Rusya, Soçi zirvesi İdlibi işaret etti

  • 2/14/2019
  • 00:00
  • 12
  • 0
  • 0
news-picture

Moskova, Rusya-Türkiye-İran zirvesi öncesinde Suriye’de faaliyete geçebilecekleri ortak mekanizmalar ortaya koyabilmek adına İdlib vurgusunu artırdı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moskova ve Ankara’nın İdlib konusundaki anlaşmasının geçici olduğunu ve teröristlerle diyaloğun mümkün olmadığını belirtti. Lavrov ayrıca, ülkesinin Suriye’ye “tüm toprakları özgürleştirme” konusundaki desteğini de yineledi. Rus Bakan, 13 Şubat’ta yaptığı açıklamada, İdlib meselesinin Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Türk mevkidaşı Recep Tayyip Erdoğan ile Soçi’de görüşmesi sırasında ele alınabilecek en önemli konulardan biri olduğuna dikkati çekti. Kremlin de daha önce iki liderin doğrudan bir üçlü zirve öncesinde bir dizi görüşme yapacaklarını açıklamıştı. Sergey Lavrov, Lesotho Dışişleri Bakanı ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Nusra cephesinin” şu an İdlib topraklarının yüzde 90’ının kontrolünü elinde barındırdığını ve teröristlerle diyaloğun mümkün olmadığını vurguladı. Bakan, “Rusya ile Türkiye liderleri arasında geçen Eylül ayında İdlib’de yaşanan krizi çözmek için ulaşılan anlaşma, geçici bir anlaşmadır. Rusya ve Türkiye’den yetkililer arasındaki görüşmelerde, kalıcı bir çözümün olamayacağı birçok defa vurgulandı. Aramızda hiçbir anlaşmanın olmaması, terör cephelerinin Suriye topraklarından devam ettiği anlamına geliyor” dedi. Lavrov, ülkesinin tüm Suriye topraklarını özgürleştirmek için Suriye’de hükümeti ve orduyu desteklediğini belirtti. İki tarafın pozisyonları arasındaki farklar, son haftalarda görülmeye başlanırken Moskova, bir kez daha “Türkiye’nin İdlib anlaşması uyarınca yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini söyledi. Moskova, 1 hafta önce İdlib’deki teröristleri çökertmek için etkili bir askeri operasyon sinyali vermişti. Ankara ise askeri operasyon için militanların kışkırtılamayacağını, durumun yaklaşık 2 milyon sivilin zarar görmesine neden olabileceğini belirtmişti. İki taraf, askeri uzmanlar düzeyinde yoğun temaslarda bulunurken, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu da zirve öncesinde daha da yakınlaşmak amacıyla birkaç gün önceden Ankara’ya yöneldi. Ziyareti, “özellikle de İdlib’de terörle mücadele için kesin önlemler” konusunda ortak bir açıklamanın ardından uzlaşının sağlanmasına katkı sağlamış gibi görünüyordu, ancak 13 Şubat’ta Lavron’un ses tonunun artması, anlaşmazlık noktalarının hala var olduğunu ortaya koydu. Lavrov, aynı zamanda Nusra Cephesi’nin bazı Batılı ülkelerden destek aldığını vurguladı. Rus Bakan, söz konusu desteğin niteliğine dair bilgi vermedi. Öte yandan Sergey Lavrov, Moskova’nın, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) sivil kayıplar yaşayan Deyr-i Zor’daki uluslararası koalisyonun son saldırılarını kınaması için Şam’ın yönelimlerini destekleyeceğini söyledi. Rus bakan, “Bazı Batılı ülkeler, anayasal reform sürecinin başlamasını engelliyor” diyerek, Astana sürecinin garantör liderleri zirvesinin, Suriye Anayasa Komitesi’nin oluşumunu ele alacağını vurguladı. Lavrov, “Bu konu, uzmanlarımız arasında kapsamlı görüşmelere tanık oldu” dedi. Kremlin ise zirvenin Suriye’deki siyasi süreci desteklemek için ortak eylemin koordine edilmesine odaklanacağını söylemişti. Yapılan açıklamada Rusya, İran ve Türkiye liderlerinin, “Suriye Arap Cumhuriyeti’ndeki durumun kalıcı şekilde normalleşmesini hedefleyen ortak adımları” görüşeceği belirtilmişti. Öte yandan Rusya Savunma Bakanlığı, Suriye yönetiminin Astana müzakerelerinde ulaşılan anlaşma çerçevesinde Halep’teki muhalif gruplarla esir takası gerçekleştirdiğini açıkladı. Bakanlık, yayınladığı bir bildiride, takasın, Halep’teki Deyr-i Kak köyünde, el-Bab şehrinin güneyindeki Ebu Zindin bölgesi tarafları arasında gerçekleştirildiğini belirtti. Bildiride, Suriye yönetiminin 20 sivilin muhalifler tarafından serbest bırakılması karşılığında 20 yasadışı silahlı unsuru serbest bıraktığı ifade edildi. Bildiride ayrıca, takas sürecinin 2017 yılında Astana’da kurulan esir ve tutukluların serbest bırakılması, Suriye’deki cesetlerin teslimi ve kayıpların aranması için özel çalışma grubu faaliyetleri çerçevesinde Rusya, Türkiye ve İran savunma bakanları temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştiği belirtildi. Diğer taraftan Ankara, “tutuklu ve kaçırılanların serbest bırakılması, ceset değişimi ve Suriye’de kaybolanların aranması özel çalışma grubunun”, Türkiye, Rusya, İran ve BM üyelerini içeren Astana süreci kapsamında oluşturulduğunu söyledi. Ankara ayrıca, rejim ve Türkiye destekli muhalif gruplar arasında geçen salı gerçekleştirilen takas sürecinin bir sonraki aşamada da devam edeceğini vurguladı. Aynı şekilde Türkiye Dışişleri Bakanı, 13 Şubat’ta yaptığı açıklamada “Suriyeli muhalif gruplar ve rejim, Halep’teki muhaliflerin kontrolü altındaki el-Babın Ebu Zindin bölgesinde eş zamanlı olarak takas gerçekleştirdi” dedi. Açıklamada, takas adımının çalışma grubunun ikinci projesi çerçevesinde gerçekleştiği ve ilerleyen dönemde de devam edeceği belirtildi. Esed rejimi, geçen salı günü 20 tutukluyu serbest bırakırken, muhaliflerden de benzer bir adım geldi. Rejim ayrıca, muhaliflerin talebiyle 2 çocuğu daha serbest bıraktı. Çalışma grubu, geçen Temmuz ayı sonunda kuruldu ve garantör devletlerin (Rusya, Türkiye ve İran) Soçi’deki onuncu toplantısında kabul edildi. İlk esir takası, 24 Kasım’da gerçekleşti, bu sırada her bir taraf 10 tutukluyu serbest bıraktı. İkinci takas ise, Suriye’deki gelişmeleri, çözüm sürecini, Astana rotasını ve İdlib şehrindeki durumu ele almak üzere bugün (14 Şubat) Rusya, Türkiye ve İran liderleri arasında yapılacak zirveden 48 saat önce gerçekleştirildi.

مشاركة :