Yemen ve çözümler: Arap Koalisyonu kapı açarken İran ise kilit vuruyor

  • 12/29/2022
  • 00:00
  • 2
  • 0
  • 0
news-picture

2022’de Yemende yaşananları, Yemendeki meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu ve Yemen Silahlı Kuvvetleri liderliğindeki savunma denkleminin değiştiği altın güne dönmeden açıklamak mümkün değil. 21 Kasım 2021, Husilerin yarattığı askeri gerilimin yön değiştirdiği o gün. Katı bir savunma stratejisi benimseyen Arap Koalisyonu, Husilerin stratejik bölgelerini vurdu. Suudi Arabistan’daki sivil ve hayati bölgelere saldırıların düzenlenmesi için Sana Havalimanı’nın kullanıldığını anlaşıldı. Saldırılarda, balistik füzelerin ve bombalı insansız hava araçlarının montajı için onlarca atölye ve depo yok etti. Birkaç ay sonra bayrama Maribde denk gelmeyeceklerini anlayan Husiler, bu yüzden Birleşmiş Milletler’in liderliğindeki ateşkese boyun eğmek zorunda kaldı. 2022, savunma stratejisindeki taktiksel değişimden ve Suudi Arabistan’ın 2021in ortalarında açıklanan Yemen’de çözüm girişiminden yararlanarak başladı. Suudi Arabistan, Yemen krizinin çözümü için şu hususlarda birçok kapı açtı: İran ile diyalog, Husilerle kurulan bağlantılar, Yemen hükümetinin tüm tavizlerine, aynı zamanda barış ve yardım arayışına verilen destek, barışı ilerletme yolundaki uluslararası çabalar ile olumlu ilişkiler, BM Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg’e tam destek verilmesi. Yemen hükümetinin görevlerini yerine getirmesine destek olmak isteyen Riyad, Yemen vatandaşının endişelerini hafifletmek için milyarlar değerinde bir dizi yardım ve kalkınma kampanyasına, çeşitli hizmetlere kapı açtı. İran ise bu kapılara kilit vurdu. İranın desteklediği Husi grubu, verdiği taahhütleri yerine getirmedi. Şuan ise Husiler, İranı herhangi bir ekonomik veya yardım desteği olmaksızın yalnızca silah desteği sunmakla eleştiriyor. Siyasi hayal gücü Eylül 2014 darbesi ardından Yemen’e krizi patlak verdiğinden bu yana Husiler kurban rolünü oynadı. O günlerde yalnızca ilaç ve akaryakıt zamlarına karşı protesto düzenlediklerini söylüyorlardı. Arap Koalisyonu operasyonlara başladığı sırada ise haksızlığa karşı çıktıkları ve yalnızca barış istedikleri iddiasıyla gündeme geldiler. Ancak Fransanın Aden Büyükelçisi Jean-Marie Safa’nın Aralık 2022nin başlarında Şarku’l Avsat ile yaptığı röportajda söylediği gibi, artık kimse aldanmıyor. Arap Koalisyonu’nun 2018in sonundan bu yana herhangi bir hücum operasyonu açıklamadığını belirtmekte fayda var. Arap Koalisyonu, askeri eylemlerinin çoğu iki eksene odaklandı: İlk eksen, Husilerin yarattığı gerilime karşı savunmada bulunma, askeri açıdan çözüm sağlama konusunda ısrar ve bu fikre bağlılık gösterme yönünde. İkincisi ise balistik füze ve bombalı İHA’ların fırlatılması hususunda önleyici bir tutum takınma yönünde. Suudi savunması, bin 400den fazla olduğu kaydedilen saldırıların yüzde 94ünü geri püskürttü. Yüzde 6’sı ise çoğu ıssız noktalara denk geldi. Zamar şehrinde milisler tarafından mezhepsel kurslarına tabi tutulan tutsaklar (Husi medyası) 2022’nin ilk yarısında Husilerin eline Riyad istişareleri ve ateşkes fırsatı geçti. Husilerin Riyadda bulunması, 30 milyonluk nüfusun daha fazla trajedi ile karşılaşmasını büyük ölçüde azaltacaktı. Ancak İran ayrıntılarda hep var oldu. Husiler ateşkesi kabul etti. Yemenliler ise geçmiş yıllardaki hataları düzeltecek bir Başkanlık Konseyi kurdu. Reşad