Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmet Ebu Gayt, Ortadoğu’yu çevreleyen tehlikeler üzerine açıklamalarda bulundu. Ebu Gayt açıklamasında, “Ulusal devletin olmayışı, İran ve Türkiye’nin ‘Arap eti’ iştahını kabarttı” dedi. Mısır’ın Sina Yarımadası’nın güneyinde yer alan Şarm eş-Şeyhte düzenlenen Dünya Gençlik Forumu’nun üçüncü oturumuna katılan Arap Birliği Genel Sekreteri Gayt, bölgede yaşanan hareket, isyan veya devrimleri ‘Arap Baharı’ olarak tanımlamayı reddederek, bölgeyi saran ve ulusal devletin yokluğundan sorumlu olan şeyin 2003 Irak işgali olduğunu söyledi. Arap Birliği’nin İran ve Türkiye’ye karşı tutumuna da değinen Ebu Gayt, bölgedeki iki komşu ülkenin “Arap eti iştahının açıldığını” söyledi. Genel Sekreter ayrıca, isim vermeden, Nahda Barajı’nın inşa edilmesine yönelik sorunlara da dikkati çekti.Terörizmle mücadele vurgusu İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Dr. Yusuf Ahmed el-Useymin düzenlenen oturum sırasında yaptığı açıklamada, “Terörizm, bu çağın dünyayı etkileyen belası. Yayılmasının tek bir sebebi olduğu söylenemez ancak bu eğitim, sosyal ve ekonomi olmak üzere birçok sebebin birleşmesinden oluşan bir sonuç” dedi. İİT’nin terörizmi reddettiğine işaret eden Useymin, “Dökülen kanı tolere etmek için hiçbir gerekçe yoktur. Terörizmin dini, ırkı veya milliyeti yoktur” dedi. İnternetin birçok yararına rağmen, gerçek bir tehlikeye yol açan araç olabildiğini de söyleyen İİT Genel Sekreteri, “sosyal medya ve diğer ağların toplumlar arasındaki nefret ve bölünme ruhunu yaymak için kullanılabileceğine” vurgu yaptı. Useymin açıklamasında, bazı Arap ülkelerinde gerçekleşen terör olaylarının önlenmesine rağmen, bu eylemlerin şehit sayısıyla ölçülmemesi gerektiğine işaret etti. Özellikle gençlerin radikalizm ve terörizmin hedefinde olduğuna vurgu yapan Genel Sekreter, terörist eylemlerin önüne geçmek için katı siber yasaların uygulanması çağrısında bulundu.Sisi’den sağlam duruş vurgusu Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Dünya Gençlik Forumu’nun ‘Uluslararası barış ve güvenliğe yönelik mevcut zorluklar’ isimli dünkü oturumunda, terörü destekleyen ülkelere karşı sağlam duruş çağrısında bulunarak, bu tehlikeye değinilmezse dünyanın ağır bir bedel ödeyeceğine dikkati çekmişti. Sisi açıklamasında, terörle karşı karşıya kalan ülkelerle el ele vermek gerektiğinin altını çizdi. Mısır, 2013’ten bu yana çoğu DEAŞ’a bağlı olan terörist unsurlarla yüzleşmek adına Kuzey Sina’da genişletilmiş operasyonlar yürütüyor. Mısır güvenlik güçleri, radikal unsurları kontrol altına almak için geçtiğimiz yıl ‘Sina 2018 Operasyonu’ başlatmıştı.