Lübnan hükümeti, Temsilciler Meclisinde güvenoyu aldıktan sonra Lübnan’ı bölgedeki çatışma ve yangınlardan uzak tutmak konusunda ciddi bir teste tabi olacak. Bazı bakanlar, Lübnan’ın uluslararası ve Arap dünyası ekseninde tehlikeli bir oyunun içine gireceği bu nedenle Lübnan’ın taraflardan birine yanaşmayacağını söyledi. Cibran Basilin bakanların hükümet açıklamasını oluşturmak için kurdukları komisyonun dışında, Esed rejiminin Arap Birliği’ne geri dönmesi ve Suriye rejimi ile ilişkilerin normalleştirilmesi çağrısı, yine Hizbullah olmasaydı Mişhel Avn seçilmezdi ifadeleri tartışma yarattı. (Dürzi) İlerici Sosyalist Parti (İSP)den Eğitim Bakanı Ekrem Şihayyeb, Basilin çatışma siyasetinden uzak durma konusunda söylediklerine cevap olarak şunları söyledi: “Arap Ekonomi Zirvesi’nde Basil benzeri sözleri söylediğinde geçici hükümette olan bizler konuşmalarını sorun etmedik. Ancak bugün yeni bir hükümet kuruyoruz ve Basilin hükümetten onay almadan bu şekilde konuşmaması gerekir.” (Hristiyan) Lübnan Kuvvetleri (LK)den Kalkınma Bakanı May Chidiac da, Hariri bu konuya müdahil olmadan önce Şihayyeb’in tutumunu destekledi. Bu konuda Hariri’nin şöyle dediği nakledildi: “Cumhurbaşkanı hariç hiç kimse hükümetin görüşünü ifade etmez.” Hariri, Basilin sözlerine işaret ederek, onun görüşleri kendi şahsi düşünceleridir, bizi bağlamaz ve bu konuşma öncesinde kendisiyle bir görüşmem olmadı” dedi. Hariri, hükümet açıklamasında da yer alacak olan çatışmadan uzak durma siyasetine bağlı kalacaklarını ifade etti ve bakanlara Basilin Cumhurbaşkanı Avn’ı ilk kez Cumhurbaşkanlığına getiren Hariri ve diğer unsurları inkar edercesine, “Hizbullah olmasaydı Avn cumhurbaşkanı seçilemezdi” sözlerine iten şeyin ne olduğunu sordu. Hariri bakanlara Basilin bu sözlerinin özellikle 2006 Temmuz savaşında İsrail’e karşı Lübnan’a desteklerini veren Araplarla ilişkileri yeniden güçlendirme çalışmalarına katkıda bulunup bulunmayacağını da sordu. Yine sorularından biri şöyleydi: “Niçin Basil, hükümet güvenoyu almadan önce, Arap Devletlerinin kararına bağlı olan bir konuda Suriye’nin Arap Birliğine dönmesinde ısrar ediyor?” Basilin bu meseleyi çözmeye kararlı olduğunu söyleyenler var. Buna göre Basilin söyledikleri bir dil sürçmesi değil aksine bilinçli ve tasarlayarak söylenmiş sözler. Basil, Hizbullah ve Suriye rejimini savunarak (Maruni Hristiyan) Marada Hareketi Genel Başkanı Süleyman Franciye’yle girecekleri Cumhurbaşkanlığı yarışında üstünlüğü ele geçirmek istiyor. Ancak Cumhurbaşkanlığı dosyasını açmak için henüz çok erken. Bakanlar onun Hizbullah ve Suriye hakkında söylediklerini engellemenin bir yolu olmadığı gibi bu ifadelerin onun cumhurbaşkanlığına götürmesine hizmet etmeyeceğini söylüyor. Araplar Basilin geliştirdiği bu popülist tutumun Arap dünyası ile Lübnan ilişkilerini eski haline geri döndürmeye yaramayacağını belirtiyor. Basilin doğru olmayan yönde ilerleyen dış politik tutumuna karşı Arap- Lübnan ilişkilerinin düzelmesi için Hariri’nin bu meseleyi kuşatması gerekiyor. Ayrıca Hariri’ye karşı Arap ülkeleri güvenlerini koruyor ve o Basilin hiçbir gerekçe göstermeden takındığı tutumun yarattığı gibi Arap-Lübnan ilişkilerini şaibelerden koruyabilecek yetenek ve tecrübeye sahip.
مشاركة :