G-20 hazırlıkları devam ederken Körfezdeki gerginliği azaltmaya yönelik çabalar

  • 6/24/2019
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

ABD Başkanı Donald Trump, İran üzerindeki azami baskı stratejisini sürdürüyor. Trump, her ne kadar 3 kez saldırı kararından geri çekilse de henüz askeri seçeneği göz ardı etmiş değil. Ekonomik bakımdan boğulmanın eşiğinde olan İran ise Ortadoğu’da birbiri ardınca Washington’ı askeri olarak sınıyor ve Avrupa’yı nükleer anlaşma konusundaki bazı taahhütlerinden geri çekilmekle tehdit ediyor. Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Japonya Başbakanı Şinzo Abe’nin de aralarında bulunduğu arabulucular, bu hafta sonu Osaka’da yapılacak olan G-20 Zirvesi öncesinde Tahran’ı ‘uranyum zenginleştirme çalışmalarına geri dönme tehdidini uygulamayı ertelemesi, askeri gerilimi arttırmaması ve bölgedeki ABD varlığını hedef almaması için’ ikna etmeye çalışıyor. Tokyo’daki Batılı diplomatik kaynaklarına göre arabulucular, bu ayın 28 ve 29unda Osakada gerçekleşecek G-20 Zirvesi’nin arifesinde yaşanacak herhangi bir askeri tırmanıştan kaçınarak bir müzakere turu düzenlemeye çalışıyor. Böylece Avrupalılar ve ev sahibi ülke, Başkan Trump’ı İran’la olan askeri ve ekonomik durumu yumuşatması için ikna etmek için zirveden faydalanıyor. Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph Dunford’un geçen perşembe gecesi gerçekleştirilecek saldırıları yapmamaya ikna ederek Avrupa ülkelerinin görüşlerini güçlendirdiğini teyit ettiler. Kaynaklar, Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı John Bolton, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve CIA Müdürü Gina Haspel’in İran’a gerçekleştirilecek saldırıyı desteklediklerini, ancak Dunford’un Amerika’nın Körfez ve Irak’ta yaşanacak bir askeri tırmanışa hazır olunması gerektiğini açıkladığını aktardılar. Avrupalı ​​liderler ise Trump’a, meydana gelecek bir askeri tırmanışın Tahranla olan müzakere kapısını kapatacağını bildirdiler.İran’a mühlet verildi Kaynaklar, ABD Başkanı Trump’ın İran’ın gelecekte askeri tırmanışı körüklemesi durumunda karşılık verme seçeneğini saklı tutarak, halihazırda saldırıları ertelemeye ve Tahran üzerindeki azami baskı stratejisini devam ettirmeye karar verdiğini belirttiler. Kaynaklara göre saldırının ertelenmesi, Fransa, Japonya, İngiltere ve Almanyaya İran ile ABD arasındaki arabuluculuk çabalarını sürdürmek üzere Tahran’a baskı yapmaları için mühlet tanıdı. Kaynaklar Avrupalıların İran’dan, daha önce açıkladığı üzere bu ayın 27’inde uranyum zenginleştirme çalışmalarına başlamamasını ve bölgede askeri tırmanışa yol açmamasını talep ettiklerini kaydettiler. Buna karşılık Fransa ve İngiltere, G-20 Zirvesi sırasında Başkan Trump ile birlikte çalışacak ve “petrol yaptırımlarını hafifletmesi veya bazı ülkelere İran petrolünü ithal etmeleri için izin vermesi, gerilimin azalması için ABD askerlerini belirli noktalardan çekmesi ve ABD ile İran orduları arasında bir güvenlik kanalı tesis etmesi” için ikna etmeye çalışacak. Kaynakların aktardığına göre, Japonya’nın da aralarında bulunduğu bir dizi devlet, İran’ın balistik füze meselesinin müzakere masasında yer alması olasılığını tartıştı. Bunun, Abe’nin Tahran’da dile getirdiği meselelerden biri olduğu düşünülüyor. Nitekim Abe’nin İran dini lideri Hamaney ile 13 Haziranda Tahranda yaptığı görüşmenin, Körfezdeki petrol tankeri saldırılarına denk geldiği biliniyor. Öte yandan İngilterenin Ortadoğudan Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Andrew Murrison’un Tahran ziyaretini de içeren Avrupa temasları ile birlikte Fransa Cumhurbaşkanı Macron Osakaya gitmeden önce 25-26 Temmuz tarihlerinde Tokyo’ya resmi bir ziyarette bulunacak. İran Atom ve Enerji Kurumu Sözcüsü Behruz Kemalundi, 8 Mayıs’ta yaptığı açıklamada Temmuz ayı ile birlikte uranyumun zenginleştirilmesinde 3.67’lik bir yüzdeye çıkarak 300 kilogram sınırı aşacaklarını bildirmişti. Başkan Trump’ın nükleer anlaşmadan çekilmesinin ve ağır ekonomik ve petrol yaptırımlar uygulamasının üzerinden 1 yıl geçmesinin ardından Tahran tarafından yapılan bu açıklama, nükleer anlaşma konusundaki taahhütlerinden vazgeçeceği anlamına geliyor. 2015 yılında Viyana’da imzalanan nükleer anlaşmaya göre, İran’ın uranyum zenginleştirmesinin yüzde 3,67den fazla olmaması gerekiyor. Tahran birkaç gün içinde alacağı bir kararla bu oranı başlangıç olarak yüzde 3,68e çıkarabilir. Bu yılın başlarında Londra, Paris ve Berlin, ABD’nin İran üzerindeki yaptırımlarının üstesinden gelmek için Ticaret Borsalarını Destekleme Aracını (INSTEX) devreye koymaya çalıştı, fakat hala gerekli işlemleri tamamlayamadı. Bu durum Tahran’ın Avrupa ülkelerine öfkelenmesine yol açtı.Arabuluculuk çabaları başarılı olabilir mi? Kaynaklar arabuluculuk çabalarının başarılı olmasının imkanının yüzde 50 olduğunu düşünüyor. Hiç şüphesiz herhangi bir saldırının gerçekleştirilmemesi, arabulucuların istedikleri mühleti kendilerine tanıdı. Fakat askeri bir tırmanışın yaşanma ihtimali hala devam ediyor. Trump, İran’ı müzakere masasına getirmek ve gerilimi düşürmesini sağlamak için baskı stratejisini sürdürüyor. İran ise yaptırımlara maruz kalıyor ve çeşitli alanlarda askeri gerilimi tırmandırıyor.Kaynaklar şöyle devam ettiler: “İran’a bir kez daha askeri gerilimi tırmandırmayı bırakmasını ve nükleer anlaşmadaki taahhütlerine bağlı kalmasını söylüyoruz ki, tansiyonun düşmesi için çaba sarf edebilelim ve müzakerelere ulaşmak için zamanımız olsun. Washingtona ise Tahrana baskı yapmasının aslı amacının ne olduğunu ve İranı yeni bir nükleer anlaşmaya mı sevk etmeye çalıştığını soruyoruz.”

مشاركة :