Tahran nükleer silah üreteceği iddialarını yalanladı

  • 1/23/2020
  • 00:00
  • 8
  • 0
  • 0
news-picture

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Avrupalı ​​güçlere seslendi. Onlardan ABDnin İranın dünya güçleriyle imzaladığı nükleer anlaşmayı zayıflatmak için izlediği adımları izlememelerini isteyen Ruhani, “İran, anlaşma devam etsin ya da etmesin, nükleer silah edinmeye çalışmayacak” ifadelerinde bulundu. Diğer yandan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise dünkü açıklamalarında, ülkesinin İranın nükleer hırsı konusunda esnek olmayacağını vurguladı. Macron, Fransa’nın Tahran’ın nükleer silaha sahip olmasına asla izin vermemek için kararlı olduğunu belirtti. Dün hükümet toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani; Fransa, İngiltere ve Almanyayı anlaşma konusunda “ABDnin yaptığı hatadan” kaçınmaya çağırdı. Yükümleri azaltmanın nükleer anlaşmaya ters düşmediğini öne süren Ruhani, ülkesinin bu konuda beş adım attığını açıkladı.Reuters’ın haberine göre Ruhani, şu ifadeleri kullandı: “İran, anlaşma devam etsin ya da etmesin, nükleer silah edinmeye çalışmayacak. Ancak anlaşmanın ihlalinin sonuçlarından Avrupa güçleri sorumlu olacak. Biz tâbi olduğumuz nükleer anlaşmadan hala çıkmış değiliz. Anlaşmaya uyuyoruz. Siz hangi gün tüm yükümlülüklere geri dönerseniz biz de aynı gün döneceğiz. Söyleyip durduğunuz sloganların yaptığınız toplantıların ve savurduğunuz tehditlerin bir önemi yok” İran’ı nükleer anlaşmayı ihlal etmekle suçlayan bu üç ülke, bu ay, nükleer anlaşmada öngörülen “İhtilaf Çözüm Mekanizması’nı” etkinleştirmeyi kararlaştırmıştı. Bu mekanizma, en nihayetinde Birleşmiş Milletlerin yaptırımlarına yeniden dönülmesi için meselenin Güvenlik Konseyine taşınmasına yol açabilir. İranlı yetkililer ise bu hafta yaptıkları açıklamalarda bu mekanizmanın gerçekleşmesi halinde bir dizi adım atmakla tehdit etti. Bunlar arasında 2015’te imzalanan bu anlaşmadan, hatta 1968’de imzalanan ve nükleer silahların kontrolü konusunda temel oluşturan Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşmasından (NPT) çekilme tehditleri de vardı. Önceki tutumunu tekrarlayan Ruhani, ABD’ye yönelik eleştirilerini yineledi. Süleymani’nin ölümünün ABD yönetiminin büyük hatalarından biri olduğunu ve bunun cezasının çekileceğini vurgulayan Ruhani, sözlerine şöyle devam etti: “ABD, uluslararası hukuk düzeyinde ve Birleşmiş Milletler açısından ahlaki, politik ve yasal anlamda ciddi bir hata yaptı. Siz de mi hata yapmak istiyorsunuz? Hepimizin nükleer anlaşma çerçevesinde yükümlülükleri olduğunu onlara uymamız gerektiğini biliyorsunuz” Aynı zamanda ABD yönetiminin İran halkı üzerindeki etkisini azaltmak isteyen Ruhani, “Beyaz Saray sakinleri, İran milleti adına karar alamaz. Zirâ bu halk, hakkındaki kararları inanç, direniş ve yüksek maneviyatın sarayından alır” IRNA haber ajansına göre, İran Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Mahmud Vaizi, “Bazıları İran dosyasını Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine yönlendirecek gibi görünüyor. Şayet böyle bir şey olursa nükleer anlaşmadan çekilme gibi daha ciddi kararlar alacağız” açıklamalarında bulundu. Öte yandan İran ve Suudi Arabistanın sorunların üstesinden gelmek için başbaşa çalışmaları gerektiğini belirten Vaizi, “İran ile Suudi komşusu arasındaki ilişkiler, Tahran ile ABD ilişkilerine benzememelidir. Tahran ve Riyad sorunların üstesinden birlikte gelmeliler” ifadelerini kullandı. Reuters’ın aktardığına göre Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan ise  Davos’ta yaptığı açıklamada, herhangi bir müzakerenin koşulu olarak, İran’ın “bölgesel gündemini şiddet yoluyla ilerletemeyeceğini” kabul etmesi gerektiğini belirtti. Avrupa’nın söz konusu mekanizmayı aktifleştirerek Washingtonun baskısına boyun eğdiğini öne süren İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif de, ABD’nin Avrupa başkentlerini harekete geçmedikleri taktirde gümrük vergisini uygulamakla tehdit ettiğini ifade etti. Avrupalı ​​diplomatlar ise mekanizmayı Trumpın tehditlerine bakılmaksızın aktive edeceklerini açıkladı. Amerikan Başkanı Donald Trump, emrettiği “azami baskı” politikasının İranı nükleer faaliyeti azaltacak, füze programını sonlandıracak ve Ortadoğu’daki vekil savaşlarını durduracak olan daha kapsamlı bir anlaşmaya itmeyi amaçladığını belirtti. Diğer yandan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron dün İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin ile Kudüste yaptığı görüşme sonrasında yaptığı açıklamada, “Fransa, İranın asla nükleer silaha sahip olmasına asla izin vermemek ve bölgedeki askeri yükselişten kaçınmak konusunda kararlı” ifadelerini kullandı. Şarku’l Avsat’ın Reuters’dan aktardığı habere göre, Başbakan Binyamin Netanyahu ise Tahran’ın attığı adımların ardından Fransayı ABD’nin İran üzerinde izlediği baskıya katılmaya çağırdı.

مشاركة :