el-Alimi, çeşitli siyasi güçleri ve askeri oluşumları temsil eden yedi milletvekili ile Başkanlık Konseyi başkanlığını üstlendi. Bazıları konseyi daha ilk oturumunu yapmadan önce eleştirirken birçoğu ise Yemenin karmaşık denklemine dair az sayıdaki çözümden en iyisi olduğu gerekçesiyle konseyi destekledi. Taiz’in Husilerden kurtarılmasının tamamlanması çağrısında bulunan protestocular (AFP) Konsey, Yemen meşruiyetinde eksik olan güzel bir örnekti. Başbakan Muin Abdulmelik ise kendisini tamamen ekonomiye, hizmetlere, yönetime, kalkınma çarkını hükümetin tüm imkanlarıyla ilerletmeye adadı. Nisan 2022’de kaydedilen ve birkaç kez uzatılan ateşkes, 2 Ekim’de ise sona erdi. Hükümet, Sana Havalimanı uçuşlarını, petrol türevlerinin Hudeyde’ye akışını ve en önemlisi ateşkesi sürdürdü. Husilerden ise Taiz’e giden geçişlerin açılması istendi. Ancak kendileri bu talebi hayata geçirmedi. Şarku’l Avsat’a konuşan Yemen’li aktivist Sara el-Iraki, Taiz’de yaptığı açıklamada “Taizde yeni yılda da önceki yıllarda gündemde olan hususlar dileniyor. Taiz vatandaşının keskin nişancılık ve bombardımanın durdurulması, Taiz’de ailelerine ve sevdiklerine giden yolların açılmasından başka arzusu yok. Bu dilekler yıllardır baki” vurgusunda bulundu. Geçişleri açmaya yeltenmeyen Husiler, BM Yemen Özel Temsilcisi’ni hayal kırıklığına uğrattı. Ellerine geçen fırsatları devamlı boşa harcayan milisler, barışa giden yolda ateşkesin uzatılmasını ise reddetti. Karşı diplomasi Yemen hükümeti ise Husilerin sahada yarattığı gerilime petrol ihracat limanlarını hedef alarak yanıt vermeyi seçmedi. Yemen Savunma Meclisi, Husileri terörist bir grup olarak sınıflandırarak yanıt vermeyi seçti. Bu, Yemen hükümetinin basite indirgemediği, aksine güvenceler ile birlikte eylem programına dönüştürdüğü bir adım. Foto: ABDnin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking, Nisan 2022nin başlarında Riyad istişareleri sırasında televizyon röportajı veriyor (Şarku’l Avsat) Yemen Dışişleri Bakanı Ahmed Avad bin Mubarek, Kasım 2022de Şarkul Avsata verdiği röportajda şunları söyledi: “Birçok adım atıldı. En önemlisi, terörist Husi milislerin siyasi ve saha liderleri, onlarla muamelede bulunan şahıslar, bakanlıkların liderlik kademelerini, devlet kurum ve kuruluşlarının baş makamlarını kendilerine mal edenler, diğer ülkelerin listelerinde kayıtlı olup da hüküm giymiş olanlar, savaş suçlarına dahil olanlar, ihracat hususundaki ekonomik tesislerin hedef alınmasında, nakliye şirketlerinin tehdit edilmesindeki suç ortakları ile ilgili kara listeler güncellendi. Terörist Husi milislerini finanse eden ve faaliyetlerini destekleyen kurum ve kuruluşlar da kara listeye dahil edildi. Yemen haricinde faaliyet gösteren, terörist milislerle bağları bulunan ağların izlenmesi yönünde yasal adımlar atıldı.” Hükümet, bu isim ve listelerin dolaşımını sağlamak için resmi, yasal ve güvenlik kanalları aracılığıyla iletişim sağlama, tüm teröristlerin peşine düşme ve ülkelere bu kurumlara yönelik fonlarını dondurma talebinde bulunmaya söz verdi. Güvenlik Konseyi (BMGK) ve Batılı ülkeler, doğu Yemendeki Dabbe Limanı gibi altyapılara yönelik Husi saldırılarından bahsederken ‘terörist saldırılar’ terimini kullandı. Bu terimi yetersiz bulan Başkanlık Konseyi Başkanı Alimi, Al Arabiya’ya verdiği röportajında, “Uluslararası toplum, Husi milislerine teşvik sağlamamalı. Çünkü bu onu cesaretlendiriyor” vurgusunda bulundu.

مشاركة :