Çok da aşırıya kaçmadan bu haftanın ilk günü olan 6 Nisan’nın Tunus’taki başkanlık yarışını başlatan ilk adım olduğunu söyleyebiliriz. Cumhurbaşkanı El-Baci Kaid es-Sibsi, Monastir şehrinden o gün yaptığı açıklama ile seçim tarihi olan gelecek 17 Kasım’a kadar uzanacak olan yarışın başlangıç işaretini verdi. Tunus’ta adının taşıdığı bütün büyük anlamları ile Habib Burgiba’nın memleketi olduğu ve bütün Tunus şehirleri içinde merhum liderin adını taşıyan ve beyaz takımından ünlü şapkasına, asasından diğer özel eşyalarına en kadar kişisel eşyalarını içeren özel bir müzeye ev sahipliği yaptığı için Monastir şehrininin neredeyse her Tunuslu için sembolik anlamının büyük olduğu hiç kimse için sır değildir . Yine Başbakan Yusuf eş-Şahidin birkaç hafta önce ‘Yaşasın Tunus’ adlı yeni partisinin kuruluşunu ilan etmek için de Monastir’ı seçmiş olduğu da bir sır değildir. Her ne kadar bu yeni partinin halihazırdaki lideri eş-Şahid olmayıp eski bakan Selim el-Azzabi olsa da eş-Şahid’in yeni partinin başı, düşünen aklı, gerekli zamanlarda seçmenler önündeki vitrini, ayrıca gerektiğinde başkanlık seçimlerindeki kaldıracı olduğu, Tunus’taki siyasi hayatı takip eden ve süreci izleyen herkes tarafından bilinmektedir. Yusuf eş-Şahid’in daha önce es-Sibsi’nin 2012 yılı ortalarında kurduğu ve  2014 seçimlerinde hem başkanlık hem de meclis seçimlerini kazanan Nida Tunus (Tunus’un Çağrısı) Partisi’nin bir üyesi olduğu da hiç kimse için sır değildir. Ancak geçen aylarda parti içinde yaşanan anlaşmazlıklar Başbakan’ın partiden ayrılmasına daha doğrusu ayrılmaya zorlanmasına ve üyeliğinin dondurulmasına yol açmıştı. Eş-Şahid’in partiden ayrılmasının bir nedeni Cumhurbaşkanı’nın oğlu ve partinin dinamosu Hafız es-Sibsi ile arasındaki anlaşmazlıklar iken, bir nedeni de eş-Şahid’in attığı her adımı ile açık bir şekilde ortaya çıkan siyasi emelleridir. Ancak eş-Şahid’in parti içindeki durumu partiden çıkarılıp üyeliğinin dondurulması noktasında durmayıp partinin iç tüzüğüne göre soruşturmaya sevk edileceğini deklare etmeye kadar gitmiştir. Bu da görünüşe göre sanki: “Bu, Hafız’ın değil benim elimde” der gibi eş-Şahid’in yeni bir parti kurmaya karar vermesine yol açmıştır. Yaşasın Tunus Partisi’nin doğuşuna eşlik eden momentumun boyutu ülkedeki birçok gözlemciye, İslamcı Nahda Partisi, Nida Tunus Partisi ya da ağırlığı olan sol partilere göre siyasi faaliyetlerde yeni ve siyasi hayattaki deneyimi sınırlıdır. Ancak buna rağmen bu partinin; başkanlık yarışını domine edecek bir joker kartı, hipodroma çıkan ve gözlerini bitiş noktasına dikerek kendisini geçmek için onunla yarışan diğer atlardan önce oraya ulaşmaya çalışan bir yarış atı gibi olduğu hissi vermiştir. Cumhurbaşkanı es-Sibsi belki de bütün bu nedenlerden ötürü; partisinin 4 gün süren ilk seçim kongresini düzenlemek ve her partinin kartlarını düzenlediği ve kasım ayına kadar devam edecek olan seçim yarışında sağlam bir zemin elde etmek istediği şu anda hiç kimsenin kendisinden beklemediği o açıklamayı yapmak için Monastir şehrini seçti. Cumhurbaşkanı es-Sibsi bu yılın sonunda görev süresinin dolması ile Kartaca Sarayı’nda