Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, BM Genel Kurulu’nun Eylül ayının ikinci yarısında gerçekleştireceği üst düzey toplantıların öncesinde, Suriye’de uzun zamandır beklenen anayasa komitesine ilişkin kapsamlı bir anlaşmaya varmayı umduğunu dile getirdi. Pedersen bu adımın 8 yıllık savaşı sona erdirecek siyasi bir çözüm için anahtar olabileceği değerlendirmesinde bulundu. Öte yandan Kuveyt, Belçika ve Almanya İdlib’deki tırmanışın derhal durdurulmasının talep edildiği bir taslak karar yayınladı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre BM Suriye Özel Temsilcisi Pedersen, Rus-Türk toplantılarında son isim hakkında yaşanan anlaşmazlığın çözülmesinin ardından, kararların alınma şekli gibi birtakım ayrıntılar dışında komiteyi oluşturmayı başardı. Pedersen, Güvenlik Konseyi üyelerine verdiği brifinge, Suriye’nin kuzeybatısındaki askeri gelişmelerle ve durumun daha da kötüleşmesini önlemeye yönelik sarf edilen diplomatik çabalarla başladı. Rusya Devlet Başkanları Vladimir Putin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasından yapılan son toplantıya ve tarafların istikrarın nasıl sağlanacağı konusunda uzlaşıya vardığına dair söylentilere değinen Pedersen, İdlib’deki durumun sakinleşeceğine dair umudunu dile getirdi.3 milyon sivil riske atılmamalı Kimsenin Güvenlik Konseyi listesinde terörist olarak sınıflandırılan Heyet Tahrir Şam (HTŞ) başta olmak üzere diğer terör gruplarıyla yüzleşmenin kolay olduğu yönünde bir iddiada bulunmadığını ifade eden Pedersen, terörle mücadele edilirken 3 milyon sivilin riske atılmasının mümkün olmadığını söyledi. Ayrıca bu insanların uluslararası insan hakları hukuku ve uluslararası insancıl hukuk kapsamında korunması gerektiğini dile getirdi. Konuşması sırasında ülkenin kuzeydoğundaki duruma da değinen Pedersen, geçtiğimiz Temmuz ayında sınırda Türk birliklerin konuşlandırılmasıyla birlikte gerginliğin arttığını belirterek şöyle devam etti: “ABD ve Türkiye arasındaki görüşmelerdeki gelişmeler ihtilafı engelledi. Bununla birlikte iki ülkenin vardığı anlaşmanın uygulanması yönünde ilk adımlar atılırken biz de gelişmeleri yakından izliyoruz. Bu aşamada Suriyenin egemenliği, toprak bütünlüğü ve birliği ile Türkiyenin meşru güvenlik kaygıları ve o bölgede yaşayan farklı kesimden Suriyelilerin sesinin duyulması dikkate alınmalı.”“Suriye’nin egemenliğine saygı duymalı” İsrail-İran gerginliğine ve Şam ile Beyrut’un güney bölgelerine gerçekleştirilen saldırılara değinen Pedersen, yaşanan tırmanışın oldukça endişe verici olduğunu söyledi. Ayrıca tüm taraflardan Suriye’nin egemenliğine saygı duymalarını talep etti. Suriye için askeri bir çözümün aslında gerçek bir çözüm olmadığı düşüncesinin her zamankinden daha net bir şekilde görülmesi gerektiğini dile getiren Pedersen, “Sadece siyasi bir süreç ve siyasi bir çözüm Suriyenin egemenliğini temin edebilir ve tüm Suriyelilerin haklarını ve geleceğini muhafaza edebilir” ifadesini kullandı.Muallim-Pedersen görüşmesi Öte yandan Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, Yüksek Müzakere Komitesi ve muhalefet liderliği ile verimli toplantılar yaptığını kaydeden Pedersen, bu toplantılar sırasında isim paketlerine ve temel prosedürlere ilişkin birtakım detayları tartıştıklarını söyledi. Özel Temsilci Pedersen, önümüzdeki ay yapılacak BM Genel Kurulu öncesinde Suriye’de 8 yıldır süren iç savaşı sonlandıracak, siyasi çözümün yolunu açacak bir anayasa komisyonu konusunda uzlaşma sağlanması için umutlu olduğunu söyledi. Ayrıca Pedersen, Suriye anayasa komisyonunun kurulması için komisyonda birçok isim konusunda tarafların uzlaşma sağladığını, bazı görüş farklılıkları olsa da gelinen aşamada bunların küçük sorunlar olduğunu kaydetti.576 bin kayıtlı göçmen BM İnsanî İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Mark Lowcock, 5 Ağustos’ta yapılan ateşkesin çökmesinin ardından Hama ve güney İdlib’deki toplulukların göç ettiğini söyledi. Uydu görüntülerinin tüm kasaba ve köylerin yerle bir olduğunu gösterdiğini belirten Lowcock, Mayıs ayından bu yana 576 bin kayıtlı göçmen olduğunu açıkladı. İlgili taraflara uluslararası insancıl hukuka saygı göstermeleri için çağrıda bulunan Lowcock, sivillerin ve altyapının korunması için gerekli tüm adımların atılmasını talep etti.Savaş suçu uyarısı Şarku’l Avsat’ın bir nüshasına ulaştığı Kuveyt, Belçika ve Almanya tarafından hazırlanan taslak karar kapsamında, İdlib’de halihazırda yaşanan insani felaketin daha da kötüleşmesinin önlenmesi için ilgili taraflara savaşı derhal durdurmaları çağrısında bulunuluyor. Tarafların uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülükler doğrultusunda hareket etmesi gerektiğinin kaydedildiği açıklamada, Güvenlik Konseyi kararlarının derhal uygulanması çağrısında bulunuldu. Suriyede işlenen bazı ihlallerin ve suiistimallerin savaş suçlarına ve insanlığa karşı işlenen suçlara dönüşebileceğinin belirtildiği açıklamada, uluslararası insancıl hukuka ve uluslararası insan hakları hukukuna aykırı davrananların sorumlu tutulması gerektiği vurgulandı.
مشاركة :