Tahran, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinkenın İranın silah alımlarını engelleyeceklerine dair taahhüdüne duyduğu öfkeyi dile getirerek, bu açıklamayı ‘provokatif’ ve bölge ülkeleri arasındaki ‘anlaşmazlıkları körükleme’ girişimi olarak nitelendirdi. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, düzenlediği basın toplantısında, ‘İranın askeri programı yalnızca savunma ve caydırıcı boyutlara sahiptir ve İrana saldırma niyetinde olmayan hiçbir ülkeye karşı değildir” ifadelerini kullandı. ABD Dışişleri Bakanı Blinken, geçtiğimiz perşembe günü İranın insansız hava araçları (İHA) için yedek parça temin etmesini engellemeyi amaçlayan yaptırımları atlatan uluslararası şirketlerden oluşan bir ağa ABD yönetimi tarafından geçtiğimiz çarşamba günü yeni bir yaptırım paketi uygulanmasını yorumladığı sırada Tahran’ı ‘bölgeyi istikrarsızlaştırmaya çalışmakla’ suçlayarak İranın silah pazarına girme arayışını engelleme sözü verdi. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Kenani, ABD yönetimi tarafından uygulanan yeni yaptırımlarını eleştirirken “ABD Dışişleri Bakanının (Antony Blinken) İran’ın askeri programına ilişkin provokatif açıklamaları, ABD silahlarının pazarlanmasını sürdürme amaçlıdır” şeklinde konuştu. Kenani, Washingtonı ‘İrana karşı başarısız olan sindirme projesini pekiştirmeye çalışmakla ve bölge ülkeleri arasında anlaşmazlıkları körüklemekle’ suçladı. Kenani, sözlerini şöyle sürdürdü: “İran, ABD Dışişleri Bakanının asılsız açıklamalarının aksine, bölge ülkeleri arasında dış müdahaleden uzak bir şekilde güvenliğin ve ortak çıkarların sağlanması için iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde bölgesel diyalog ve iş birliğine önem veriyor.” Kenani, Suudi Arabistan başta olmak üzere İranın bölgedeki bazı ülkelerle ilişkilerinin iyileştirilmesine atıfla “Mevcut olumlu gelişmeler de bu çerçevede gerçekleşiyor” dedi. ABDnin ‘düşünülmemiş ve yanlış’ olarak nitelediği eylemleriyle ‘bölgede onlarca yıldır güvensizliğin ve istikrarın kaynağı olmakla’ suçlayan Kenani, “Bölge ülkelerinin meselelerine yanlış, müdahaleci ve sorumsuz yaklaşımlarından vazgeçmesi bu ülkenin çıkarınadır” ifadelerini kullandı. İran Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) yakınlığıyla bilinen Tesnim Haber Ajansı, Blinkenın İran askeri programıyla ilgili açıklamalarını ‘sanrı’ olarak nitelendirdi. İran Silahlı Kuvvetleri’ne ait İHA’lar İran ordusu, geçtiğimiz hafta onlarca saldırı ve keşif İHAsı aldığını duyurdu. İran Ordusu Harekat Başkan Yardımcısı Amiral Mahmud Musevi, ordunun artık uzaktaki hedeflere karşı saldırılar düzenlemeyi planlayabildiğini söyledi. İran’ın resmi haber ajansları, İran Hava Endüstrileri Kurumu Başkanı General Afşin Hacefard’ın İran ordusunun İHA’lar için daha geniş menzillere ulaşmaya çalıştığını söylediğini aktardı. Haber ajanslarına göre General Hacefard, İHA’ları ‘düşmanın stratejik derinliğine nüfuz etmemizi sağlayan stratejik bileşenlerden biri’ olarak tanımladı. İran Silahlı Kuvvetleri, İran’ın Dini Lideri Ali Hamaneyden daha fazla destek gören paralel ordu, DMOnun yıllar süren üstünlüğünden sonra silahlarının modernizasyonuna hız vermeye başladı. DMO, balistik füzelere ve İHA’lara sahipken Silahlı Kuvvetler, büyük çoğunluğu İranın 1979’daki devrimden düşen Şah rejimi sırasında imzalanan silah anlaşmaları kapsamında Batı ülkelerinden satın aldığı silahların yer aldığı mühimmata sahip. İranın resmi haber ajansı IRNA’ya göre İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, cumartesi günü DMOnun kuruluş yıldönümü vesilesiyle yaptığı açıklamada, “DMOnun stratejik imkanları, İranlıların emniyetinin ve asayişinin teminatı, ülkenin caydırıcılık gücünün gelişmesi, düşmana korku, devrimi ve rejimi korumanın önemli bir ayağıdır” dedi. G7 ülkeleri, geçtiğimiz salı günü, İranın ‘istikrarsızlaştırıcı’ olarak nitelendirdikleri, füzelerin, İHA’ların ve ilgili teknolojilerin transferini de içeren faaliyetleriyle ilgili endişelerini dile getirerek Tahranı Ukraynada kullanılan İHAların tedarikini durdurmaya çağırdı. G7 ülkeleri dışişleri bakanları Japonya’daki toplantılarının sonunda yaptıkları ortak açıklamada, “İranın asla nükleer silah geliştirmesine izin vermeyeceğimize dair kararlılığımızı bir kez daha vurgularken İran’ı nükleer tırmanışı durdurmaya çağırıyoruz” ifadesini kullandılar. Bakanlar, İranı daha fazla gecikmeden nükleer silahların yayılmasını önleme konusundaki yasal ve siyasi yükümlülüklerini yerine getirmeye çağırdıklarını da eklediler. ABD, İran’ın İHA programına karşı son adımlarını, 2015 yılı nükleer anlaşmasını yeniden canlandırma çabalarının sekteye uğramasının ardından atarken Tahran ile Batı arasındaki ilişkiler, İran’ın güvenlik güçlerinin Kürt genç kadın Mahsa Amini’nin geçtiğimiz eylül ayında ahlak polisi (İrşad Devriyeleri) tarafından gözaltına alındıktan kısa bir süre sonra ölümü üzerine başlayan protesto gösterilerine sert müdahalesi sonrası giderek gerginleşti. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre İran, İHA üretiminde ilerleme kaydetmesine rağmen, harap durumdaki hava filosunu modernize etmek için Rus yapımı Suhoy-35 savaş uçaklarından satın almaya çalışıyor. Bunun nedeni ise ABD yaptırımlarını kısmen atlatması ve hem ABD hem de Avrupa şirketlerinden yedek parça satın alabilmesi. ABD ve Avrupa ülkeleri tarafından İran’a uygulanan yaptırımlar, eski ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin 2020 yılının ekim ayında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 2007 yılında İrana uyguladığı silah ambargosunu uzatma çabalarının Tahran ile büyük güçler arasında 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşma çerçevesinde başarısızlıkla sonuçlanmasına rağmen İranın silah piyasasındaki faaliyetlerine yönelik etkisini sürdürüyor. İran Silahlı Kuvvetleri’nin geçtiğimiz hafta düzenlenen yıllık geçit töreni sırasında, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, ülkesinin artan askeri imkanlarını savundu ve yabancı güçleri, özellikle Amerikalıları, bölgeyi bir an önce terk etmeye çağırdı. Buna karşın Reisi, ülkesinin bölgesel varlığının ‘güvenliği teminat altına aldığını ve yabancı güçlerin varlığını tehdit ettiğini’ söyledi. İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney, geçtiğimiz hafta Silahlı Kuvvetler’in üst düzey komutanlarına ‘güç konusunda herhangi bir seviyeyle yetinmeme’ ve ‘düşmanları caydırmak konusunda ilerleme’ çağrısında bulundu. Artan gerilim İran Deniz Kuvvetleri Komutanı Şehram İrani, perşembe günü devlet televizyonuna yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Deniz Kuvvetleri, yaptığı bir manevrayla ABD Donanmasına ait bir denizaltıyı Hürmüz Boğazı sularına girerken yüzeye çıkmaya zorladı.” Bu gelişme, Körfez bölgesinde İran ile ABD kuvvetleri arasındaki son sürtüşme olarak görüldü. İrani, Tahranın ABD denizaltısının ‘tehlikeli’ hamlesi nedeniyle uluslararası toplum nezdinde dava açacağını söyleyerek, Washingtonı yanıt vermeye çağırdı. İranlı komutan olayın ne zaman yaşandığına değinmezken ABD Beşinci Filosu’ndan hızla yapılan bir açıklamada, İranın açıklamalarını ‘tamamen yanlış’ ve ‘yanıltıcı bilgi’ olarak nitelendirildi. İran Deniz Kuvvetleri, nisan ayı başlarında Umman Körfezi yakınlarında uçuş yaptı görülen ABD’ye ait bir keşif uçağını uyardığını duyurmuştu. İran ile ABD arasındaki gerilim, özellikle Suriye’nin doğusunda ABD tarafından kullanılan askeri üslerin İran destekli milislerin İHAları tarafından saldırıya uğramasının ardından arttı. ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, 28 Martta Senato Silahlı Kuvvetler Komitesindeki bir oturumda, İranın ABD Başkanı Joe Bidenın göreve gelmesinden bu yana ABD’nin bölgedeki çıkarlarına 83 kez saldırı düzenlediğini söyledi. Aynı oturumda Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley ise ABD Silahlı Kuvvetleri komutanlarının, İranın nükleer silah geliştirmeye karar vermesi durumunda Biden yönetiminin dikkate alması için çeşitli seçenekler geliştirdiğini belirtti. İran’ın ‘nükleer silah elde edebilme yeteneğini geliştirmek’ için birtakım adımlar attığını da sözlerine ekleyen Orgeneral Milley, böyle bir kararın alınması halinde İran’ın iki haftadan daha kısa bir sürede bir nükleer silah geliştirmek için bölünebilir malzeme üretebileceğini ve gerçek bir nükleer silah üretmenin birkaç ay süreceğini vurguladı. Milley, İran’ın teröristleri ve vekil güçleri destekleyerek Ortadoğu’nun istikrarını tehdit ettiğini açıkladı. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı General Michael Erik Kurilla, İran’nın İHA filosunun yarattığı tehlikenin ve Ortadoğudaki uzak noktaları vurabilen binlerce balistik ve seyir (kruz) füzesi ile Ortadoğudaki en büyük ve en çeşitli füze cephaneliğine sahip olduğu konusunda uyarıda bulundu. ABD Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komitesi’ne konuşan General Kurella, “İran rejimi şu anda bölgedeki en büyük ve en yetenekli İHA gücüne sahip” dedi. General Kurella, ‘bu yetenekler nedeniyle İranı caydırmanın, CENTCOM tarihinde her zamankinden daha acil bir mesele olduğunu’ vurguladı. Diğer taraftan Avrupa Birliğinin (AB) Rusyaya İHA tedarikine karşı yeni bir yaptırım paketi yayınlaması beklenirken AB dışişleri bakanları bugün Brükselde yeniden bir araya gelecek. Toplantıda İran’daki protesto gösterilerinin güç kullanılarak bastırılması ele alınacak.
مشاركة :