Yemen: Dünyadan ayrılıkçı Güney Hareketine tepki çığ gibi

  • 8/9/2019
  • 00:00
  • 3
  • 0
  • 0
news-picture

Yemen’in geçici başkenti Adende hükümet güçleri ile ayrılıkçı Güney Hareketi (el-Hirâkul Cenubi) arasındaki çatışmalar artış gösterirken hükümet, hareket liderini olayların patlak vermesinden sorumlu tuttu. Hükümet ayrıca, meşru Yemen hükümetini destekleyen koalisyonun da katılımıyla olaylar hakkında soruşturma çağrısı yaptı. Görgü tanıklarının Şarku’l Avsat’a aktardığına göre çatışmalar, Adenin Krater bölgesinde yoğunlaşırken, Güney Hareketi yandaşları da Maaşik bölgesindeki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na ilerlemeye çalıştı. Hareket, Hor kasabasındaki Merkez Bankası da dahil, hükümet güçlerine ait mevziileri ele geçirmeye çalıştı. Şehir, sabah saatlerinde ise kısmen sakinliğe tanık olurken, ancak roket güdümlü el bombası ve orta ölçekli silahlar, Merkez Bankası’na yakın bir alanlar bir çocuk da dahil çok sayıda sivilin ölmesine neden oldu. Cebel Hadid’de Güney Hareketi’ne bağlı Birinci Tugay ve Bedr kampındaki hükümet güçleri arasında karşılıklı saldırılar gerçekleşti. Aynı şekilde çatılara keskin nişancılar konuşlandırıldı. Şehrin bazı caddelerinde tanklar ve askeri araçlar görüldü. Yemen’deki Güney Geçiş Konseyi Başkan Yardımcısı Hani bin Berik, geçen çarşamba günü yaptığı açıklamada, Hizam Emni Komutanı Tuğgeneral Munir el-Yafi’nin cenaze töreni sonrasında Maaşik’taki Başkanlık Sarayı yakınlarına baskın düzenlendiğini ifade etti. Munir el-Yafi, Aden’in batısındaki Brega şehrinde el-Cela kampına yönelik düzenlenen saldırıda hayatını kaybetmişti. Bin Berik, Güney Hareketi’nin İslamcı çizgideki Islah Partisi unsurlarını Başkanlık Sarayı’ndan kovmak istediğini belirtirken, daha sonra da meşru Hükümetin devrilmesi, hükümetin geçici başkent Aden’den çıkartılması, Aden’in yönetiminin ve güney bölgelerin idarelerinin Güney Hareketine teslim edilmesi çağrıları yaptı. Krater ve Hor Maksar bölgelerindeki halkın çoğu, çatışmalar sırasında evlerine sığındı. Yemen uçakları, havalimanından tarifeli seferlerin devam ettiğini açıkladı.Uluslararası ve yerel açıdan sükunet çağrıları Yemen’deki meşruiyeti destekleyen koalisyon, geçen çarşamba günü geçici başkent Aden’de yaşanan “tehlikeli gelişmeleri” reddettiklerini duyurdu. Koalisyon ülkelerinin, Yemen halkının çıkarlarını baltalayan herhangi bir saldırıyı kabul etmeyecekleri belirtildi. Koalisyon kuvvetleri sözcüsü Albay Turki el-Maliki, Suudi Arabistan Haber Ajansı’na (SPA), koalisyon ortak komutanlığının, geçici başkentteki olayları endişeyle takip ettiğini söyleyerek, tüm taraflara aklı ve ulusal çıkarları göz önünde bulundurma çağrısı yaptı. Yayınlanan bir bildiride, tüm tarafları meşru Yemen hükümetiyle birlikte özellikleri de bu istisnai durumlarda olumsuz sonuçların üstesinden gelmek için çalışmaya çağırdı. Maliki, Husileri, El Kaide ve DEAŞ gibi terör örgütlerini eğitenlere fırsat verilmemesi gerektiğini belirtti.Dünyadan Güney Hareketine tepkiler Avrupa Birliği de (AB) yayınladığı bir bildiride, Yemenli kuruluşlara karşı