Rusya’da hiç kimse Ukrayna savaşının Ortodoks Kilisesinin Jülyen Takvimi’ne göre 7 Ocakta kutladığı Noel’e kadar sürmesini beklemiyordu. Rusya basınında yer alan geçmiş haberlerde, Rus komutanların Kievde iki kutlama yapacakları, Batı’nın uyguladığı yaptırımların gevşetilmesiyle Rusya’nın şehirlerinde hayatın normale döneceği ve komşu ülke ile savaşın yarattığı toplumsal gerginliğin ortadan kalkacağı öne sürülmüştü. Rusya, yeni yıl ve Noel kutlamalarını ve törenlerini birbirine bağladığından genellikle yılın başından 9 Ocaka kadar süren, ülkedeki en uzun tatil yaşanıyor. Ancak bu tatilin, dini boyutunu dahi aşan özel bir önemi olmasından ötürü önceki yıllarda Ruslar için bu önemli tatil zamanlarını önceden planlamak adettendi. Ancak bu yıl durum farklıydı. Rusya’ya uygulanan yaptırımlar, en önemli yurtdışı turizm sezonuna gölge düşürürken birçok kişiyi tatil günlerini evlerinde geçirmeye itti. Savaş atmosferiyle birlikte, sıcaklıkların onlarca yıldır görülmedik seviyelere düşmesinin ardından soğuyan hava Ruslara daha da kötü bir haber oldu. Moskova çevresindeki bazı bölgelerde Noel hazırlıkları sırasında sıcaklıklar eksi 26 derecelere kadar düştü. Bu yüzden genellikle şehirlerin meydanlarında ve halka açık parklarda düzenlenen etkinlikler iptal edildi. Soğuk hava ayrıca birçok insanın kiliselerdeki gece ayinlerine katılmaktan kaçınmasına neden oldu. Yeni yıl ve Noel tatili, o eski ışıltısını büyük ölçüde kaybetmişti. Rusların gözleri ya kötü haberlerin geldiği yöne, ya da şehirlerde ve kırsal kesimlerde hayatı adeta felç eden don olaylarına çevrilmişti. Tüm bunlar yaşanırken Rus Ortodoks Kilisesi’nin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Noel için ateşkes ilan etmesi amacıyla bir girişim başlattı. Ancak Ukrayna’nın ve Batı’nın bu girişimi reddetmesi işleri daha da zorlaştırdı. Bazı Rus basın kuruluşların biraz alaylı bir şekilde Batıya Birinci Dünya Savaşı sırasında Noel ve yeni yıl için bazı cephelerde ateşkes ilan edildiğini hatırlatması dikkati çekti. Rusya basını, 25 Aralık 1914 tarihinde yeni yıldan bir hafta önce, Birinci Dünya Savaşının Batı cephesindeki çatışmaların büyük bir kısmının durdurulduğunu, hatta bazı İngiliz ve Alman askerlerinin siperlerden Noel ilahileri söyleyemeye ve bir birilerinin Noellerini tabrik etmeye başladığı hatırlattı. Öyle ki işler, düşman saflarındaki diğer askerlerle konuşmak ve onlarla hediyeleşmek için temas hatlarını geçtikleri noktaya kadar geldi. Noel arifesinde, her iki tarafın askerleri ve daha az sayıda Fransız askeri, bir birlerine yiyecek ve hediye verdikleri ‘hiç kimsenin olmadığı temas hattına’ tek başlarına gittiler. Ayrıca ölüler için ortak cenaze törenleri düzenlediler. Bir araya geldiler ve Noel ilahileri söyleyip siperlerine geri döndüler. Bazen iki karşıt tarafın askerleri birbirlerine o kadar yakın davranıyorlardı ki, ‘hiç kimsenin olmadığı topraklarda’ futbol bile oynuyorlardı. Ruslar belki de bu yıl tarihi olayı tekrarlamayı umuyorlardı, ama Ukrayna cephelerinde bu olmayacak gibi görünüyor. Rusya Devlet Başkanı Putin, ateşkes girişiminin başarısız olmasının ardından geçtiğimiz cuma gecesi Kremlin’deki bir kilisede Noel arifesi ayinine tek başına katılırken ülkedeki en önemli tatil, Ruslara onları daha kötüsünün beklediğini hatırlatan küçük bir durağa dönüştü. Bu yüzden Rusların çoğu, günlük hayatın her detayında dahi savaş alışkanlıklarının hakim olduğu bir döneme hazırlanmaya başladılar. Rusya’nın şehirlerinin çoğu, sosyal ve ekonomik boyutları dışında devam eden savaştan zarar görmezken ne üzerine bombaların yağdığına şahit oldu ne de gece gündüz uyarı sirenleri duydu. Buna karşın bir Rus analist, savaşın yansımalarının ‘Rusya’daki her eve ulaştığını’ söyledi. Bundan sonraki aşamada en belirgin özellik toplumdaki silahlanma eğiliminin güçlenmesi