Cezayir Cumhurbaşkanının Danışmanı Muhammed Lakab, 29 Ocak’ta başkent Cezayir’de düzenlediği basın toplantısında, anayasa değişikliği tasarısının bir aydır hazırlık aşamasında olduğunu açıkladı. Lakab, anayasanın 3 ay içerisinde hazır olacağını belirtirken, halk referandumu düzenlenmeden önce anayasanın parlamentoya sunulacağına dikkati çekti. Bir grup gözlemci ve muhalif de parlamentonun, sahtekarlıkla gölgelenen seçimlerin mirası olduğunu söyledi. Bu durum, parlamento üyeleri arasında anayasa gibi önemli bir konuda görüş birliği olmadığını ortaya koydu. Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, partilerden, siyasi isimlerden ve uluslararası toplumdan yeni anayasa hususunda öneri almak için 15 hukuk uzmanından oluşan bir ‘komite’ kurdu. Komiteyle amaçlanan genel eğilim, Cumhurbaşkanının yetkilerini azaltmak ve bu yetkileri parlamento başkanına ve Başbakana devretmek yönünde. Aynı şekilde anayasa değişikliğinin, Cumhurbaşkanının ‘çalışmalarına öncülük eden Yüksek Yargı Konseyi’nden’ uzaklaştırılmasını da içermesi bekleniyor. Bu çerçevede Lakab, anayasa belgesinin, yaz mevsimi gelmeden düzenlenmesi beklenen referandumdan önce ‘zenginleştirilmesi ve konu hakkında fikir alınması’ için toplumdaki parti ve aktörlere gönderileceğini söyledi. Öte yandan cezaevinde tutulan iki gazeteci, bugün (30 Ocak) ‘cezalarının uzunluğunu’ ve ‘yargının yargılama sürecindeki yavaşlığını’ protesto etmek amacıyla açlık grevine başladıklarını açıkladı. Cezayir Ceza Mahkemesi Yasası, tutukluların yargılanma sürecinin ‘bir kurala bağlı olmadığını’ belirtiyor. Gazetecilerin avukatları, Cezayir’de bir Arap kanalının muhabiri olan Sufyan Marakşi ve yerel bir televizyon kanalında gazeteci olan Belkasım Gere’nin, açlık grevi kararlarını açıklayan ortak bir bildiri yayınladıklarını duyurdu. Bildiride, “Altı aydan uzun bir süredir geçici hapis cezasına çarptırılmamız, ön soruşturma prosedürlerimizi tamamlamamız, ardından yaklaşık 4 ay önce dava içeriğini soruşturma hakiminden dinlememiz ve savunma heyeti tarafından ortaya koyulan tüm geçici serbest bırakma taleplerinin reddedilmesi sonrasında, el-Haraş Hapishanesi’nde Sufyan Marakşi ve Belkasım Gir olarak, ailelerimizin acılarının görmezden gelinmesini neticesinde 30 Ocak 2020 tarihi itibariyle açlık grevi yapma kararı aldık” ifadelerine yer verildi. Gazeteciler, protesto şekillerinin, ‘serbest bırakılmalarıyla ilgili açık taleplerini yargı organlarına hatırlatmak, mümkün olan en kısa sürede haklarında adil bir hükme ulaşmak’ amacı taşıdığına dikkati çekti. Bildiride ayrıca, “Bu bağlamda yargıya, insan haklarına, başta gazetecilik mesleği olmak üzere kamusal özgürlüklere saygıyla ilgili ulusal ve uluslararası anayasal ve yasal taahhütlerini hatırlatmak isteriz” denildi. Marakşi, rejim karşıtı halk protestoları sırasında geçen Ekim ayında gözaltına alındı. Yakınları, güvenlik güçlerinin, Marakşi’nin kamerasına ve kanalın yayın ekipmanlarına el koyduğunu açıkladı. Davayla ilgilenenler, Marakşi’nin yabancı bir kanala casusluk yapmakla suçlanmasından endişe duyuyor. Zira Saad Şayter isimli bir gazeteci daha 2016 yılında aynı suçlama dolayısıyla 16 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Belkasım Gir ise, gazetecilik faaliyetleriyle ilgili olmayan suçlamalarla karşı karşıya kaldı. Avukatı, güvenlik güçlerinin, onu ‘askeri bir subayı taklit etmesi dolayısıyla’ tutukladığını söyledi. İnsan hakları savunucuları, gazetecilerin hapis cezalarına ve asli gözetim faaliyetlerine son verilmesini istiyor. Henüz resmi olarak kurulmuş olmayan Birleşik Cezayirli Gazeteciler örgütü, ‘gazetecilerin maruz kaldığı kısıtlamalara karşı öfkelerini ifade etmek, gazetecilik faaliyetleri dolayısıyla tutuklanan Marakşi’nin serbest bırakılmasını ve Gir’in soruşturmasının en yakın zamanda tamamlanmasını istemek amacıyla’ haftalık halk hareketi münasebetiyle başkentin merkezinde cuma günü bir araya geleceklerini ilan etti. Örgüt, başkentteki bir ‘basın evi’ önünde de de aynı amaçla bir gösteri düzenleneceğini açıkladı. Örgüt, Muhammed Tamalt isimli bir gazetecinin, 2 ay devam eden açlık grevi dolayısıyla 2016 yılında hapishanede öldüğüne dikkati çekti. Yargı, yazılarında ‘eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika’ya, eski Başbakan Abdulmelik Sellal (yolsuzluk dolayısıyla 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı) ve geçen ay vefat eden Genelkurmay Başkanı Ahmed Kayid Salih’e karşı’ saldırgan ifadeleri dolayısıyla Tamalt hakkında 2 yıl yıl hapis cezası vermişti.