şiddet provokasyonlarına dikkati çekerek, çatışmaların tırmanışı reddettiğini duyurdu. Bildiride, Yemen’in birliği, egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğüne olan bağlılıkları yinelenirken, başta Birleşmiş Milletler (BM) Özel Temsilcisi olmak üzere tüm tarafları da şiddeti durdurmak ve diyalog sağlamak için çaba sarf etmeye çağırdı. AB, yayınladığı bildiride, “Tüm taraflar, BM liderliğindeki sürece bağlılıklarını sürdürmeli, anlaşmazlığı sona erdirmek için kapsamlı ve sürdürülebilir bir siyasi süreçte BM Özel Temsilcisi ile işbirliği yapmalıdır” ifadelerini kullandı. Çin, ABD, Fransa, Rusya ve İngiltere’nin Yemen büyükelçileri de Aden’deki son şiddet tırmanışına dair derin endişelerini dile getirdi. Büyükelçiler, yayınladıkları ortak bir bildiride, tüm Yemenlilere “kendilerini sınırlandırma, şiddet eylemlerini derhal sona erdirme, tüm Yemenliler için güvenli ve istikrarlı bir geleceği destekleyerek farklılıkları barışçıl bir şekilde çözecek yapıcı bir diyaloga girme” çağrısı yaptı. Suudi Arabistan’ın Yemen Büyükelçisi Muhammed Al Cabir de Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, Aden’in aklın ve koalisyonun desteğiyle güvende ve istikrarlı olacağını vurguladı. Al Cabir, “Aden’de yaşananların tek faydalanıcıları, İran destekli Husi milisler ve el-Cela kampıyla polis merkezini hedef alan terör gruplarıdır” dedi. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dış İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı Enver Karkaş da Twitter üzerinden, “Maaşik Sarayı çevresindeki gelişmeler endişe verici. Sükunet çağrısı gereklidir” açıklaması yaptı. Karkaş ayrıca, “Bu durum, korkunç terör saldırısı sonrasında kabul edilebilir bir seçenek olamaz. Güç kullanımıyla çözülemeyen durumlar karşısında siyasi çerçeve, iletişim ve diyalog gereklidir” dedi.Güney bileşenleri: Kan dökülmesin Güneydeki askeri ve siyasi bileşenler, Güney Hareketinin neden olduğu çatışmaların sorumluluğunu reddetmek için hızlı davrandı. Batı kıyısında bulunan “Güney Amalika Tugaları”, resmi bir açıklamayla, bireysel faaliyetlerin yasaların ihlaline ve kan dökülmesine yol açtığını vurguladı. Cumhurbaşkanlığı koruma kuvvetleri ve Güney Hareketi yandaşları arasındaki çatışmaların, Husilere ve terör örgütlerine hizmet ettiğini belirtti. Açıklamada, Aden’deki tüm taraflara “kendini sınırlandırma, akıllıca hareket etme, diyalog masasına oturma ve silah dilini reddetme” çağrısı yapıldı. Aynı zamanda Amalika Tugayları, Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur el-Hadi’yi ve koalisyon liderliğini de “ülkenin güvenliğini ve istikrarını istikrarsızlaştırmak isteyenlere karşı hızlı ve kararlı şekilde müdahale” ve “Munir el-Yafi’nin ölümünü soruşturmaya” çağırdı. Öte yandan meşru hükümete destek veren Güney Hareketi bileşenleri, yayınladıkları bir bildiride “sükunet ve aklın sesini dinleme” çağrısı yaptı. Bildiride, “Güney bileşenleri arasında çatışma yalnızca ana düşmanlarına (İran ve Husiler) hizmet ediyor. Aynı zamanda vatanı ve vatandaşı hedef alan yabancı gündemlere hizmet etmekte ve meşruiyeti