olacak. Tüm Rusların, ülkede şu an en öne çıkan özellik olarak seferberlik çağrısına hazırlıklı olmaları gerekiyor. Rusya merkezli “Kommersant” gazetesi, Rusya Eğitim Bakanlığının iki gün önce yayınlanan bir belge göre okullarda ve üniversitelerde askeri eğitim derslerinin verileceğini bildirdi. Rusların büyük çoğunluğu için bu yeni bir gelişme değildi. Geçtiğimiz aylarda ülkedeki tüm okullarda, eğitim kurumlarında ve hatta yurtdışındaki büyükelçiliklere bağlı Rus kültür merkezlerinde, ‘milliyetçiliği ve ülkesine sadakati teşvik etme’ başlıklı seminerler, dersler ve konferanslar düzenlendi. Bu seminerler, dersler ve konferanslar, dünyayı Batının pençesinden kurtarmanın yanı sıra Rusya’nın ‘kurtarıcı’ ve ‘değerlerin koruyucusu’ olarak tarihi konumunu yeniden tesis etmesi çerçevesinde ‘kutsal misyonu’ hakkında birçok ayrıntıyı içeriyordu. Ancak okullarda ve üniversitelerde askeri eğitim müfredatının uygulanması yeni bir adımdı. Bu minvalde Rusya Eğitim Bakanlığı tarafından yayınalan belge, askeri eğitimin temellerinin üniversitelerde önemli bir çalışma konusu haline geleceğini belirtiyor. Kommersant gazetesinin haberine göre üniversiteler, bağımsız olarak eğitim programları geliştirecek, müfredat oluşturacak ve askeri eğitim konuları da dahil olmak üzere bazı kurslar düzenleyecekler. Bu çerçevede askeri eğitim, can güvenliği uzmanlığının bir parçası olarak da verilebilir. Belgeye göre hedef kitle sadece erkekler değil. Üniversitelerde ve okullarda daha üst sınıflarda ‘askeri eğitimin temelleri’ başlıklı bir programın uygulanması onaylandı. Eğitim Bakanlığı tarafından okullara ve eğitim kurumlarına gönderilen program, akademik yılın başında uygulanmaya başlanacak. Yeni müfredata göre öğrencilerin Kalaşnikof tüfekleri, makineli tüfekler ve Makarov tabancalarını söküp takmayı öğrenmelerinin yanı sıra savaşta el bombalarının kullanılması konusunda eğitilmeleri gerekiyor. Ayrıca öğrencilere ‘uluslararası, askeri, siyasi ve yerel olayları ve gerçekleri ulusal bir bakış açısıyla’ nasıl değerlendirecekleri öğretilecek. Öğretim üyeleri ‘askeri ve siyasi eğitim’ başlıklı bir program çerçevesinde ‘modern uluslararası ilişkilerin gelişiminin yeni yönleri ve özellikleri’ hakkında bilgi alışverişinde bulunacak ve ‘çok kutuplu bir dünyada Rusyanın konumunun ve rolünün’ yanı sıra ‘sosyal, ekonomik, politik, askeri ve teknik gelişmenin ana yönlerinden’ bahsedecekler.  Putin’in, Kremlindeki Noel ayinine tek başına katılması Rusya Devlet Başkanı Putin, cumartesi günü Rus Ortodoks Kilisesinin halka açık bir törende diğer insanlara katılmak yerine Kremlin’deki katedralinde düzenlenen Noel ayinine tek başına katılmayı tercih etti. RIAnın haberine göre Putin, Noeli genellikle başkent Moskova’nın çevresindeki bölgelerde kutluyordu. Ancak yıllar sonra ilk kez bu yıl Moskovada kutladı. Devlet televizyonu önce Putin’in katedralde tek başına katıldığı ayini, ardından Moskovadaki Kurtarıcı İsa Katedralindeki halka açık düzenlenen ayini ekranlara taşıdı. Putin, geçtiğimiz yıl, Paskalya bayramını binlerce kişiyle birlikte kutlamıştı. Geçtiğimiz yıl ki Noel ayinine ise Moskovanın dışındaki resmi konutu Novo-Ogaryovoda tek başına katıldı. Rus Ortodoks Kilisesi, Rusya’nın Ukraynada yürüttüğü savaşı destekliyor. Moskova Patriği Kirill, geçtiğimiz perşembe günü, her iki tarafı da Putin tarafından ilan edilen 36 saatlik Noel ateşkesine uymaya çağırdı. Patrik Kirill, cuma günü düzenlenen ayin sırasında Ukraynaya Moskova ile köklü bağları olan Ortodoks Kilisesi’nin Ukrayna’daki şubesine baskı uyguladığı eleştirisinde bulundu. Ukrayna Güvenlik Servisi (SBU) geçtiğimiz ay Kiev-Pechersk Lavra isimli Ortodoks Hristiyan manastırına baskın düzenlemiş, üst düzey bir din adamını ‘Rusya’nın politikalarını destekleyerek Ukrayna karşıtı faaliyetlerde bulunmakla’ suçlamıştı.