ABD istihbaratı, 2018 yılında Çin’de ‘korona araştırması’ yapıldığı konusunda uyardı

  • 4/16/2020
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

İnci Mecdi Birkaç ay içerisinde küresel bir salgına dönüşen yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) kökeni hakkındaki şüpheler sürerken diplomatik belgeler, Çin’in Wuhan şehrindeki bir laboratuarda ‘hayvanlardaki koronavirüsleri inceleyen’ güvenlik prosedürleri hususunda ABD tarafından yapılan eski tarihli bir uyarı gündeme geldi. ABD’de yayın yapan Washington Post gazetesinin yayınladığı diplomatik belgelere göre ABD’li yetkililer 2018 yılında, yani yeni tip koronavirüsün ortaya çıkmasından iki yıl önce Wuhan Virüs Araştırma Enstitüsü’nün güvenlik kuralları hakkında endişelerini dile getirdi. Biyogüvenlik Araştırma Sertifikası denkliğinde, Seviye 4 düzeyindeki laboratuvar, yarasalarda mevcut olan koronavirüs üzerine araştırmalar yapıyordu. 2018 yılının başlarında Pekin’deki ABD Büyükelçiliği’nde ABD’li bir diplomat ve bir bilim insanı tarafından laboratuvara yapılan ziyaretlerden sonra yetkililer, araştırmanın güvenliği hususunda endişelenmeye başladı. Nitekim laboratuvarın güvenlik protokollerinin sıkılaştırılmasına yardımcı olmak üzere Washington’a iki hassas dosya gönderildi. Enstitüdeki araştırmacılar, Teksas Üniversitesi’ndeki Galveston Ulusal Laboratuvarı’ndan ve diğer ABD kuruluşlarından destek alıyordu. ABD heyetinin Wuhan Enstitüsü’nü ziyareti Büyükelçilik aynı yıl ABD’li bilim diplomatlarını, 2015 yılında biyolojik araştırmalar için yüksek düzeyde uluslararası güvenlik sağlayan (BSL-4 olarak da biliniyor) ilk Çin laboratuvarı olan Wuhan Virüs Araştırma Enstitüsü’ne (WIV) tekrar tekrar göndererek alışılmadık bir adım attı. Enstitü, Wuhan Başkonsolosu Jamison Fouss ve Pekin Büyükelçiliği Çevre, Bilim, Teknoloji ve Sağlık Danışmanı Rick Switzer tarafından 27 Mart 2018 tarihinde gerçekleştirilen ziyaretlerin en sonuncusu hakkında İngilizce bir haber bülteni yayınladı. Ancak enstitü geçen hafta sonu internet arşivinde halen mevcut olmasına rağmen söz konusu bülteni web sitesinden sildi. Eğitimli teknisyen eksikliği 19 Ocak 2018 tarihinde büyükelçiliğin Çevre, Bilim ve Sağlık Dairesi’nden 2 yetkili tarafından hazırlanan bir dosyaya göre ‘laboratuvarda bilim insanlarıyla görüşüldüğü sırada ABD’li diplomatlar, bu yüksek güvenlikli laboratuvarın güvenli bir şekilde çalıştırılması için gerekli olan eğitimli teknisyen ve araştırmacı sıkıntısı yaşandığını fark etti’. Bu çerçevede gönderilen ilk mesajda, yarasalarda koronavirüs araştırmaları ve insanlara bulaşma potansiyeli üzerine yapılan çalışmanın yeni bir SARS salgını riski taşıdığı konusunda uyarı yapıldı.Koronanın hibrit versiyonu Araştırma, nasıl görüneceği tahmini üzerinden olası bir SARS salgınını önlemek amacıyla tasarlandı. Ancak 2015 yılına kadar diğer bilim insanları, Şi Zingli başkanlığındaki araştırma ekibinin gereksiz riskler oluşturup oluşturmadığını sorguladı. 