Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Filistin davası konusunda müzakerelerde Filistin’i temsil edecek bir temsilci bulunmadığını söyleyerek siyasi süreçte ilerlemek için tek yolun, uluslararası barış zirvesinin düzenlenmesi olduğunu söyledi. Abbas, Avusturyalı mevkidaşı Alexander Van der Bellen ile yaptığı ortak basın toplantısında "Uluslararası bir zirve düzenlemeli ve barış yolunda ilerlemek için çok taraflı bir mekanizma kurmalıyız” dedi. Uluslararası meşruiyeti esas almayan hiçbir uluslararası toplantıya katılmayacaklarını söyleyen Abbas, Filistinlilerin kabul etmediği Varşova Zirvesi’ne atıfta bulundu. Abbas şunları söyledi: “Kimsenin bizim adımıza zirveye katılmasını istemedik. Filistin davasında ilk ve son sözü söyleyecek olan biziz. Kimse bizi temsil edemez ve bizim adımıza konuşamaz.” Filistinliler, 13 Şubatta ABD Dışişleri Bakanı tarafından davet edildikleri Polonyadaki Varşova Zirvesine katılmayı reddetti ve zirveyi, İsrail’i doğrudan normalleştirme çabası olarak değerlendirdi. Zirvenin bölgedeki öncelikleri değiştirmeye çalışarak Ortadoğuda istikrar ve güvenliği tartışmaya açtığını söyleyen Filistin Hükümeti, Arap ülkelerinin konferansa katılmamasını istedi. Filistin Hükümeti, İsrail-Filistin barış müzakerelerini denetleyecek uluslararası çok taraflı bir mekanizma kurulmasını istiyor. Abbas, “İşte AB ve üye devletlerinin Güvenlik Konseyi ile birlikte oynayabilecekleri rolün önemi buradan geliyor” dedi. Abbas, ”Barış sürecinde AB’nin rol almasına güveniyoruz. Artık Amerika tek başına arabuluculuk yapacak durumda değil çünkü Kudüs, mülteciler ve pek çok konuda aldığı kararda İsrail’in safında bulunuyor” dedi. Abbas AB ve üye devletlerinin Filistin Devleti’ni tanımalarını dilediklerini bunun barış yolunda önemli bir adım olacağını da belirtti. Avusturya cumhurbaşkanı, AB ve ülkesinin “müzakereler yoluyla iki devletli çözümü desteklediğini” vurgulayarak şunları söyledi: “Biz Filistin’in durumu için üzülüyoruz. Amerikan idaresinin Kudüs kararını ve UNRWA’ya olan desteğini çekmesini ve kuruluşun Washington’daki ofisini kapatma kararını kabul etmiyoruz. Tek çözüm, müzakereler yoluyla iki devletli çözüme ulaşmaktır. Avusturya Filistin halkının samimi dostudur.” Abbas, misafirine bölgedeki son gelişmelerden bahsettiğini açıkladı. İsrail’in Filistin devletini tanımayı reddederek Filistin topraklarında sürekli olarak ihlallere imza attığını ve iki tarafın yaptığı anlaşmalara da uymadığını söyledi. Abbas, tüm bu zorluklara rağmen yeni bir hükümet kurmaya çalıştıklarını aktardı. Abbas bu seçimlerin Kudüs, Gazze ve Batı Şeria’da yapılması çabalarına destek vermelerini umut ettiğini belirtti. İstikrarın sağlanması ve Gazze ve Kudüs’te yaşanan acıların hafifletilmesi için demokrasinin tek yol olduğunu vurguladı. Abbas’ın bu açıklamaları, Filistin Merkez Komitesinin feshedilerek FKÖ ve bağımsız Filistin örgütleriyle yeni hükümet kurma çalışmalarının ardından geldi. Kaynakların Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamaya göre, Demokratik ve Halk Cepheleri gibi bazı örgütler bu hükümete katılmayı kesinlikle reddederken, bazıları zaman istedi, bazıları da hükümete katılmayı hemen kabul etti. Kaynaklara göre Fetih, hükümetle ilgili bir vizyon ortaya koydu. Kaynaklar, hareketin, ortaklarla yapılan istişarelerdeki isim listesini tamamlamak için çalışmalarda bulunmak üzere FKÖ Merkez Yürütme Kurulu üyesi Muhammed İştiyye’yi başbakan olarak seçeceğini doğruladı. Kaynaklar Abbas’ın önce kendini hükümet başkanı seçeceğini ardından üyelerini onaylayacağını söylüyor. Kaynaklara göre hükümetin kurulması, Moskova’nın Fetih ve Hamas dahil olmak üzere tüm Filistinli örgütlerle yaptığı müzakereler sona erene kadar ertelenebilir. Hamas daha önce FKÖ’nün üyelerinden oluşan bir hükümet kurulmasını reddetmiş. Seçimlere katılmak için yalnızca yasama değil genel seçim ilan edilmesini şart koşmuştu. Öte yandan Hamas ve İslami Cihad’ın Kahire’deki uzun toplantılarından sonra yaptıkları açıklamada, tüm grupların ortak hareket etmesinin önemi vurgulanarak, Filistin sahasını yeniden düzenlemek amacıyla kapsamlı seçimlerin yapılması bunun için de "Ulusal Birlik Hükümeti" kurulmasının gerekliliğine işaret edildi.