Ezher ve Vatikandan İnsani Kardeşlik Beyannamesi

  • 2/5/2019
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)’nin başkenti Abu Dabi’de dün Dünya çapında 1,2 milyar üyesi bulunan Katolik Kilisesinin ruhanî lideri Papa I. Franciscus ile El Ezher Şeyhi Dr. Ahmed Tayyib arasında “İnsani Kardeşlik Beyannamesi" imzalandı. Beyanname, halklar arasında sevgi ve iletişim köprüsü kurmak ile yobazlıkla mücadele etmeyi içeriyor. Beyannamenin imzalanmasında BAE Dubai Şeyhi Muhammed bin Raşid Al Maktum ile Abu Dabi Emirliği Veliaht Prensi ve BAE Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutan Yardımcısı Muhammed bin Zayed Al Nahyan da hazır bulundu. İmza töreninde yaptığı konuşmada Şeyh Muhammed bin Raşid, yapılan her oturumda insanların birbirine yaklaşmasını çabalayan kurum ve kişilere “İnsani Kardeşlik” ödülü verileceğini söyleyerek ilk ödülün dünyada barışı sağlamak için gösterdikleri çabadan dolayı Papa ve Ezher Şeyhine verildiğini açıkladı. Raşid, “Zayed bin Sultan Al Nahyan’ın,  çoğulculuk ve kardeşçe yaşama ülkesinde iki büyük misafiri ağırlamaktan mutluluk duyduğunu” söyledi. “İnsani kardeşlik” görüşmesinin farklı Dinlere mensup insanlar arasındaki çoğulculuk ve diyaloğa verilen önemin bir kanıtı olduğunu ifade eden Raşid, “Hükümet, BAE halkı ve bu güzel topraklarda yaşayan insanlar adına söylüyorum ki, “İnsani Kardeşlik” bayrağını birlikte taşıyacağız ve dünyayı daha barışçıl ve hoşgörülü bir yer haline getirme çabalarını desteklemeye devam edeceğiz” dedi. Beyanname, dünya barışı için diyalog kültürü ve bir arada yaşama ve karşılıklı işbirliğini benimsemeye çağırıyor. Ayrıca dünya liderleri, uluslararası politika belirleyicileri ve küresel ekonomiyi de hoşgörü, birlikte yaşama ve barış kültürünü teşvik etmek, kan dökmeyi durdurmak, savaşları, çatışmaları ve kültürel ve ahlaki çöküşü sonlandırmak için müdahale etmeye çağırıyor. Beyanname, Dinlerin; nefret, şiddet, radikalizm ve hoşgörüsüzlüğü körüklemek için kullanılmasına son verilmesini, Dinlere yönelik tüm inananlar arasında uzlaşma ve kardeşlik çağrıları yapılmasını ve vicdan sahibi herkesin nefret dolu şiddet ve kör taassuptan vazgeçmesini istiyor. Papa: Selamunaleykum Konuşmasına Arapça “Selamun Aleykum” diyerek başlayan Katolik Kilisesi Ruhani lideri Papa Franciscus, Abu Dabi’de yaptığı konuşmada, “insanın kardeşine uyguladığı nefret ve baskıyı haklı çıkarmak için Tanrı’nın adının kullanılmasını kutsala yapılmış büyük bir saygısızlık” olarak niteledi. Papa, insanlar arasında nefret ve kör taassubu alevlendirmek için dinlerin kullanılması caiz değildir dedi ve Tanrı isminin baskı, terör ve katletme olaylarında kullanılmasının da doğru olmadığını dile getirdi. Papa, “Kardeşine düşmanlık, bir otokrasi eğilimidir. Bu durum, insanın yaratılışına olduğu kadar hayatın tüm yönlerini tehdit eden bir tuzaktır. Yani dindarlık ve hoşgörüye bir tuzak” dedi. Papa konuşmasına şöyle devam etti: “Bu ziyaretin sembolü, ağzında zeytin dalı taşıyan bir güvercin. Bu güvercinin uçması için iki kanata ihtiyaç var. Bu kanatlar eğitim ve adalettir. Education (Eğitim) –kökeni Latince  ēducātiō kelimesidir. Öne Çıkarmak, anlamındadır- insan nefsinde değerli kaynakların çıkarılmasını gerekli kılar.” “Farklılık cesareti, niyetlerin samimiyetine dayanan diyaloğun ruhudur” diyen Papa, dijital çağda çocuk onuruna ilişkin daha güvenli toplumlar için ilk uluslararası forum olan dinler arası ittifakın Kasım ayında Abu Dabide yapılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve aynı konunun bir yıl önce Roma’da da ele alındığını belirtti. Papa Franciscus, müreffeh bir gelecek oluşturmak için işbirliğinin önemini vurguladı ve şöyle dedi: “Başka alternatif yok. Ya geleceği birlikte inşa