesini şart koştu. Hükümet mali mekanizmanın ABD yaptırımlarının etkisini azaltacağını düşünürken İran, FATF grubunun kuralları nedeniyle yaptırımlarda hile yapma fırsatını kaybetme endişesi taşıdığını gizlemiyor. FATF; kara para aklama, mali suçlar ve gayri meşru faaliyetleri kontrol ediyor. Radio America’nın Farşça kanalı Radio Farda dün AB üyesi ülkelerin özel mali kanalın kurulmasının ardından nükleer anlaşmaya bağlı kalınmasına paralel olarak İran’ın bölgesel rolü ve balistik füze sistemleri hakkında ortak bir açıklama yapacağı bilgisini veren bir belgeye ulaştıklarını belirtti. Kanalın aktardığına göre AB ülkeleri, yeni mali kanalın nükleer anlaşmanın korunması çerçevesinde kurulduğu,  AB’nin bu girişimi ile İranlıların yaşam koşullarının iyileştirilmesini hedeflediği ve İran ile Avrupa arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilere olumlu etki etmesinin beklendiğini söylüyor. Özel mali mekanizma, Avrupa’ya petrol vermesi karşılığında İran’a mal satan şirketlere finansal tazminat verilmesidir ve bu SVP mali kanal olarak isimlendirilir. AB’den yapılacak açıklamada FATF standartlarına uygun olarak mali sistemlerde ve kural koyulmasında bir dizi reform gerçekleştirilmesi hususunda varılacak uzlaşmada ilerleme kaydedilmesi gerektiği belirtilirken ülkeler,  teknik danışmanlık yaparak İran’la iş birliği yapmaya hazır olduklarını açıkladı. Kaynaklar Avrupa’dan yapılacak açıklamada, AB’nin İran’ın nükleer faaliyetleri, Ortadoğu’daki artan gerilim ve İran’ın Suriye’deki rolünden dolayı çok endişeli olduğuna vurgu yapıldığını belirtiyor. Basına sızdırılan belgeye göre AB, İran’ın nükleer faaliyetlerinden endişe duyduklarını belirterek İran’dan bu faaliyetleri durdurmasını talep edecek. AB İran’dan özellikle de BM’nin 2231 sayılı kararı ile uyuşmayan programını durdurmasını istiyor. Öte yandan Avrupa Komisyonu yaptığı açıklamada İran’ın faaliyetlerinin hâkim olan güvensizliği derinleştireceğini ve bölgedeki istikrarsızlığı artıracağını belirtti. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian yaptığı açıklamada Tahran’a, balistik füze programları ve Ortadoğu’daki nüfuzu nedeniyle İran’a yaptırım uygulanması konusunda açık bir uyarı yaptı. Le Drian İran’ın nükleer programı konusunda yapılan diyalogların sonuç vermemesi durumunda Fransa’nın yaptırım uygulama yoluna başvuracağını belirtti.  Le Drian: “İran füze üretmekten vazgeçmeli ve bunları Ortadoğu’daki silahlı gruplara örnek olarak Yemen’deki Husilere vermemesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. İran’ın bölgedeki istikrarı sarsıcı faaliyetlerini durdurması gerektiğini belirten Le Drian BM’nin Suriye konusundaki 2254 sayılı kararı gereği Suriye topraklarında yabancı güç bulunamayacağını söyledi. Açıklamalarını sürdüren Le Drian “İran ile devam etmesi beklenen zor bir diyalog başlattık. Diyaloğun başarısız olması durumunda sert yaptırımlar uygulamaya hazırız. Bunu biliyorlar” dedi. Söz konusu açıklama cevap veren İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Behram Kasımi Cuma günü geç saatlerde yaptığı açıklamada “İran’ın füze alanındaki gücü meşru savunma güçlerinin bir parçasıdır. İran’ın füze programları tartışmaya açık değildir. Bu bilgi Fransızlara iletildi” dedi. İran dışişleri bakanlığının tutumuna dikkate alındığında sözcü, füze konusunda müzakere yapıldığını yalanlamaya çalışırken Tahran ile Paris arasındaki siyasi müzakerelerin sürdüğünü belirtiyor. İran dışişleri bakanlığı “Avrupa’dan yeni bir yaptırım gelmesi durumunda o ülkelerle olan ilişkilerimizi gözden geçiririz”  uyarısında bulundu. Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) aktardığına göre İran dün, Fransa’dan gelen yaptırım tehditlerine cevaben Paris’i bölgedeki istikrarı sarsmakla tehdit etti. İran dışişleri bakanlığından yapılan açıklamada “İslam cumhuriyeti her zaman bölgede barışın ve istikrarın güçlendirilmesi çağrısında bulundu” ifadeleri kullanılırken İran’ın Fransa’nın bölgeye yaptığı büyük silah satışının bölgenin istikrarını sarstığı belirtildi. Tahran, AB ile aradaki özel mali kanalın hayata geçirilmesini beklerken İran’ın FATF’ın kriterlerine uyması konusunda büyük bir tartışma yaşanıyor. Ruhani hükümeti, BM Uluslararası Suçlarla Mücadele Sözleşmesi (Palermo) ve BM Terörizmin Finansmanı ile Mücadele Sözleşmesi’ne (CFT)  uymasından kaynaklanan tehlikeler nedeniyle katılma fırsatı kaçmadan FATF’a katılmak istiyor. İran Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi (DMTK), ülkenin BM Uluslararası Suçlarla Mücadele Sözleşmesi (Palermo) ve BM Terörizmin Finansmanı ile Mücadele Sözcüsü (CFT) katılmasına ilişkin kararname konusunda verilecek son kararın ertelendiğini açıkladı. Raporlar iki kararnamenin İran’ın milli çıkarlarına zıt düşmesinden dolayı Kanun-Yargı ve Savunma-Askeriye heyetleri tarafından kabul edilmediğini gösteriyor. İran Dışişleri bakanı Muhammed Cevad Zarif DMTK’da gerçekleştirilen toplantılarda iki haftadır hükümet heyetinin temsilciliğini yapıyor. İran parlamentosu hükümet tarafından sunulan 4 kararnameyi kabul etmişti. Kararnameler, İran’ın nükleer anlaşma görüşmelerinde verdiği sözleşmelere istinaden Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine İlişkin Mali Çalışma Grubu’nun (FATF) kriterlerine uymasının önünü açmasına yönelikken İran bankaları ile aradaki ilişkilerin iyileştirilmesi için koşulan şartlardan arasında bulunuyor. Parlamentonun aldığı kararları denetleyen Anayasayı Koruma Konseyi söz konusu kararnameler hususunda milletvekilleri ile henüz bir anlaşmaya varamadı. Bunun üzerine anayasayı koruma konseyi kararnameler hakkındaki kararı DMTK’ya devretti. İran hükümeti uluslararası anlaşmalara uymasının devrim muhafızları ile onun bir kolu olan Feylek el-Kudüs’ün faaliyetlerine bir etkisi olmayacağını söylüyor. Devrim muhafızlarına yakın merkezler hükümetin aksine bunun devrim muhafızları, Feylek el-Kudüs, Hamas ve Hizbullah’ın faaliyetlerini engelleyeceğini söylüyor. Devrim muhafızları istihbarat organına yakın olan Tesnim haber ajansının aktardığına göre DMTK Genel Sekreteri Muhsin Riyazi söz konusu kararnameler hakkındaki kararın gecikmesinin milli çıkarların son kalesi olarak görülen DMTK üyeleri arasındaki derin ayrılılardan kaynaklandığını belirtti. Riyazi, İran’ın Palermo sözleşmesi konusundaki şartlarında büyük belirsizlik olduğunu belirtirken haber ajanslarının aktardığına göre Muhsin Müctehid Şebisteri “ Birçok farklı görüş bulunması bu haftaki oylamanın tamamlanmasına engel oldu” dedi. İran Milletvekili Hasan Bagi İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani’nin açık bir dille CFT’nin İran’ın yararına olmadığını söylediğini belirtti.  Bagi, Devlet Haber Ajansı Mehr’e yaptığı açıklamada  “Uluslararası anlaşmalara güvenlik, kanun ve ekonomi açısından iştirak edilmesi İran halkının ABD’ye karşı bir zafer kazanmasını sağlar ancak anlaşmalara diğer şekillerde iştirak edilirse bu bizim ABD’ye boyun eğmemizdir ve bize İran’ın bölünmesine yol açan birçok zorluk çıkartır” ifadelerini kullandı.

مشاركة :