İngiltere’nin Avrupa’nın yumuşak yaklaşımından uzak bir şekilde İran’ın hem Ortadoğu’da hem de dünyadaki en önemli kolu olan Hizbullah’ı daha da kuşatmaya yönelmesi, dikkat çekici bir gelişme ve önemli bir haberdir. Biz, uyuşturucu ticareti, kara para aklama ve terörizmin finansmanı konusunda Hizbullah’ın hem Latin Amerika’da hem de ABD’deki çirkin faaliyetleri hakkında bilgi sahibiyiz. Habere göre İngiltere hükümeti, Hizbullah’ın askeri ve siyasi kanadını terör örgütü olarak sınıflandırmaya kararlı olduğunu açıkladı. Fransa, İngiltere’nin kararından memnuniyet duymadı. Şöyle ki Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Paris’in Hizbullah’ın askeri kanadı ile iletişim kurulabilecek siyasi kanadını birbirinden ayırt ettiğini açıkladı. Tabi bu, boş bir yaklaşımdır. Çünkü Hizbullah, terör eylemlerini sürdürmektedir. Bunun için Hizbullah ile iletişim kurmanın ne faydası var? Bahreyn Dışişleri Bakanlığı, İngiltere’nin Hizbullah’ın siyasi ve askeri kanadını terör örgütü olarak sınıflandırma eğilimini memnuniyetle karşıladı. İngiltere, 2001 ve 2008 yıllarında sırayla Hizbullah’ın dış güvenlik birimini ve askeri kanadını terör örgütleri listesine ekledi. Fakat şimdi de İngiltere, Hizbullah’ın siyasi kanadını yasaklamak istiyor. Bu, Hizbullah’ın çıkarlarına göre kurulan hatta Humeyni yanlısı Hizbullah’ın 3 bakanla temsil edildiği Lübnan hükümeti için kötü bir haberdir. Bunun için Lübnan Cumhurbaşkanlığı kaynakları, gerekeni yapmak için İngiltere’nin kararının ve sonuçlarının netleşmesinin beklenmesi gerektiği çağrısında bulundu. Başbakan Yardımcısı Gassan Hasbani, ABD gibi Londra’nın politikasının da değişmemesini ümit ettiğini dile getirdi. Zira Hizbullah’ın askeri ve siyasi kanadını terör listesine eklemesine rağmen ABD’nin politikası, hükümeti kapsamadan sadece Hizbullah’la sınırlı kaldı. Hizbullah’ın büyük güçler tarafından terör listesine eklendiği ve büyük Arap güçleri tarafından da suçlandığı gerçeğiyle birlikte Lübnan hükümetinin, tutumunu nasıl açıklayacağını ve dünyayla ilişkilerini nasıl pekiştireceğini bilmiyorum. Tarihte gerçekle yüzleşmeniz gereken anlar vardır. Bu da o anlardan birisidir.