12 Kasım 2015 tarihinde The Nature dergisinde yayımlanan bir makaleye göre SARS’a neden olan virüsle bağlantılı olarak yarasada yaşayan koronavirüsün hibrit bir versiyonunu tasarlama denemesi yapıldı. Nihayetinde bir laboratuvarın içinde bir virüs tasarlamanın olası bir pandemiye neden olup olamayacağı konusunda yeniden bir tartışma gündeme geldi. Dergi, geçen mart ayında yayınlandı. Söz konusu makale, bazı kesimler tarafından ortaya koyulan ‘yeni tip koronavirüsün laboratuvarda geliştirildiği yönündeki doğrulanmamış teoriler için’ bir temel olarak kullanıldı. Güvenlik prosedürleri ile ilgili endişeler Şarkul Avsatın Independent Arabiadan aktardığı habere göre, ABD hükümeti Ekim 2014’te virüsü ‘gain-of-function’ deneyleri olarak bilinen, daha ölümcül veya bulaşıcı hale getiren her türlü araştırmaya fon sağlamayı askıya aldı. Diğer taraftan güvenlikle ilgili endişeler sadece Wuhan Virüs Enstitüsü ile ilgili değil. Berkeley bölgesindeki Kaliforniya Üniversitesi’nde araştırma bilimcisi olan Şiao Qiang, Biyogüvenlik Seviye 2’de faaliyet gösteren Wuhan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi ile ilgili de benzer endişeler olduğunu belirtiyor. Söz konusu seviye, Seviye 4’ten önemli ölçüde daha az güvenli. Bu durum son derece dikkat çekici... Çünkü Çin hükümeti, ortaya çıkan koronavirüsün kökeni hakkındaki önemli soruları cevaplamayı reddederken salgına bir laboratuvarın dahil olup olmadığı söylentilerini kontrol etme girişimlerini de bastırıyor. Bu çerçevede Qiang, “Bu bir komplo teorisi değil. Bence bu kontrol edilmesi ve cevaplanması gereken meşru bir soru. Virüsün nasıl ortaya çıktığını anlamak, bunun tekrar olmasını önlemek için çok önemlidir” ifadelerini kullandı.Yeni kısıtlamalar Merkezi hükümetin talimatları ve Çin’de 2 üniversite tarafından geçen cuma günü internet üzerinden yayınlanan bildirilere dayanarak Çin makamlarının yeni tip koronavirüsün kökenleriyle ilgili akademik araştırmaların yayınlanmasına yeni kısıtlamalar getirmesi ise dikkat çekti. Yeni politika uyarınca Kovid-19 akademik makalelerinin tümü, yayınlanmadan önce ek bir kontrole tabi tutulacak. Durum, yeni tip koronavirüsün kökenlerine ilişkin söylentileri kontrol etme amacı taşıyan, Çin hükümeti tarafından ortaya koyulmuş yeni bir girişimi yansıtıyor. Kovid-19’un ilk kez aralık ayında Wuhan’da ortaya çıkarak küresel olarak yayıldığı, yaklaşık 2 milyon insana bulaştığı ve 100 binden fazla insanın ölümüne neden olduğu biliniyor. ABD istihbaratı durumu araştırıyor ABD Başkanı Donald Trump yönetimi içerisinde çok sayıda ulusal güvenlik yetkilisi, uzun bir süredir WIV veya Wuhan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’nin yeni tip virüsün salgın noktası olduğundan şüpheleniyor. New York Times gazetesinin haberine göre istihbarat birimleri, bunu doğrulamak için herhangi bir kanıt sunmadı. Ancak üst düzey bir yetkili, Washington Post’a yaptığı açıklamada, diplomatik dosyaların salgının Wuhan’daki bir laboratuvarda bir kaza sonucu olabileceğini desteklemek üzere birçok kanıt sunduğuna dikkat çekti. Defense One sitesine göre ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley ise geçen salı günü düzenlediği bir basın toplantısında ABD istihbaratının virüsün kazara Wuhan’daki bir laboratuvarda ortaya çıktığı olasılığını dikkatle incelediğini belirtti. Milley açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Medyada ve blog sitelerinde çok sayıda dedikodu ve spekülasyon var. Bu iddialarla ilgilenmemiz size şaşırtıcı gelmemeli. İstihbarat bu iddiaları ciddi bir şekilde inceledi. U iddialar, şu aşamada inandırıcı değil. Doğal olduğunu gösteren önemli ölçüde kanıt var. Ama yine de bundan tam emin olamayız.”

مشاركة :