UMH içindeki dağılma Erdoğanın Libya adımı için bir tehdit mi?

  • 1/7/2020
  • 00:00
  • 2
  • 0
  • 0
news-picture

Muhammed el-Arabi Libya Ulusal Ordusu (LUO), Trablus’un güneyindeki savaş cephelerinde birkaç eksende ilerleyişini sürdürürken, Hadaba ve Selahaddin bölgelerinde yeni mevziilerin de kontrolünü ele geçirdi. Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) sancağı altındaki tarafların tutum ve söylemleri ise sürekli bir çatışma halinde. UMH Başkanı Fayiz es-Serrac, Türk hükümeti ve milislerle oluşturduğu ittifakın başarılı olma şansını güçlendirmek amacıyla başkent Cezayir’i ziyaret etti. Serrac’ın bu ziyaretinin Misrata’daki önemli isimlerin baskısı sonucu geldiği ve Trablus’un, bu günlerde UMH Başkanı’nı Londra’daki tatilini yarıda kesmeye mecbur bıraktığı belirtildi.Karşılıklı suçlamalar UMH çatısı altındaki milis liderlerin ifadeleri, Trablus kulislerindeki gizli anlaşmazlıkları da yansıtır nitelikte. Zira hükümet güçlerinin topçu kolunun komutanı Farac Ahlil, Serrac’ı ‘ajanlıkla’ suçlarken, Serrac’ın Londra sokaklarında dolaşırken görüldüğü bir videoyu yayınlayarak kendisine tepki gösterdi. Libya Yüksek Devlet Konseyi Başkanı ve Müslüman Kardeşler’in önde gelen liderlerinden Halid el- Mişri de Türkiye’de yayın yapan Libya Al Ahrar TV’ye yaptığı açıklamada, ‘savaş hükümeti kurulması’ çağrısında bulundu. Siyasi araştırmacı Salim Arfa, Serrac ve Trablus’taki milis liderler arasındaki farklı pozisyonlara değindi. Arfa, Dışişleri Bakanlığı’nın Avrupa heyetine, Trablus ziyaretinin ertelendiğini bildirdiğini ve milis liderlerin ordu güçlerine destek sağladıklarını iddia ettiği Arap ülkelerine boykot çağrısı yaptığını söyledi. Salim Arfa, Independent Arabia’dan Muhammed el-Arabi’ye yaptığı açıklamada, Serrac’ın, Avrupa heyetinin ‘istenmeyen’ olarak ilan edilmesini talep eden milis liderleriyle yüzleşmekten kaçındığını vurguladı. Arap ülkelerini boykot etme kararı hususunda ise Trablus’a karşı saldırıları destekleyen ülkelerle mücadele mekanizmalarına değinen bir rapor hazırlanması talebiyle Serrac’ın, söz konusu kararı askıya aldığı ifade edildi.Suriyeli savaşçılar Suriyeli savaşçıların, ordu güçlerine karşı savaşmak için Trablus’un güneyine ulaşmasının arka planında Serrac’ın bu adımı reddettiği belirtildi. Dışişleri Bakanlığı ile temasta bulunan üst düzey bir yetkili de Kasım ayının ortalarında ABD ve UMH yetkilileri arasında Washington’da başlayan güvenlik diyaloğunun devam ettiğine dikkati çekti. Yetkili, Serrac ve İçişleri Bakanı Baş Agha arasındaki anlaşmazlığın, UMH yetkililerini, ABD heyetiyle oturmaya zorladığını söyledi. ABD’nin Dışişleri Bakanlığı yetkililerine ‘Libyadaki çatışmanın ardındaki temel sorunlardan biri olan milisleri ortadan kaldırmak için somut adımlar belirlenmesi gerektiğini’ söylediği de biliniyor. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia kaynaklı haberine göre, Serrac, Savunma Bakanlığı’na bir bakan atanması hususunda artan talepleri hala reddediyor. Gazeteci Abir Bodbus’a göre bu durum, hükümeti, uçurumun eşiğine hatta belki de çöküşe götürecek çalkantılı ilişkinin de bir göstergesi. Türkiye ve UMH arasında imzalanan anlaşmaları iki ana nedenden dolayı reddetmesi sonrasında uluslararası toplum, Temsilciler Meclisi’nin hükümetten uluslararası tanınırlığı geri çekme talebini kabul ettiğine dair ilk göstergeleri de ortaya koymuş oldu. Aktarılana göre bu ana sebeplerin ilki, Libya Parlamentosu’nun desteğini almayan UMH’nin niteliği, ikincisi ise UMH’nin Suheyrat Anlaşması uyarınca 1 yıl süre almış ve bu sürenin bitmiş olması.Misrata sorunu Serrac, milis liderlerin arzuları uyarınca hareket etmeyi ve Trablus’u onlara terk etmeyi reddederken, Trablus’taki savaş komuta odaları da farklı anlaşmazlıklar yaşıyor. Zira bazı kesimler, ilerleme ve savaş cephelerine geri çekilme talimatıyla subayların Misrata şehrinde yalnızlaştırılmasını reddetti. Kikli tarafından yönetilen Ebu Selim milisleri de İçişleri Bakanı Fethi Baş Agha’nın genel merkez kapıları hala kapalı olan havalimanı yolu üzerindeki Ebu Selim bölgesinde bulunan bakanlık karargâhına gitmesini kabul etmiyor. Türkiye’den Misrata hava üssüne ilk defa silah kargoları ulaşırken Bodbus da Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Misrata liderleriyle ilişkilerine dikkati çekti. Bodbus, silahlar hususunda milisler arasında bir çatışma yaşanabileceği korkusuyla Türkiye’nin kararında bir gecikme yaşanabileceğini ifade etti. Geçtiğimiz Mayıs ayında ez-Zaviye şehrinde, Misrata ve Trablus havalimanlarına ulaşan Türkiye’ye ait zırhlı araçlara ilişkin anlaşmazlıklar yaşanmış, bu anlaşmazlıklar nedeniyle de milisler arasında çatışmalar Firas Şerkes ve amcasının oğlu Abdurrahim’in ölümüyle sonuçlanmıştı. Aynı nedenden dolayı es-Samud Tugayları ve Ebu Selim Tugayı arasında da bir gerginlik yaşanmıştı.

مشاركة :