Rus gazeteci İvan Golonovun uyuşturucu kaçakçılığı suçlamasıyla tutuklanması sonrasında davayla ilgisinin olmadığı iddialarının ardından gerçekleştirilen geniş katılımlı protestolar sonucu serbest bırakılması, ilk kez Kremlin için iç savaşta kaybedilen bir mevzi olarak gündeme geldi. Kriz, Kremlin’deki bazı siyasetçilere muhalefetiyle bilinen Rus gazeteci İvan Golonov’un tutuklanmasıyla patlak verdi. Tutuklanmasıyla ilgili oluşan şüphe nedeniyle protesto eylemleri başlatıldı. Cumhuriyet savcılığı gazetecinin bir uyuşturucu şebekesinde bulunup üzerinde uyuşturucuyla yakalandığı gerekçesiyle yargılanmak üzere savcılığa sevk edildiğini belirtti. Ancak gazetecinin meslektaşları atılı suçun uydurma olduğunu yazdılar. Bazı gazeteciler Golonov’un tutuklanma nedenini son aylarda devlet aygıtında yaşanan yolsuzlukları araştırmasıyla bağlantılı olduğunu belirttiler. İki gün içinde Cumhuriyet Başsavcılığı önünde protesto gösterileri düzenlenirken 7500 Rus gazetecinin imzaladığı bir bildiri de yayınlandı. Sovyetler döneminden beri Rusya’da böyle bir eyleme şahit olunmadı. Olaylar, üç büyük Rus gazetenin “Ben-Biz İvan Golonovuz” başlığıyla çıkmasının ardından daha da gelişti. Haberde, Cumhuriyet savcılığı, davada şeffaf olunması, tutuklamanın yeniden gözden geçirilmesi ve suçu uyduranların yargılanmasına çağrıldı. Rusya “el-Yevm” Gazetesi editörü Margarita Simonian, “hükümet, toplum tarafından bu tutuklama hakkında yöneltilen tüm soruları cevaplamak zorunda” dedi. Bazı uluslararası kuruluşlar, Golonovun tutuklanmasının koşullarına ilişkin endişelerini dile getirdi ve ABD Moskova Büyükelçiliği Golonovu serbest bırakmaya çağırdı. Bunun üzerine Rusya Dışişleri Bakanlığından bir cevap geldi. Bakanlık, “Ivan Golonov ile ilişkinizin ne olduğunu iyi anlayamadık” ifadesini kullandı. Rusya Cumhurbaşkanlığı İnsan Hakları Konseyi, Cumhuriyet Savcılığına ve Federal Güvenlik Hizmetine Golonovun tutuklanmasına ilişkin soruşturma talebinde bulunan bir mektup gönderdi. Olayla ilgili pek çok yorum yapıldı. Gazetecilerin konuya duyarlı olması nedeniyle ertesi gün Golonov’un kan testi sonucunda herhangi bir uyuşturucu maddeye rastlanmadığı ve yakalandığı gün ele geçirilen uyuşturucu çantasında parmak izine rastlanmadığı belirtildi. Öyle görünüyor ki savcılık olayı sakinleştirmeye ve tepkileri bastırmaya çalışıyordu. Sonunda gazetecinin şartlı olarak salıverildiği açıklandı. Ancak krizin yansımaları çok daha derin gözüküyor çünkü bu, basının iç politika meselesiyle ilk kez bu şekilde doğrudan karşı karşıya kalıyor. Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, Kremlinin soruşturmayı "çok dikkatli bir şekilde" izlediğini açıkça belirtti. Peskov, suç haksız yere atıldığı ortaya çıkarsa sorumluların görevden alınıp alınmayacağı sorusuna ise cevap vermedi. Ancak Kremlin daha sonra biri narkotik görevlisi iki İçişleri Bakanlığı sorumlusunu, görevini yerine getirmediği  gerekçesiyle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından imzalanan kararla görevden almak zorunda kaldı. Davayla ilgili ilk günden itibaren Putin bilgilendirildi. Cumhurbaşkanlığı sözcüsü, "herkesin hata yapabileceği, ancak önemli olanın yanlış yapılması olduğunu belirtti ve Golonov davasının pek çok soru işareti taşıdığını itiraf etti. Ancak yetkili bu soruların sisteme güvensizlik duyulmasını gerektirmeyeceğinin altını çizdi. Moskova polisi narkotik şubenin aramasıyla ilgili sitesinde yayınladığı 9 fotoğrafın tutuklanan gazeteciyle ilgili olduğunu söylemişti ancak meslektaşlarının itirazı üzerine sadece bir fotoğrafın Golonov’un evine ait olduğunu diğer fotoğrafların yanlışlıkla kendisine nisbet edildiğini söyledi.