Atıf Katadre Ulusal Kurtuluş Cephesi (FLN) partisinin eski genel sekreteri ve eski meclis başkanı Ammar Saadani, Cezayir’in Fas ile Polisario Cephesi arasındaki tarihi tutumuyla çelişen açıklamaları siyasileri şaşırttı. Siyasi bir figür olan Saadani’nin açıklamaları, her seferinde ülkede tartışmalara sebep oluyor. Saadani, 2016 yılının sonbaharında FLN partisinin genel sekreterliği görevini bırakmasının ardından siyasi arenada pek görünmüyordu. Son dönemlere kadar siyasi olaylardan uzak bir şekilde Paris’te hayatını sürdürüyordu. Fakat Cezayir güvenlik yetkililerinin, partideki yakın arkadaşı milletvekili Bahaeddin Tuleybenin tutuklanması ve halk hareketinin başlamasıyla birlikte tekrar ortaya çıktı. Şarkul Avsatın Independent Arabiadan aktardığı habere göre, Tunus toprakları üzerinden Avrupa’ya kaçmaya çalışan Tuleybe, çarşamba günü Cezayir makamları tarafından tutuklandı. Independent Arabia’ya konuşan kaynaklar, onun Cezayir’e nakledilmesinin öncesinde Tunus makamlarıyla iş birliği yapılarak gerçekleştirilen bir operasyon sırasında Tunus’un şehrinde yakalandığı açıklamasında bulundular.Saadani Polisario’yu topa tuttu Saadani, Cezayir-Fas anlaşmazlığının temelinde yatan Batı Sahra sorunu hakkında sorulan bir soruya şu yanıtı verdi: “Aslında tarihsel olarak bakıldığında Batı Sahranın Fas’a ait olduğunu düşünüyorum. Sahra Berlin konferansı sırasında Fas’tan ayrıldı. Bana göre 50 yıldan fazla bir süredir Polisario adlı bir örgüte ciddi fon sağlayan Cezayir, çok yüksek bir bedel ödedi. Oysa örgüt hiçbir şey yapmadı. Cezayir ve Fas arasındaki ilişkiler bundan daha önemli bir mesele. Şu an koşullar uygun. Çünkü yeni bir cumhurbaşkanı seçildi ve Tunus rejiminde birtakım değişiklikler söz konusu. Cezayir seçimlere gidiyor ve rejimde bazı değişiklikler var. Ayrıca Libya’da da bir dönüşüm yaşanıyor. Bu, Mağrip’in canlanmasına yol açabilir. Nitekim gerek FLN gerekse de Fas, Cezayir, Tunus ve Kuzey Afrikadaki ulusal partiler bunu istiyorlar.” Batı Sahra konusunun sınırların yeniden açılması ve Cezayir ile Fas arasındaki ilişkilerin çözülmesiyle sonuçlanmasını gerektiğini dile getiren Saadani, Polisario’ya ödenen parayla örgüt mensuplarının 50 yıl boyunca büyük otellerde gezdiklerini söyleyerek, bu paranın Cezayir illerine verilmesinin daha öncelikli olduğunu ifade etti. Cezayirli yetkililer, Batı Sahra konusunda çelişen açıklamalarda pek bulunmuyor. Parlamento başkanlığı görevinde bulunmuş bir isim olan Saadani’nin bu açıklamaları şaşkınlık yarattı. Saadani’nin genel sekreterliğini yaptığı FNL, Polisarioyu destekleyen partilerin öncülüğünü yapıyor.Buldozer’in yeni görevi Saadani halihazırda herhangi bir siyasi pozisyonda bulunmuyor. Ayrıca karışıklıklardan uzak bir şekilde Fransa’da yaşıyor. Bundan dolayı Saadaninin bugün Cezayirdeki fiili otoritenin tutumuyla farklılığının derecesi belli değil. Cezayirliler, Saadani’yi, ister belirli bir sorumlukla isterse de bunun haricinde yaptığı ve tartışmalara yol açan açıklamalarından dolayı “Buldozer siyasetçi” olarak nitelendiriyor. Saadani, General Tevfik’e saldıran ve onu eski Cezayir Cumhurbaşkanı Muhammed Budiaf cinayetine karışmakla itham eden ilk kişi olarak biliniyor. Ayrıca birçok yetkilinin ismini zikretmekten kaçındığı bir dönemde eski Enerji Bakanı Şekip Halil’i savunmakla ön plana çıktı. “Cezayir Hakkında Her Şey” sitesinde yayınlanan Saadani’nin son röportajı oldukça dikkat çekici. Saadani uzun röportajında, orduyu güçlü bir şekilde savunuyor ve Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanı Yardımcısı Ahmed Kayid Salih’i desteklediğini ifade ediyor.Kimin adına konuşuyor? Halihazırda Saadani’nin herhangi bir resmi pozisyonunun bulunmaması dolayısıyla kendisine resmi bir şekilde herhangi bir cevabın verildiğini görmüyoruz. Batı Sahra dosyasını takip eden gazeteci yazar Rıza Şenuf, Saadani’nin bu dosyaya ilişkin açıklamaları hususunda, “Cezayir Ulusal Halk Meclisi Başkanı yahut Ulusal Kurtuluş Cephesi (FLN) Genel Sekreteri sıfatıyla böyle bir açıklama yapmasının bir önemi olurdu. O zaman Cezayir’in Batı Sahra konusundaki tutumunda köklü bir değişikliğin söz konusu olduğundan bahsedebilirdik. Ancak Saadani, bugün siyasi arenanın dışında kalan ve ulusal topraklarda dışında bulunan ikametinden yaptı. Onun bu açıklamaları sadece bir bardak suda fırtınaya sebep olabilir. Bu, mevcut makamların dikkatini çekmek amacıyla yapılan bir girişimden fazlası değildir” değerlendirmesinde bulundu. Yüksek Mahkeme’deki Saadani dosyasının henüz açılmadığını ve bunun büyük bir yolsuzluk dosyası olduğunu dile getiren Şenuf, sözlerini şöyle sürdürdü: “Saadani’nin açıklaması, Bahaeddin Tuleybenin tutuklanması ile aynı zamana denk geldi. Her iki adam arasında nasıl bir ilişkinin olduğunu biliyoruz. FLN Genel Sekreteri olarak görev yaptığı zaman Saadani, Polisario Cephesinin mülteci kamplarındaki etkinliklerine katıldı. Cezayir’in Batı Sahra konusundaki tutumu, iktidar veya koşullarla bağlantılı değil. Bilakis Batı Sahra da dahil olmak üzere buna benzer tüm meselelerle Cezayir diplomasi tarafından benimsenen ilkeler doğrultusunda ele alınıyor. Saadani, mesajlarını iletmesi için Cezayirin seçeceği uygun adam değil.”
مشاركة :