geçirmiş olacağı 5 yıl ile yetinerek gelecek başkanlık seçimlerinde aday olmayacağını açıkladı. Attığı bu adım her düzeyde bir süprizdi. Çünkü geçmişte basına verdiği tüm açıklama ve demeçler, ikinci dönem başkanlık için yeniden aday olmak istediğine yönelik ipuçları taşıyordu. Yaklaşık 2 hafta önce Arap ‘El-Hadath’ kanalına verdiği röportaj da bu isteğinin bir göstergesiydi. Son birkaç günde ne oldu da farklı bir karar aldı, sonra da çıkıp bunu insanlara açıkladı hiç kimse bilmiyor. Es-Sibsi’nin bu kararı ile yarış hipodromu, bitiş çizgisine kadar koşmaya gücünün yeteceğini, seçmenlerin oyunun kendisine destek olup güvenini boşuna çıkarmayacağını, seçimleri kazanmasını ve oyları toplamasını sağlayacak kartlara sahip olduğunu düşünen yarış atlarına açık bir hale geldi. Cumhurbaşkanı es-Sibsi heybesinde ilk andan itibaren birinci süprizinden çok daha önemli olduğu anlaşılan bir süpriz daha taşıyordu. Bu ikinci süprizin ne kadar önemli olduğu kongreye katılan on binlerce kişinin önünde yaptığı konuşmanın iki anında açık bir şekilde görüldü. Birincisinde es-Sibsi, bütün katılımcılara eş-Şahid’in Nida Partisi üyeliğini dondurma kararının kaldırılması çağrısında bulundu ve bu oy birliği ile kabul edildi. Bu görmek isteyen herkes için dikkat çekici ve anlamlı bir gelişmeydi. İkincisinde ise Başbakan’a işaret edip ardından cumhurbaşkanının yani kendisinin, adını açıklamadan seçimlerde yarışacak adaylardan birini destekleyeceğini belirtti. Cumhurbaşkanı destekleyeceği adayın adını açıklamasa da konuşmanın akışından kastedilen adayın eş-Şahid olduğu sonucu çıkarıldı. Tunus siyaset sahnesinde es-Sibsi’nin eş-Şahid lehine bu dönüşümünün sırrına işaret eden hiçbir ipucu bulunmuyor. Birkaç hafta öncesine kadar ikisinin arasındaki ilişki ciddi bir şekilde gerilimliydi. Hükümette yapılan son değişiklik sırasında listeye es-Sibsi; Başbakanını, Cumhurbaşkanlığı’nın onaylamadığı ve medya önünde açıklanmadan önce haberi olmadığı bakanların isimlerini eklemekle suçlamıştı. O zamanlar Cumhurbaşkanı, bunu kabul etmeyeceği ve onaylamayacağı anlamına gelen açıklamalar yapmıştı. Bunun üzerine eş-Şahid’in yeni bir parti kurma kararı alması kendisine Nida Tunus Partisi’nde bir gelecek görmeğinin işareti olarak görüldü. Cumhurbaşkanı’nın çevresinde neler yaşandı? Başbakanı parti içinde soruşturmaya sevkedilen birisinden, dondurulan üyelik kararı kaldırılan, gelecek seçimlerde partinin en yakın adayına dönüşen, hatta Cumhurbaşkanı’nın önerdiği isim olmasını sağlayan bu ani değişimin arkasında ne var? Bunun nedenini öğreneceğimiz gibi eş-Şahid’in; başbakanlıkta kalmak ile kazanması halinde kendisini şu anda bulunduğu El-Kasba Sarayı’ndan cumhurbaşkanlığı koltuğunun bulunduğu Kartaca Sarayı’na taşıyacak olan başkanlık seçimlerine aday olmak arasında bir seçim yapacağına yönelik Nahda Partisi’ne verdiği sözü nasıl  yerine getireceğini de öğreneceğiz. Merkezinde Cumhurbaşkanı es-Sibsi’nin Monastir şehrinde yaptığı açıklamalar olmak üzere gözlerimizin önünde yaşananlar, taşıdıkları yağmur sularını bir kerede boşaltmak için Tunus’un semalarında toplanan bulutlar gibi görünmektedir.