ABD’nin Libya’ya yönelik vizyonu netleşiyor

  • 4/22/2019
  • 00:00
  • 2
  • 0
  • 0
news-picture

ABD Başkanı Donald Trump’ın Libya Ordusu Genel Komutanı Mareşal Halife Hafter’le gerçekleştirdiği telefon görüşmesiyle ilgili Beyaz Saray’ın açıklamasını ilk okuduğumuzda bu açıklamanın görüşmeden birkaç gün sonra yapıldığını görürüz. ABD ile Rusya; Almanya ve İngiltere’nin Libya ordusunun başkent Trablus’u İhvan militanlarından ve İhvan’la ittifak halindeki suç çetelerinden kurtarmasını engellemek amacıyla Güvenlik Konseyi’ne sunduğu tasarıyı reddetmesinin ardından Beyaz Saray, telefon görüşmesinin detaylarını kamuoyuyla paylaştı. Açıklamanın zamanı, sözcükler ve sıfatlar, Amerikan vizyonunun hatlarını belirliyor. ABD’nin tutumunun netleşmesinin ve Libya sahnesine yönelik belirsizliğin ortadan kalkmasının ardından Hafter’in ordu komutanı olarak tanımlanması ve terörle mücadeledeki rolünün övülmesi, göz ardı edilemeyecek noktalardır. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Sayın Trump ve Sayın Hafter, 15 Nisan Pazartesi günü, terörle mücadelede devam eden çabaları ve Libya’da barış ve istikrarı gerçekleştirme ihtiyacını ele aldı. Başkan Trump, Mareşal Hafter’in terörle mücadele etme ve Libya’nın petrol kaynaklarını korumadaki rolünü takdir etti. İkili, Libya’nın istikrarlı ve demokratik siyasi bir sisteme geçişine dair ortak vizyonu görüştü.” ABD’nin tutumu, Başkan Trump’ın tweetinda değil de Beyaz Saray tarafından yapılan açıklamada dile getirildi. Bu da söz konusu tutum noktasında tüm ABD yönetiminin aynı fikirde olduğunu gösteriyor. Bu, ABD’nin Mareşal Hafter’e ve Libya ordusuna karşı tutumunun netleştiğini gösteren derin bir analiz ve açık bir itiraftır. Zira Washington’un tutumunu ve dünya kamuoyunu yanıltmak için İhvan örgütünün ve Katar rejiminin yalanları, ABD’nin eski tutumuna karışmıştı. “Wall Street Journal” gazetesinin ABD Savunma Bakanı’nın tutumuyla ilgili yayınladığı haber de Mareşal Hafter’e yönelik tutum ve tavrı göstermektedir. Carnegie Barış Vakfı’ndan Uzman Frederic Wehrey, Başkan Trump ve Mareşal Hafter arasındaki telefon görüşmesi hakkında “Bu görüşme, Hafter için büyük bir ayrıcalıktır. İlk defa Hafter, dünyanın en güçlü lideriyle doğrudan telefon görüşmesi gerçekleştirecek kadar itibarını yükseltecek bir desteğe sahip oldu” ifadelerini kullandı. Rusya’nın tutumu ise baştan beri netti. Fakat ABD’nin tutumu bir sürprizdi. ABD ve Rusya, uzun süreden beri Güvenlik Konseyi’nde ilk kez aynı fikirde. Bu, dikkatli bir şekilde analiz edilmeden göz ardı edilmeyecek bir durumdur. İngiltere’nin tutumu ise tuhaf değil. İngiltere, ülkelerinden kaçan İhvan örgütünün liderlerine ve unsurlarına yıllardır kucak açıyor. Askeri operasyonların durdurulup siyasi çözüme fırsat verilmesi gerekçelerinden dolayı İngiltere hükümeti, İhvan örgütünü terör listesine alma konusunda halen tutumunu açıklamadı. İngiltere, bu pencereden Almanya’ya nüfuz etti. Güvenlik Konseyi’nde üçüncü değişikliğe rağmen İngiltere, tasarısını kabul ettiremedi. Çünkü Rusya ve ABD, bu ay Güvenlik Konseyi’nin dönem başkanı sıfatıyla Almanya’nın davet edildiği kapalı oturumda İngiltere’nin Libya’yla ilgili tasarısına itiraz etti. ABD ve Rusya arasında ilk kez bir uzlaşma meydana geliyor. Güvenlik Konseyi’ndeki ABD-Rusya uzlaşmasının akabinde Beyaz Saray’ın Trump ve Hafter arasındaki telefon görüşmesiyle ilgili yaptığı açıklama ve terörle mücadele konusunda orduya ve Hafter’e yönelik destek, ABD yönetiminin Libya’ya karşı vizonunun netleştiğini ve büyük bir dönüşüme şahit olacağını gösteriyor. Bu tutum, birçoklarını terör örgütlerinin ve terör militanlarının bataklığında boğulan Fayiz es-Serrac hükümetinden ayrılmaya sevk edecektir. Uluslararası arenada terör ve organize suçlardan arandıklarının açıklanmasının, isimlerinin bilinmesinin ve DEAŞ’a bağlılığını gizlemeyen Ensar el-Şeria gibi terör gruplarına bağlı kimselerin ortaya çıkmasının ardından terör örgütleri, Serrac hükümetini siyasi bir figürana dönüştürdü. Trump, Mareşal Hafter’le yaptığı telefon görüşmesinde Libya ordusunun terörle mücadele etmede ve Hafter’in petrol kaynaklarını korumadaki rolünü destekledi. Aynı zamanda bu görüşmede Libya’nın demokratik siyasi bir sisteme geçişine dair ortak bir vizyon ele alındı.

مشاركة :