Washington’un Tahran rejimine karşı mesajı net

  • 5/8/2019
  • 00:00
  • 4
  • 0
  • 0
news-picture

ABD Savunma Bakanı Vekili Patrick Shanahan, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Ortadoğu’da ABD uçak gemilerinin konuşlandırılması, İran rejim güçlerinden gelen ciddi tehdit emarelerine bir yanıttır” dedi. Wall Street Journal gazetesi ise birkaç gün önce sunulan istihbari raporları açıkladı. Bu raporlarda “İran rejimi, Irak ve Suriye’de Amerikan güçlerini hedef almayı planlıyor. Tahran, Husiler aracılığıyla ya da insansız hava araçlarıyla Babu’l Mendeb bölgesinde saldırılara hazırlanıyor” denildi. İran’ın olası hedef bankasında Irak’ta konuşlanmış yaklaşık 2 bin ABD askerinin yanı sıra Suriye’deki bin asker yer alıyor. Zira Suriye’deki Tenef üssüyle Suriye Demokratik Güçleri’nin(SDG) kontrolünde bulunan Suriye’nin kuzeydoğu bölgesinde yaklaşık bin asker mevcut. Yine Hürmüz ve Babu’l Mendeb boğazlarında deniz ulaşımını korumak için ABD deniz birlikleri konuşlanmış durumda. İran devriminin başarılı olmasından bu yana Washington, ilk defa durumları tersine çevirmeye karar vererek, 40 yıl boyunca iki ülke arasında şüpheli ilişkiyi sürdürmeyi başaran gri alandan ayrıldı. Bu süre zarfında taraflar, ince bir diplomasi yürütmelerinin ardından krizlerin üstesinden geldi ve doğrudan çatışmaya girmekten kaçındı. Artık Beyaz Saray’ın bu ince diplomasiye bağlı kalmadığı görülüyor. Washington, stratejik seçeneklerinin değiştiği ve vekillerin sergileyeceği herhangi bir davranış nedeniyle vekillere değil de aslına karşılık verileceği konusunda Tahran’ı uyardı. Washington, vekiller aracılığıyla dolaylı sürtüşme planlarının yararsız olduğu ve ABD’ye ya da bölgedeki müttefiklerine karşı sergilenecek herhangi bir saldırgan eylemin sorumluluğunu aslın üstleneceği noktasında Tahran rejimine net bir mesaj verdi. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun açıklamasında bu durum netti. Pompeo, açıklamasında “ABD, İran tarafından gelen bir hareketlilik gözlemledi. Bu durumda biz, ABD çıkarlarına karşı saldırı konusunda İranlılara hesap soracağız. Bu saldırı, vekiller aracılığıyla yapıldıysa Tahran’a hesap soracağız ve bu saldırıdan doğrudan İran yönetimini sorumlu addedeceğiz” dedi. Aslında Washington, şu ana kadar planlarını gerçekleştirmeyi başardı. Ekonomik yaptırımları aşmasına yardım edecek Avrupa’nın rolüne güvenmesi noktasında Tahran’a engel getirdi. Ayrıca Washington, ABD Dışişleri Bakanı’nın koyduğu 12 şartın hiçbirinden taviz vermedi ve müzakere masasına oturmadan önce bu şartları Tahran’dan yerine getirmesini istedi. Tahran ise Şura Meclisi (Parlamento) Başkanı Ali Laricani aracılığıyla bunu reddetti. Laricani, Washington’un nükleer anlaşmadan ayrılmasının akabinde ABD yönetimi tarafından belirlenen şartlara uymayı ülkesinin reddettiğini ve bu şartların İranlıların onuruna zarar verdiğini söyledi. Beyaz Saray’ın, Pompeo’nun belirlediği şartlardan 7’sini iyi niyet göstergesi olarak Tahran’ın yerine getirmesi gerektiği talebiyle ilgili gelen bazı bilgilere paralel olarak Laricani, bu sert tutumu sergiledi. İyi niyet göstergesi, müzakerelerin başarılı olması için Washington’u esnek olmaya teşvik edecektir. Zira İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, bir açıklamasında “İranlılar savaşçı olduğu kadar müzakerecidir de” ifadelerini kullandı. Bu açıklamadan rahatsız olan Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani ise, mevcut şartlarda müzakere yapmanın teslim olmak anlamına geldiğini belirtti. İran petrol ihracatını sıfırlama kararının yürürlüğe girmesinin, ABD’nin kararına stratejik bir karşılık verilmesi gerektiği konusunda Tahran’dan tehdit seslerinin yükselmesinin ve Hürmüz Boğazı’nın kapatılıp Basra Körfezi’nde Amerikan çıkarlarının vurulmasından bahsedilmesinin ardından Washington, Akdeniz ile Umman Denizi’nde askeri kuvvetlerini ve caydırıcı askeri deniz birliklerini artırarak buna hızlıca yanıt verdi. Nitekim Tahran’ın bu askeri güçlerle çatışacak ya da sürtüşecek gücü bulunmuyor. Bu durum, İran’ın 3 Mayıs’tan sonra doğrudan işaret ettiği askeri seçeneği devre dışı bırakıyor. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, bunu açık bir şekilde ifade etti. Bolton, “ABD’nin veya müttefiklerinin çıkarlarına yönelik herhangi bir saldırının sert bir güçle karşılık bulacağına dair İran rejimine açık ve net mesaj vermek üzere ABD, uçak gemisi ile bombardıman görev gücünü konuşlandırıyor” dedi. Görünüşte İran’a karşı Ortadoğu’daki dev Amerikan askeri birlikleri, taraflar arasında askeri bir çatışmanın çıkma olasılığını artırıyor. Fakat fiili olarak Amerikan askeri birlikleri, Washington’la sert sürtüşmenin tehlikesine ikna olduğu zaman, Tahran’ı hesaplarını yeniden gözden geçirmeye sevk edebilir. Zira Washington, İran’ı müzakere davullarına vurmaya mecbur bırakmak için bu kez son bir fırsat olarak ciddi bir şekilde savaş davullarına vurdu.

مشاركة :