ABD merkezli The Intercept sitesi, İran Devrim Muhafızları liderlerinin, Müslüman Kardeşler (İhvan) grubundan üç lider ile ‘ortak düşman Suudi Arabistan’a karşı ittifak kurmak’ amacıyla Nisan 2014 tarihinde Türkiye’de bir otelde görüştüklerini ortaya çıkardı. İran İstihbarat ve Güvenlik Bakanlığı’nın (MOIS) 700 sayfalık iç yazışması, The Intercept’e sızdırıldı. Söz konusu iç yazışmalara göre 2014 yılındaki toplantı, İran ve Müslüman Kardeşler ile iyi ilişkileri olan az sayıdaki ülkeden biri olması nedeniyle Türkiye’de gerçekleştirildi. Ancak Türkiye’nin Devrim Muhafızlarının yurtdışı operasyonlarını yürüten Kudüs Gücünün Komutanı Kasım Süleymani’ye vize vermemesi nedeniyle toplantıya Süleymani’nin Ebu Hüseyin adlı yardımcısı katıldı. Ebu Hüseyin, Kudüs Gücü’nün üst düzey yetkililerini içeren Devrim Muhafızları heyetine başkanlık etti. İran İstihbarat ve Güvenlik Bakanlığı’nın sızan iç yazışmalarında, söz konusu toplantıya Müslüman Kardeşler adına İbrahim Münir Mustafa, Mahmud El-İbyari ve Yusuf Nada’nın katıldığı bilgisi yer aldı. The Intercept’in haberine göre ‘gizli toplantıya’ Müslüman Kardeşler ve Devrim Muhafızları heyetinin bilgisi olmadan üçüncü bir kişi daha katıldı. Bu kişi, İran’ın ulusal güvenlik hizmetleri alanında Devrim Muhafızları’nın rakibi olan MOIS’in bir ajanıydı. Söz konusu kişi toplantıya sadece katılmakla kalmadı, aynı zamanda koordine de etti. Sızan iç yazışmalarda, MOIS’in İran Devrim Muhafızları’nın gücü ve nüfuzunu kıskanarak, dünyadaki faaliyetlerini gizlice takip etmeye çalıştığı da ifade edildi. The Intercept, Mısır’da Muhammed Mursi’nin Cumhurbaşkanı olduğu dönemde İran ve Mısırlı yetkililer arasında kamuya açık toplantı ve temaslar olduğunu hatırlatarak, söz konusu toplantının, Mursi’nin azledilmesinden sonra 2014 yılında gerçekleştiğini vurguladı. Bu toplantı, Müslüman Kardeşler ve İranlı yetkililerin iletişimi sürdürmeleri için gizli bir girişim olarak görüldü. ABD merkezli sitenin haberine göre toplantı, Kudüs Gücü ve Müslüman Kardeşler için çok kritik bir zamanda yapıldı. Bu da iki tarafın neden bir araya gelmeyi kabul ettiğini ortaya koyabilir. Toplantının yapıldığı Nisan 2014te Irak’ta toprak kazanmaya başlayan DEAŞ, İran’ın bir kuklası olarak görülen Nuri el-Malikinin başkanlık ettiği Irak hükümetini tehdit ediyordu. İran Devrim Muhafızları’na bağlı Kudüs Gücü de DEAŞ’a karşı savaşta Şii milislere liderlik etmek durumunda kaldı. Aynı zamanda, Arap Baharı rüyası bir kabusa dönüşmüştü. Suriye’de savaş devam ediyor, Mısır’da ise Mursi azlediliyordu. Mısırdaki kayıpları ile zayıflayan Müslüman Kardeşler, İranlılarla ittifak yapmayı muhtemelen bölgesel nüfuzunun bir kısmını geri kazanma fırsatı olarak gördü. Sızan iç yazışmalara göre Müslüman Kardeşler heyeti, toplantının başında 85 ülkede örgütlenmeleri olduğunu söyledi. Toplantıda ayrıca, “Şii dünyasının bir sembolü olarak İran ve Sünni dünyasının bir temsilcisi olarak Müslüman Kardeşler arasındaki farklılıklar tartışılmaz. Ancak işbirliği için ortak zeminlere odaklanılması gerek” ifadelerini de kullandı. Müslüman Kardeşler heyeti, aralarındaki en önemli şeyin ortak düşmanları Suudi Arabistan’a karşı duyulan ‘nefret’ olduğunu dile getirerek, iki tarafın Riyad’a karşı birleşebileceği ve bunun için de en uygun yerin Yemen olduğunu belirtti. Heyet, İran’ın Yemen’deki Husi milisler üzerindeki etkisi ile Müslüman Kardeşler’in Sünni aşiretler arasındaki nüfuzu aracılığıyla Husiler ve Sunni kabileler arasındaki çatışmayı Suudi Arabistana karşı kullanabilmeleri için ortak bir çaba gösterilmesi gerektiğini ifade etti. Irak’ta ise barış istediğini belirten Müslüman Kardeşler heyeti, Irak’ta Şiiler ve Sünniler arasındaki gerginliği hafifletmek ve Sünnilere Irak hükümetine katılma şansı vermenin iyi olduğunu söyledi. Müslüman Kardeşler ve Kudüs Gücü’nün Iraktaki savaşı durdurmak için işbirliği yapabileceğini de vurguladı. Heyet, Mısır hükümetine karşı İran’ın desteğini istemediklerini ifade etti. The Intercept’a göre bunun nedeni, Müslüman Kardeşler liderlerinin, Kahirede iktidarı yeniden kazanmak için İrandan yardım istemeleri halinde muhtemelen Mısırdaki itibarlarını kaybedeceklerini fark etmeleri oldu.Müslüman Kardeşler heyetinden Yusuf Nada, konuya ilişkin Intercepte verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı; “Hiçbir zaman böyle bir toplantıya katılmadım. Böyle bir toplantı hakkında hiçbir zaman bir şey duymadım.” Nada, yalnızca, “Bildiğim kadarıyla, Müslüman Kardeşler Sünni ve Şii arasındaki herhangi bir anlaşmazlığı sadece azaltmak değil, etkisiz hale getirmekle de ilgileniyor” yorumunda bulundu. Toplantıya dair yorumları alınmak istenilen İbrahim Münir Mustafa ve Mahmud El-İbyari’ye ise ulaşılamadı. Habere göre toplantıya katılan MOSI ajanı, gelecekte Türkiye veya Lübnan’da yapılacak toplantılara katılmak için istekli olduğunu ifade etti. Ancak sızan iç yazışmalara göre başka bir toplantı yapılıp yapılmadığı belli değil.
مشاركة :