destekleyen koalisyonu zayıflatmaktadır” ifadelerine yer verildi. Açıklamada, radikalizm yanlılarına dikkat çekilirken, koalisyona da “bu tehlikelere son verme hususundaki ulusal sorumluluklarını yerine getirme” çağrısı yapıldı.Hükümetten kınama Meşru hükümet, resmi bir açıklamada olayların tüm sorumluluğunu Güney Hareketi’ne yükledi ve durumunu, vatandaşların güvenliğini ve istikrarını tehdit eden ciddi sonuçlara yol açtığını ifade etti. Yemen hükümeti, Aden şehrini ve barışçıl halkını kaosa sürüklemek istediğini belirtti. Açıklamada, “Hükümet, ordu ve güvenlik güçleri ulusal sorumlulukları uyarınca devlet kurumlarını ve vatandaşların güvenliğini korumaya kararlı. Kurumlara ve bireylere zarar vermeye yönelik tüm girişimleri ele almak, tüm bilge ve onurlu insanları desteklemek ve Suudi Arabistan’ın öncülüğündeki koalisyonu desteklemek için çalışacaklar” ifadelerine yer verildi. Koalisyon liderliğiyle birlikte şehrin tanık olduğu olayları soruşturmak üzere bir komite kurmak için çalışacaklarını belirten Yemen hükümeti, Suudi Arabistan ve BAE önderliğindeki koalisyona da şehirdeki askeri faaliyetlerin önlenmesi için Güney Hareketi’ne karşı acil ve güçlü baskı yapma çağrısında bulundu. Meşru hükümet, aynı zamanda tüm taraflara, siyasi aktörlere, derneklere, Yemen halkına ve bilginlere, “isyan, savaş veya macera” olarak adlandırılan bu durumu reddetme ve kınama hususundaki ulusal sorumluluklarını yerine getirmeye çağrısı yaptı. Açıklamaya göre çatışmalar, durmaması halinde kontrolden çıkacak ve ülke, sonuçları telafi edilmeyecek bir çıkmaza girecek. Açıklamada, devlet kurumlarının ve hizmet kuruluşlarının çöküş yaşadığı, maaşlarda kesintilerin görüldüğü, ekonomik gerileme ve insani felaketlere tanık olunduğu da ifade edildi. Hükümet, tüm bu koşulların “akıl sahibi bireylerin sorumluluğunu gerektirdiğini, olaylara karşı akıllıca ve ulusal çıkarlar göz önüne alınarak yaklaşılması gerektiğini” vurguladı. Açıklamada ayrıca, söz konusu kötüleşmeye değinerek, “Bu durum, şeşruiyeti destekleyen koalisyonun ve Yemen’deki BM misyonunun çabalarına ciddi bir darbe vuracak. Yalnızca İran’ın bölgedeki mezhep projesine ve Husilere fayda sağlayacak” ifadelerine yer verildi. Yemenin güneyindeki geçici başkent Aden, 1 Ağustosta 49 kişinin yaşamını yitirdiği 2 saldırıya sahne oldu. Şeyh Osman kentindeki emniyet merkezine bombalı araçla düzenlenen saldırıda 13 kişi hayatını kaybetti. Bu saldırıdan yaklaşık 1 saat sonra ise Husiler, El-Cela Karargahına Hizam Emni güçlerinin geçit töreni sırasında çifte saldırı düzenledi, 36 kişi yaşamını yitirdi. Bu saldırılardan 1 gün sonra terör örgütü El-Kaidenin Arap Yarımadasındaki uzantısı Ensar eş-Şeria militanlarının, Ebyene bağlı El-Mahfed ilçesinde Hizam Emniye ait karargah ve bazı askeri noktalara düzenlediği saldırılarda ise 17 kişi öldü, 10dan fazla kişi yaralandı. El-Cela Karargahına geçen haftaki saldırıda ölenler için dün düzenlenen cenaze töreninin ardından ise, Cumhurbaşkanlığı koruma güçleri ile Hizam Emni güçleri arasında Maaşık Sarayı çevresinde çatışma çıkmıştı.

مشاركة :