Paristeki insan hakları aktivistleri, Fransız diplomasisinin yakın zamanda bir insan hakları örgütünün Cezayir makamları tarafından kapatılmasını ve bu ülkedeki diğer insan hakları ihlallerini kınamadaki ‘çekincesini’ eleştirdi. AFP’nin haberine göre, Cezayirdeki insan hakları durumu hakkında Pariste düzenlenen bir basın toplantısında konuşan Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu Başkanı Patrick Baudouin, “Fransız diplomasisinin veya daha genel olarak Fransız makamlarının, örgütlerin tasfiyesi söz konusu olduğunda çok çekingen davranmalarından üzüntü duyuyoruz” ifadelerini kullandı. Cezayir İnsan Haklarını Savunma Örgütü, geçtiğimiz Ocak ayının sonunda, Cezayir makamları tarafından yürütülen bir soruşturma sonunda örgütün kapatılmasına karar verildiğini duyurdu. Baudoin, ‘Fransız hükümetinden Cezayir İnsan Haklarını Savunma Örgütü konusunda harekete geçmesinin talep edildiğini’ vurguladı. Fransız hukukçuya göre Paris, Fransa-Cezayir ilişkileri ve aynı zamanda jeopolitik nedenlerle hareket etmekte zorluklarla karşılaşıyor. Baudoin, “Ukrayna kriziyle birlikte Fransanın Cezayir petrolüne ve diğer kaynaklarına ihtiyacı var, bu yüzden olası eylemlerin sınırlarını açıkça görebiliriz" dedi. Baudouin, Fransanın ‘Avrupa içinde ve Avrupanın sesi aracılığıyla Cezayir İnsan Haklarını Savunma Örgütü’ne yardım etmeye çalışmak ve daha geniş anlamda Cezayirli insanlara yardım etmek için hareket edebileceğini’ umduğunu ifade etti. Basın toplantısında Tunusta sürgünde bulunan Cezayirli bir insan hakları savunucusu olan Zaki Hannachenin videosu da paylaşıldı. Hannache, protesto hareketinin başlangıcından bu yana Cezayirde meydana gelen en az 5 bin 500 dava, bin 200 gözaltı emri olduğunu ifade etti. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron geçtiğimiz Ocak ayında ülkesinin Cezayirdeki sömürge tarihi için af dilemeyeceğini söyledi. Cezayirli mevkidaşı Abdulmecid Tebbun ise iki ülke arasındaki ‘hafıza ve uzlaşma’ dosyası üzerinde çalışmaya devam etmeyi umuyor. Öte yandan hukuk profesörü Mevlüd Boumghar, düzenlediği basın toplantısında, Cezayirdeki insan hakları ihlallerinin mevcut durumu dikkate alınmadıkça, ‘hafıza ve uzlaşma’ dosyasıyla ilgili herhangi bir çalışmanın ‘anlamsız’ olacağını söyledi.