Casusluk suçlamasıyla tutuklanan üç ABD’li İran’a tazminat davası açtı

  • 9/11/2022
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Irak sınırında yürüyüş yaparken İran tarafından casusluk suçlamasıyla tutuklanan ve bir yıldan fazla bir süre hapsedilen üç ABD’li, maruz kaldıklarını iddia ettikleri işkenceden dolayı kendilerini tutuklayan İranlı sorumlulara tazminat davası açtı. Sarah Shourd, eski eşi gazeteci Shane Bauer ve arkadaşı Josh Fattal tarafından açılan dava, Washingtonda görev yapan Federal Yargıç Richard Leon tarafından takip ediliyor. Yargıç Leon, 2019 yılında Washington Post’ta çalışan gazeteci Jason Rezaianı asılsız casusluk suçlamasıyla bir yıldan fazla bir süre hapsettiği gerekçesiyle İran’ın 180 milyon dolar tazminat ödemesi kararını vermişti. The Guardian Gazetesine göre, Shourd, Bauer, Fattal ve ailelerinin davaları yoluyla alacakları tazminat, yaptırımlar kapsamında ABD tarafından el konulan İran hükümeti varlıklarından sağlanan ‘Terör Mağdurları Fonu’ vasıtasıyla karşılanabilir. Shourd ve Bauer, serbest bırakıldıktan sonra ABDnin İrana yönelik yaptırımlarına karşı olduklarını belirttiler. 2016 yılında yaptıkları bir açıklamada, yaptırımların tamamen sorumsuz olduğunu ve en çok yoksul İranlılara zarar verdiğini söylediler. Üçlü tarafından açılan dava, Savaş karşıtı bir aktivist olan Shourd ve gazeteci Bauer’in, Arapçalarını geliştirmek için 2008de Yemene ve ardından Suriyeye taşınmasıyla birlikte esaretlerine giden hikâyeyi ele alıyor. Fattal, 2009 yılının Temmuz ayında Shourd ve Bauer’i ziyaret ederek Irak Kürdistanında bulunan ve birçok turistin uğrak yeri olan bir şelaleye yaptıkları gezi sırasında çifte eşlik etti. Üçlü yürüyüş sırasında farkında olmadan İran topraklarına geçti. Iraklı zannettikleri bir grup asker tarafından durduruldular. Yürüyüş ekipmanları, kamera, cüzdan ve pasaportları askerler tarafında kurcalandı. Üçü bir araca bindirildi ve burada üç gün boyunca canlarından endişe ederek dolaştırıldılar. Sonunda gözleri bağlı olarak başkent Tahranda bulunan kötü şöhretli Evin Hapishanesi’ne getirildiler ve burada küçük bir hücrede tutuldular. Davada, mahkûmların Amerikan casusu olduklarını itiraf etmeye zorlanır şekilde sorguya çekildiği belirtiliyor. Bauera, Amerikan paralı asker firması Blackwater için çalışıp çalışmadığı veya gazetecilik eğitimini Devrim Muhafızlarına bağlı gazetelere makaleler yazmak için kullanıp kullanamayacağı soruldu. Shourd’a ise, Pentagona herhangi bir ziyareti olup olmadığı ve ABD hükümeti için çalışıp çalışmadığı soruldu. Davada, ayrıca, bir gardiyanın Bauere Amerikalının casus olmadığını bildiğini söylediği ve “Ancak serbest bırakılmanızı müzakere etmek ABD hükümeti ve İran hükümetine bağlı” dediği belirtildi. Üçlü, dava sırasında, yakındaki hücrelerden sık sık işkence çığlıkları duyduklarını ve sıranın kendilerine gelerek bu acımasız muameleyle karşı karşıya kalacaklarından korktuklarını söyledi. Bauer, Fattal ve Shourd, tecrit sırasında neredeyse akıllarını kaçıracaklarını belirttiler. Davaya göre Bauer ve Fattal bir hücreye yerleştirildi, ancak Shourd yalnız bırakıldı ve meme şişmesi, kanser öncesi servikal hücreler ve diğer sağlık sorunları nedeniyle tedavi talebi reddedildi. İran rejimi, dönemin cumhurbaşkanı Ahmedinejadın müdahalesinin ardından Ramazan ayının sonu vesilesiyle alınan af kapsamında Shourd’u 2010 yılı Eylül ayında serbest bıraktı. Bauer ve Fattal, bir yıl sonra, dönemin cumhurbaşkanı Ahmedinejad BM Genel Kurulu toplantısı için New Yorka giderken jest amacıyla serbest bırakıldı. Bu hareket medyada büyük ilgi uyandırdı ve dönemin ABD Başkanı Barack Obama serbest bırakılmalarını kutlayan bir bildiri yayınladı. Bildiride “Tüm Amerikalılar, evlerine dönüşleri vesilesiyle tutsakların ailelerinin ve arkadaşlarının sevincine ortak oluyor” ifadeleri kullanıldı. Shourd, Bauer ve Fattal, Amerika’ya döndükten sonra travma sonrası stres yaşadıklarını ve bu durumun hayatlarına yeniden uyum sağlamalarını zorlaştırdığını anlattı. Çalışmaları New York Times ve Mother Jones gibi mecralarda yayınlanan Shourd ve Bauer, 2012de Californiada evlenmiş, ardından yedi yıl sonra boşanmışlardı. Aile üyeleri de Shourd, Bauer ve Fattalı hayata adapte etme çabalarının başarılı olup olmayacağını bilmeden yüksek düzeyde stres yaşadıklarını belirtti. Shourd, annesiyle birlikte Mayıs ayında İran hükümetine dava açtı. Shourd’un annesi kızının siyasi rehine olarak tutulduğunu iddia ederek daha sonra yaşadıkları sıkıntı için tazminat talep etti. Ardından Fattal da ailesi ile birlikte Temmuz ayında dava açtı. Sonra da Bauer, ​​ailesi ile Ağustos ayında dava açtı. İran rejimi mahkemedeki şikâyetlerine vermemiş ve cuma gününe kadar duruşma için bir tarih de belirlenmemişti. Öte yandan, İran hükümeti, Rezaianın Ekim 2016da kendisine karşı açtığı davaya hiçbir zaman yanıt vermedi. Ancak Yargıç Leon, İranın gıyabında davayı ele aldı ve 30 milyon dolarlık tazminatın yanı sıra rejimi bir daha benzer şekilde davranmaktan caydırmak amacıyla 150 milyon dolar cezai tazminat cezası verdi.

مشاركة :