Dünya genelinde bugüne dek 126 bin 621 kişiye bulaşan ve 4 bin 638 kişinin ölümüne yol açan yeni koronavirüs (Kovid-19) salgınında 3 bin 169 kişinin yaşamını yitirdiği Çin’den sonra en büyük kayıp İtalya’da yaşanıyor. Son verilere göre 12 bin 462 vakanın görüldüğü İtalya’da ölü sayısı 827 kişi hayatını kaybetti, şu an tedavi altındaki yaklaşık bin kişinin durumunun da ciddi olduğu belirtiliyor. Çin dışında yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında en yüksek rakamlara sahip ülkede hastalıktan ölüm oranı yüzde 5’le, küresel ortalamanın da (yüzde 3,4) üstünde seyrediyor. Nüfusu 60 milyonu aşan İtalya’da ölüm oranının yüksek olmasında ilk etken olarak ülkenin yaş ortalaması gösteriliyor. New York Times’ın haberine göre, Avrupa’nın en yaşlı nüfusuna sahip ülkede halkın yüzde 23 kadar 65 yaş ve üzerinde. Statista’nın 2019 verilerini dikkate alarak yaptığı hesaplamalarsa İtalya’nın yaş ortalamasının 45,4 olduğunu işaret ediyor. Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin yaş ortalamasıysa 2018 rakamlarına göre 43,1 olarak görülüyor. The Local haber sitesinin paylaştığı bilgiler de koronavirüsten yaşamını yitirenlerin çoğunun, zaten ciddi sağlık sorunları bulunan 80 ve 90 yaşlarında kişiler olduğunu gösteriyor. İtalyan Sağlık Bakanlığı yetkilileri geçen günlerde paylaştıkları verilerde salgında ölenlerin yaş ortalamasının 81 olduğunu bildirmişti. Live Science’a konuşan Michigan Üniversitesinden epidemiyoloji doçenti Aubree Gordon, İtalya’nın yaşlı nüfusu dikkate alındığında, daha genç nüfusa sahip bir ülkeye kıyasla “başka her faktör eşit tutulduğunda ölüm oranlarının ortalama olarak daha yüksek olmasının bekleneceğini” söyledi. Temple Üniversitesi Halk Sağlığı Enstitüsü’nden epidemiyoloji uzmanı Krys Jonhson da insanların yaşlandıkça bağışıklık sistemini zayıflatıcı en az bir rahatsızlığa yakalanma ihtimalinin arttığını vurguladı. Johnson böylesi koşulların insanların koronavirüs gibi ciddi hastalıklara yakalanmaya karşı daha duyarlı hale getirdiğini ekledi. Gordon, İtalya’da rakamların yüksek olmasında bir diğer hususun, belirli bir bölgede tıbbi yardıma ihtiyaç duyan insan sayısıyla ilgili olabileceğini kaydetti. İleri seviyede hasta birçok kişinin tek bir bölgede bulunmasının sağlık sistemini muhtemelen sarstığını belirten Gordon, buna koronavirüsün başlangıç noktası olan Çin’in Vuhan kentini örnek gösterdi. Independent Türkçede yer alan habere göre, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) son verileri Vuhan’da bu hastalıktan ölüm oranının yüzde 5,8 olduğunu, Çin’in geri kalanındaysa yüzde 0,7 oranında seyrettiğini duyurmuştu. Bu faktörlerin yanı sıra İtalya’nın hafif koronavirüs vakalarının birçoğunu tespit edemeyebileceği de belirtiliyor. Testlerin alanı genişleyip uygulanan kişi sayısı arttıkça ölüm ortalaması da düşüyor. 140 binden fazla testin yapıldığı Güney Kore’de ölüm oranının yüzde 0,6 olması bu şekilde açıklanıyor. “Gerçekte kaç kişinin enfekte olduğunu muhtemelen bilemiyoruz” diyen epidemiyoloji uzmanı Johnson, daha hafif semptomlar gösterenler ya da daha genç kişilerin testten geçmeyebileceğini belirtirken, İtalya’da gerçek ölüm ortalamasının küresel çapta orana yakın bir şekilde yüzde 3,4 olabileceğini öne sürüyor.