Suriye’nin Halep ilinin kuzeyinde Türkiye’ye yakın Suriyeli muhalif gruplar ve Türkiye’nin nüfuzu altındaki bölgelerde el yapımı patlayıcı (EYP) vakalarının son dönemde azalmasının ardından, patlamalar eskisinden daha organize bir şekilde yeniden başladı. Suriye rejimi güçleri ve Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolleri altındaki bölgeler arasında geçiş yapan ticari konvoyların güvenliğini sağlama ve denetleme çabalarına rağmen patlama olayları yaşanıyor. Bölgedeki güvenlik yetkilileri, patlamaların ardında üçüncü bir tarafın olduğuna işaret ediliyor. Askeri polis, cumartesiyi pazara bağlayan gece, Halepin 50 kilometre kuzeybatısında yer alan Azez’in mahallelerinden birinde bir evde buzdolabına tuzaklanan bir EYP’yi herhangi bir hasara yol açmadan imha etti. Kimliğinin açıklanmasını istemeyen bir askeri polis memuruna göre operasyon sırasında evin yakınlarında yakalanan 3 şüpheli hakkında yapılan ön soruşturmalar, bomba tuzaklanan buzdolabının, Halepin kuzeydoğusundaki Menbiç’te SDG tarafından kontrol edilen bölgelerdeki nakliye ofislerinden biri aracılığıyla Azez’e getirildiğini gösterdi. Halepli aktivist Husam el-Halebi, 3 ayı aşkın bir aranın ardından EYP olaylarının, kalabalık mahallelerdeki çöp konteynırlarının yakınlarına bırakılan buzdolapları ve çamaşır makineleri gibi ev eşyalarının yanı sıra motosikletlere yerleştirilerek organize bir şekilde yeniden başlamasının sivillerin hayatlarını bir kez daha alt üst ettiğini söyledi. Halebi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçtiğimiz Cuma günü Halepin kuzeyindeki Cub el-Kusa-Cerablus yolunda bomba yerleştirilmiş bir motosikletin infilak etmesi sonucunda muhalif grupların unsurlarından ikisi hayatını kaybetmişti. Suriye Sivil Savunması’ndan bir ekip olay yerine gelerek ceset parçalarını topladı ve Cerablus’taki bir hastaneye götürdü. Bu olaydan sonra güvenlik güçleri, Halepin kuzeyindeki Afrin’in bir mahallesinde patlamaya hazır bir EYP buldu ve bomba imha ekibi tarafından etkisiz hale getirildi. Bu olaylar, siviller arasında, kamuya açık alanlarda ve pazarlarda tıpkı bu yılın başlarında olduğu gibi her an bir patlama yaşanması korkusunu yeniden körükledi. Bu yılın başlarında tuzaklanan patlayıcıların infilak etmesi sonucunda, insani yardım çalışanları ve askeri personel de dahil olmak üzere 53ten fazla sivilin öldü, çok sayıda sivil yaralandı.” SDGli yetkililer, Türkiye’nin nüfuz bölgelerinde yaşanan patlamalarda parmakları olduğu iddialarını reddederken Suriyeli muhalif gruplar, SDGnin bu olaylara karıştığı iddiasında ısrar ediyor. Ankara destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) Askeri Danışmanı Tuğgeneral Muhammed Hammadi, yaptığı açıklamada, “SDG, EYP ve diğer patlayıcıları askeri ve sivil araçlara ve motosikletlere yerleştirerek insanların güvenliğini bozmaya, kaosu yaymaya, güvenlik istikrarı yok etmeye ve bu bölgelerdeki güven ortamını yıkmaya çalışıyor. Bu, her şeyden önce sivillere karşı işlenen bir terör ve suç eylemidir. Bölgede, bu eylemlere karıştıkları şüphesiyle güvenlik güçleri tarafından yakalanan ve tutuklanan kişilerin itirafları ve yapılan soruşturmalar SDGnin sivillere ve askeri personele yönelik bu tür eylemlere karıştığını teyit eden dahil olduğunu teyit ediyor. Bu itiraflar, SDGnin eylemlerin arkasında olduğunu ve bunları finanse ettiğini doğruluyor. Bunlara DEAŞ terör örgütünün ve Suriye rejimi güçlerinin dahil oldukları başka eylemler de ekleniyor” ifadelerini kullandı. Öte yandan dün sabah İdlib’in kuzeyinde, muhalif grupların üst düzey yöneticilerinden biri, arabasına konulan bomba ile düzenlenen suikast girişiminden yara almadan kurtuldu. Patlama hasar maddi kasara yol açarken bölgedeki güvenlik yetkililerinin olaya karışanları bulmak için soruşturma başlattı. İdlibli aktivistler, kimliği belirsiz kişilerin İdlibin kuzeyinde yer alan Türkiye sınırı yakınlarındaki Kah beldesi çevresinde bulunan Nur Halep Kampı’nda muhalif gruplardan Ceyş’ul-Nasırın üst düzey isimlerinden birine arabasına yerleştirilen bomba ile suikast girişiminde bulunulduğunu, ancak olayda can kaybı yaşanmayıp maddi hasara yol açtığını söylediler. Bu olay, başta Heyetu Tahriruş Şam (HTŞ) olmak üzere birçok silahlı grubun kontrolü altındaki İdlib’de bu yıl bir ilk olarak kayıtlara geçti.
مشاركة :