​Arap ve Avrupa Birliği zirvesinde Filistin ve yasadışı göç konuları tartışıldı

  • 2/25/2019
  • 00:00
  • 12
  • 0
  • 0
news-picture

Mısırın Şarm el-Şeyh şehrinde dün akşam başlayan ilk Arap-Avrupa zirvesinde Araplar, öncelikleri arasında bulunan “Filistin meselesine adil ve kapsamlı bir çözüm bulma” konusunda kararlılıklarını bir kez daha dile getirirken, Avrupalılar ise zirvede büyük ölçüde “yasadışı göç” meselesinin kontrol altına alınması ile ilgilendi. Avrupa Birliği (AB) ile Arap Birliği arasında daha önce yapılmayan zirve, her iki taraftan yaklaşık 50 lider, kral, devlet başkanı, başbakan ve bakanların katılımıyla dün başladı. İki günlük bir etkinlik olarak planlanan zirve bugün sona erecek.Arapların merkezi meselesi Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz, zirvede yaptığı konuşmada, Filistin meselesinin Arap ülkelerinin öncelikleri arasında yer almaya devam ettiğini söyledi. Suudi Arabistan’ın ev sahipliği yaptığı Zahran Zirvesi’nde alınan kararlara atıfta bulunan Kral Selman, “Filistin halkının meşru haklarının iade edilmesi konusundaki kararlı tutumumuzu yeniden teyit ediyoruz” dedi. Kral Selman, “Arap Barış Girişimi ve uluslararası meşruiyet kararları uyarınca, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulması da dahil olmak üzere Filistin halkının bütün meşru haklarının iade edilmesi konusundaki kararlı tutumumuzu yeniden teyit ediyoruz. Filistin meselesinin çözümü yalnızca Ortadoğu’nun istikrarı için değil, başta Avrupa olmak üzere küresel istikrar için de son derece önemlidir. Bu bakımdan, Avrupa’nın bu konuda adil bir çözüm bulma çabalarını takdir ediyoruz” dedi.Yemen ve terörizm Konuşması sırasında Yemen meselesine değinen Kral Selman, Körfez Girişimi ve Yürütme Mekanizması, Ulusal Diyalog Konferansı çıktıları ve BM Güvenlik Konseyi’nin 2216 sayılı kararı temelinde Yemen krizinin siyasi bir çözüm dahilinde ele alınmasının önemini vurguladı. Kral Selman ayrıca, Yemen meşru hükümetinin desteklenmesi ve İran destekli terörist Husi örgütü milislerinin uluslararası toplumun iradesine boyun eğmesi hususunda gösterilen ortak uluslararası çabaların önemine dikkat çekti. Kral Selman, ülkesinin İsveç’in istişarelerinin başarısını sağlamak için büyük çaba sarf ettiğini belirterek, bu istişarelerde kararlaştırılanların uygulanma sürecinin takip edilmesi çağrısında bulundu. Yemendeki mevcut durumdan İran destekli terörist Husi milislerinin sorumlu olduğunu dile getiren Kral Selman, Suudi şehirlerine 200den fazla İran yapımı balistik füzenin fırlatıldığını belirtti. Kral Selman, Husilerin Kızıldeniz ve Babül Mendepdeki kışkırtıcı faaliyetlerinin herkesin güvenliği için doğrudan bir tehdit oluşturduğunu belirterek, İran rejiminin bu milislere ve bölgedeki diğer gruplara verdiği destek, benimsediği düşmanca tutumlar ve diğer ülkelerin işlerine bariz müdahaleleri karşısında birleşik bir uluslararası pozisyon benimsenmesi gerektiğini söyledi. Kral Selman, Suudi Arabistanın, diğer birçok ülke gibi, terörizmden muzdarip olduğunu ve terörizmin entelektüel ve finansal kaynaklarını kurutmak dahil, her düzeyde onunla mücadele etmek için birçok çaba sarf ettiğini sözlerine ekledi. Birçok ülke ile olan ortak güvenlik işbirliğinin, terörist girişimlerinin çoğunun boşa çıkarılmasında başarılı olduğunu dile getiren Kral Selman, “Terörizm ve kara para aklama ile mücadelede sürekli ve durmaksızın birlikte çalışmaya devam etmenin önemini vurguluyoruz” dedi.Mülteci ve yardımlar meselesi Kral Selman, Arap ve Avrupa ülkelerinin liderlerine ve başkanlarına hitaben, “Ülkelerindeki savaş ve çatışmadan kaynaklı trajedilerden dolayı yerinden olmuş kimselerin, mültecilerin, göçmenlerin meselelerinin, çözülmesi gereken insani meselelerin başında yer aldığını düşünüyoruz. Bu zirvenin, bu meselelerin çözümünde yardımcı olmasını umuyoruz” ifadelerini kullandı. Kral Selman konuşmasının devamında, İslam ve Arap prensiplerine dayanan ülkesinin, dini veya etnik ayrım gözetmeden gerek bölge gerekse de dünya üzerindeki pek çok ülke ve halkın yaşadığı krizlere karşı insani yükümlülüklerini yerine getirmekte taviz vermeyeceğini belirtti. Ülkesinin 80den fazla ülkeye 35 milyar dolardan fazla yardımda bulunduğunu dile getiren Kral Selman, “İslam ve Arap prensiplerine dayanarak, dini veya etnik ayrım gözetmeden, gerek bölge gerekse de dünya üzerindeki pek çok ülke ve halkın yaşadığı krizlere karşı insani yükümlülüklerimizi taviz vermeksizin yerine getireceğiz” dedi. Ülkeler arasındaki ilişkilerin bir diğer devletin egemenliğine saygı duyulmaksızın ve iç işlerine müdahale edilmeksizin yoluna girmeyeceğini yineleyen Kral Selman, uluslararası