ederiz, ya da gelecek olmaz. Özellikle Dinler, halk ve kültürler arasında köprü kurma görevinden vazgeçemezler. İnsanlık ailesinin uzlaşma kapasitesini, umut vizyonunu ve somut bir barış yolunu olgunlaştırmasına yardımcı olmak için Dinlerin etkili, cesur olmasının zamanı geldi. Savaş sadece sefalet yaratır, silahlar da sadece ölüm. İnsani kardeşlik, dinlerin temsilcileri olan bizlere savaş kelimesini ima edecek her şeyi yasaklamamızı gerekli kılar. Gözlerimizin önünde savaşın uğursuz sonuçlarını görüyoruz. Suriye, Yemen, Irak ve Libya’ya da olduğu gibi. İnsanlık ailesinin kardeşleri olarak silah kuvveti mantığına karşı Tanrı’nın dilediği birliğe uyalım. Sınırdaki silahlanmaya, duvarların inşa edilmesine, fakirlerin feryatların boğulmasına, ilişkilerin ekonomik güçle değerlendirilmesine karşı duanın gücüyle duralım. Bugün hep birlikte olalım. İyi irade sahibi bütün insanları cesaretlendirelim. Tanrı barış arayan insanlarla beraberdir. Bu yönde yeryüzünde atılan her adım gök tarafından bereketlendirilir.” Ezher Şeyhi: Tüm semavi Dinler teröre karşıdır Ezher Şeyhi Ahmed et-Tayyib yaptığı konuşmada, Semavi Dinlerin, terör olarak isimlendirilen tüm silahlı örgüt ve hareketlerden uzak olduğunu söyledi ve konuşmasına şöyle devam etti: “Bütün Dinler kan dökmeyi yasaklamaktadır. Allah, tüm Dinlerde bir canlının öldürülmesini yasaklamıştır.” 11 Eylül 2001 tarihinde New Yorktaki ikiz kulelerin bombalanmasının İslam ve Müslümanlara büyük zarar verdiğine dikkat çeken Tayyib,  “Olay, İslamı kan dökmeye susamış bir din şeklinde göstererek Müslümanlara büyük bedeller ödetmiştir” dedi. Ezher Şeyhi “Din adına başlatılan savaşlardan ve öldürülen insanlardan Din sorumlu değildir” dedi ve ekledi: “Bu bazı Din adamları, Dinin kabul etmediği ve saygı duymadığı pervasız politikaları kullanarak kendi amaçlarını gerçekleştirmeye çalışıyorlar” dedi. Şeyh, Müslümanları vatanlarının ortağı olan Ortadoğu’daki Hristiyanları korumaya ve yaşadıkları ülkelerdeki kanunlara saygılı olmaya çağırdı. Tayyib şunları söyledi: “Hristiyan kardeşlerinizi her yerde kucaklamaya devam edin. Onlar vatanımızdaki ortaklarımız ve Kuranın bize hatırlattığı gibi sevgi açısından bize en yakın olan insanlar.” Şeyh konuşmasına şöyle devam etti: “Batı’daki Müslümanlara şunu söylüyorum: Toplumunuzla bütünleşin. O toplumda dini kimliğinizi koruduğunuz gibi ülkenin yasalarına da saygı gösterin. O toplumların güvenliği dini sorumluluğumuzdur. Dini emanetten dolayı Allah önünde sorguya çekileceksiniz.” Ezher Şeyhi ve Papa üç günlük ziyaret kapsamında birlikte Abu Dabi’deki Şeyh Zayed Ulu Camii’ni ziyaret ettiler. BAE liderleri ile Papa I. Franciscus arasındaki müzakereler Şeyh Muhammed bin Raşid ve Şeyh Muhammed bin Zayed, dün Papa Franciscus ile görüşmelerde bulundu ve görüşmede BAE ile Vatikan arasındaki dostluk ve işbirliği ilişkilerini geliştirmenin yolları ile dünya halkları arasında hoşgörü, diyalog ve bir arada yaşama değerlerini sağlamanın yollarını tartıştılar. Maktum ve Al Nahyan, güvenlik, istikrar ve barış çabalarına desteğin, BAE’nin kurulduğu zamandan beri devletin en önemli hedeflerinden biri olduğunu vurguladılar. Halkın refahını sağlamak ve gelişimi sağlamak için bunun temel bir hedef olduğunu belirttiler. Öte yandan Papa Franciscus, BAE’ye yaptığı ziyaretten duyduğu mutluluğu dile getirerek, ziyaretin dünya halkları arasında "insani kardeşliğin" tarihinde yeni bir aşama olduğunu vurguladı. Toplantı sonunda, iki taraf, kültürler arasında etkili ve yapıcı diyalogları teşvik eden ve inançlara saygı göstermenin ve hoşgörü ve barış kültürünü yaymanın önemini vurgulayan çeşitli bölgesel ve uluslararası örgütler arasında işbirliğini güçlendirmeye çağrıda bulundu.

مشاركة :