İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi, önceki gün Mavi-Beyaz İttifakı ve İsrail Evimiz Partisi’nin Netanyahu hükümetini düşürmeyi hedefleyen 4 yasa tasarısına yanıt olarak Ürdün Vadisi’nin ilhakı ve Filistinlilerin idamını öngören iki yasa tasarısını meclise sundu. Likud Partisi Meclis Grup Başkanı Miki Zohar’ın sunduğu birinci tasarıda, Ürdün Vadisi, Ölü Deniz’in kuzeyi ve işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan El-Halil kentinin kuzey batısındaki çöl bölgesinin İsrail’e ilhakının tanınması yer alıyor. İkinci tasarıda ise İsraillileri öldürmekle suçlanan Filistinli tutukluların idamı öngörülüyor. Zohar, tasarıların amacını, “İsrail’in düşmanlarını destekleyen Ortak Arap Listesi Bloku’yla işbirliği yapan ve askeri geçmişini ayaklar altına alan Mavi-Beyaz İttifakı yöneticilerini zor durumda bırakmak” şeklinde ifade etti. Zohar, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “(Mavi-Beyaz İttifakı lideri Benny) Gantz, seçim öncesinde Likud’un Ürdün Vadisi’ni ilhak fikrini desteklediğini ilan etmişti. Gantz’ın yeni müttefiki Liberman, İsraillilerin ölümüyle sonuçlanan eylemleri gerçekleştiren Filistinli vandalların idam edilmesine ilişkin tasarıyı birçok kez sundu. Kesinlikle ikisini zor durumda bırakmak istiyorum. İkisi bugün Ortak Arap Listesi Bloku’yla koalisyon kurmaya çalışıyor. Bırakın, Ortak Arap Listesi Bloku, Mavi-Beyaz İttifakı ve İsrail Evimiz Partisi arasındaki harika iş birliğini görelim. Yahudi ve demokrasi devleti gibi bir devlete muhalefet eden bu kişilerin nasıl çalışacaklarını ve Gantz, Liberman ve dostlarının nasıl bir yanıt vereceğini göreceğiz. Ortak Arap Listesi Blokundaki yeni dostlarını memnun etmek için bu yasaya muhalefet ettiklerini görebilecek miyiz?” Zohar, açıklamasının devamında, “Mavi-Beyaz İttifakı ile Liberman arasındaki ittifak tek bir menfaate dayanıyor: Netanyahuya zarar verme. Ortak Arap Listesi Bloku’nun menfaati ise İsrail devletine zarar vermektir. Mavi-Beyaz İttifakı ile Liberman Netanyahu’ya zarar vermek adına devletin menfaatlerine zarar vermeye hazır. Bu iki yasayı sunduğumuzda, ülkeye ve çıkarlarına zarar vermeye devam mı edecekler yoksa Ortak Arap Listesi Bloku ile yaptıkları koalisyonu kurtarmak içi yasalaşmasına muhalefet mi edeceklerini göreceğiz” ifadelerini kullandı. Söz konusu iki yasa tasarısı, Mavi-Beyaz İttifakı ile Likud Partisi arasında ulusal hükümet kurma müzakerelerinin devam ettiği bir döneme denk geldi. İki taraf arasında ayrıca İsrail Meclisi Genel Kurul’unun toplanması hususunda anlaşmazlık sürüyor. Likud Partisi’nin üyesi ve Meclis Başkanı Yuli-Yoel Edelstein, yerine başka bir ismin atanması endişesiyle genel kurulu toplamayı reddediyor. Gantz, Edelstein bu tavrına yanıt olarak verdiği yanıtta, “Sen, Meclis Başkanı’nın partiler üstü olması gerektiğini unutuyorsun. Ortada senin gitmeni isteyen 61 milletvekili var ve senin buna uyman gerekiyor” ifadelerini kullandı. Edelstein ise Gantz’ın açıklamasına, Sağlık Bakanlığı’nın koronavirüsle mücadele kapsamında ‘10’dan fazla kişinin aynı salonda bulunmaması’ önerisiyle yanıt verdi. Edelstein ayrıca, Meclis Başkanı değişikliği öncesinde meclis alt komisyonlarının seçilmesi gerektiğini hatırlattı. Meclis denetim mekanizmaları 58 milletvekili bulunan Likud ve sağ partiler hükümeti kurmak için gerekli sayıyı (61 milletvekili) bulamadı. Gantz liderliğindeki Mavi-Beyaz İttifakı ise İsrail Evimiz Partisi ve Ortak Arap Listesi Bloku ile bir araya gelerek hükümet kurmak için yeterli sayıya ulaştı. Bunun üzerine İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin, hükümeti kurma yetkisini Gantz’a verdi. Netanyahu karşıtı cephenin temsilcileri, sağ partileri, seçmenin iradesini hiçe saymak, iktidarı kanunsuz yollarla elinde tutmaya çalışmak, meclisi çalışamaz duruma getirmek ve meclisin denetleme mekanizmalarından kaçmakla suçluyor. Mavi-Beyaz İttifakı yöneticilerinden Yair Lapid, Netanyahu hükümetinin halihazırda koronavirüs salgını kapsamında elde ettiği geniş yetkilere odaklandığını ve meclisin denetleme mekanizmalarından tamamen kurtulma kararı verdiğini söyledi. Lapid, Netanyahu hükümetinin, bu bahaneyle yargı kararı olmaksızın vatandaşların konum bilgisi ve cep telefonlarındaki hassas bilgileri toplamaya başladığını ve bu konuda meclis denetiminin olmadığını söyledi. Bu uygulamanın İsrail İç İstihbarat Servisi Şin-Bet (Şabak) eliyle yapıldığını belirten Lapid, Şabak’ın sağlık krizlerine müdahale etme yetkisinin bulunmadığına dikkat çekti. Filistinlilerin tepkisi Filistin yasa koyucu otoriteleri, Ürdün Vadisi’nin ilhakı ve Filistinlilerin idamını öngören tasarılara sert tepki göstererek, Filistin Dışişleri Bakanlığı’na tasarılara karşı uluslararası toplumu harekete geçirme çağrısında bulundu. Filistin Dışişleri Bakanlığı, İsrail’de gündeme gelen tasarıları kınadığı açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bu saldırgan adımın zamanlaması içerdeki parti çatışmalarından fazla uzak olmasa da, Netanyahu ve diğer İsrailli yetkililerin son seçimlerin arifesinde Ürdün vadisi ve Ölü Denizinin kuzeyini ilhak etme konusunda verdiği sözlerin doğrudan bir ifadesidir.” Bakanlık, bu tasarıların barışı gerçekleştirme fırsatına son vermesine karşı uyardı.
مشاركة :