ilişkilerdeki bu yerleşik prensiplerde gerçekleşecek bir sapmanın dünya halklarının bir arada yaşamalarını ve ortak işbirliğini etkileyeceğini belirtti. Kral Selman “Arap ülkeleri ve Avrupa ülkeleri arasında geçmiş deneyimlerden ilham alan gerçek bir ortaklık kurmak tüm insanlara ve gelecek nesillere karşı sorumluluğumuzdur” diyerek konuşmasını sonlandırdı.Adil çözüm Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, zirvedeki açılış konuşmasında, Filistin meselesinin bölgedeki çatışmaların temel nedenlerinden biri olduğuna dikkat çekerek, kapsamlı ve adil bir çözüme yönelik siyasi iradenin yokluğunu kınadı. Sisi, Filistin halkının haklarından mahrum kalmadığı ve uluslararası meşruiyet referanslarına uygun olarak kapsamlı ve adil bir çözümün tüm bölgesel ve uluslararası taraflar için ortak bir fayda teşkil ettiğini belirterek, Filistindeki çatışmanın tüm ülkeleri etkileyeceği hususunda uyarıda bulundu. Terörizme destek veren bazı ülkelerin bölgesel rolüne atıfta bulunan Sisi, “Büyüyen terör tehdidi maalesef bazı ülkeler tarafından komşu devletler arasında kaos yaratmakta kullanılan bir araç haline geldi. Terörizm, ya radikal unsurların devletten devlete sınır ötesi geçişleriyle ya da bazı devletlerin onlar için güvenli bir sığınak olması aracılığıyla korkunç bir salgın gibi dünyaya yayılıyor. Ayrıca bu kimseler medyayı ve sosyal ağları kullanarak yeni kişileri saflarına dahil etmeye ve nefret ve şiddeti yaymaya çalışıyorlar” ifadelerini kullandı. Terörizm tehdidi karşısında Arapların ve Avrupalıların bir araya gelmeleri çağrısında bulunan Sisi, hiçbir isim altında haklı gösterilemeyecek olan bu salgına karşı bir olunması gerekliliğine vurgu yaptı. Arap ve Avrupa ülkeleri arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi gerekliliğini dile getiren Sisi, kaynağı ya da nedeni ne olursa olsun, devletlerin ve kurumların tahrip edilmesine yol açacak herhangi bir davanın reddedilmesi gerektiğini vurguladı. Terörizmle mücadelede kapsamlı bir yaklaşım benimsenmesi çağrısında bulunan Sisi, böylece terör örgütlerine temel bir unsur olarak sert güvenlik önemleri ile karşı konulması, eşit derecede önemli bir unsur olan terörizmin ideolojik kökenleri ile mücadele edilmesi ve bu kapsamlı yaklaşımın tamamlayıcı bir unsuru olarak terörün finanse edilmesinin engellenmesi gerektiğini söyledi.Ortak zorluklar Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Donald Tusk, zirve sırasında yaptığı konuşmasında, “İlk kez gerçekleştirilen Arap-Avrupa Zirvesi, iki taraf arasındaki işbirliğinin önemini gösteriyor. Araplar ve Avrupalılar arasındaki coğrafi yakınlık, ortak zorluklarla birlikte yüzleşmemizi gerektiriyor” ifadelerini kullandı. Komşuluk bağlarını ve bunun bir seçim değil bir zorunluluk olduğunu vurgulayan Tusk, eğitimin finanse edilmesi, işsizliğin azaltılması ve yatırımların teşvik edilmesi gibi pek çok alanda taraflar arasında işbirliğinin mümkün olduğuna dikkat çekti. Araplar ve Avrupalılar arasında birtakım farklılıkların bulunduğunu dile getiren Tusk, “Halklarımızın yararı için işbirliğini güçlendirmeliyiz. Bunu, bölgemizden çok uzaktaki dünya güçlerine bırakmamalıyız” dedi. Zirvenin açılış oturumunda konuşan Romanya Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis, “Bölgelerimiz iç içe geçmiş durumda. Bu nedenle, Arap ülkeleri ve AB ülkeleri arasındaki işbirliğini, iş ortamlarının yaratılmasını, sürdürülebilir bir gelişmenin sağlanmasını ve somut projeler oluşturulmasını destekliyorum. Göç hala büyük bir sorun olarak varlığını sürdürüyor. Menşe ülkeleri ve geçiş ülkeleri ile işbirliği yapmanın gerekliliğine inanıyorum. Göçe sebep olan temel nedenlerin çözümlenmesi ve üstesinden gelinmesi gerekiyor” açıklamasında bulundu.Gayt ve Junckerdan önemli açıklama AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, yaptığı konuşmada dönüşümlere, sorunlara ve görüş farklılıklarına atıfta bulunarak, uzlaşı sağlanması yönünde çalışmanın gerekliliğini vurguladı. Konuşması sırasında Filistin meselesine değinen Juncker, “AB, Filistin devletine destek olmak için tahsis ettiği meblağın yanı sıra, gerek ülke içerisinde gerekse de komşu ülkelerde bulunan Suriyelilere 17 milyar dolar yardımda bulundu” dedi. Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt ise terörist grupların hedeflerine ulaşmada kaostan yararlandıklarına dikkat çekerek, başta Libya ve Yemen olmak üzere krizlerin önlenmesinde Avrupa rolünün önemli olduğunu dile getirdi. Gayt, “Yemen, Suriye ve Libyadaki krizlerin ve çatışmaların devam etmesi tehlikesiyle ortak bir anlayış ve fikir birliği ile hareket ederek yüzleşmeye çalışıyoruz” dedi.

مشاركة :