Çocuklar Kovid-19’un sessiz taşıyıcısı haline mi geliyor?

  • 8/24/2020
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Okula dönüş sezonu yaklaştığı sırada yeni kıyafetler ve okul malzemeleri satın almanın heyecanını tatmak yerine, çocukların sınıflarda yeni tip koronavirüsten güvende olup olmadığından endişeleniliyor. Aynı zamanda eve virüs taşıyıp taşımayacakları sorusu sık sık soruluyor. ABD’deki Northwestern Üniversitesi Feinberg Tıp Fakültesi tarafından yayınlanan bir araştırma, küçük çocukların koronavirüsü yetişkinlerden daha yoğun bir şekilde taşıdığını ortaya çıkardı. Araştırma kapsamında, 5 yaş altı çocukların üst solunum yollarında 100 kat daha fazla Kovid-19’a rastlandı. Çocukların ‘bağışıklığı’ teorisi Tüm dünya, koronavirüs salgınını ortadan kaldıracak bir aşının yolunu endişeyle gözlerken, bilimsel topluluk ve araştırma grupları ise yeni enfeksiyon hakkında daha fazla bilgi edinmek ve salgını kontrol altına almak için uğraşıyor. Çok sayıda çalışma ve araştırma, yeni tip koronavirüse karşı bağışıklığa sahip olmamalarına rağmen küçük çocukların virüse nadiren yakalandıklarına veya nadiren şiddetli semptom gösterdiklerine işaret ediyor. WHO’nun elindeki verilere göre, Kovid-19’la bağlantılı çocuk ölümleri ise oldukça az. Araştırmalar, çocukların koronavirüse karşı daha az duyarlı olabileceğini, ancak virüse yakalananların yetişkinlere kıyasla daha yoğun viral yük taşıdığını gösteriyor. Nitekim yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre, çocuklar aslında şiddetli enfeksiyonun sessiz taşıyıcıları olabilir. ABD’deki Massachusetts General Hospital (MGH) ve MassGeneral Hospital for Children (MGHfC) araştırmacıları, çocuklar hakkında kapsamlı bir şekilde yürüttükleri araştırmayı 19 Ağustos 2020de The Journal of Pediatricse sundular. Çocukların Kovid-19 salgınında düşünüldüğünden ciddi rol oynayabileceğini gösteren ve bu minvalde önemli veriler içeren bu araştırma, yaşları 0-22 arasındaki 192 çocuk üzerinde yürütüldü. 49 çocuğun koronavirüse yakalandığı, diğer 18 çocuğun da Kovid-19 ile bağlantılı bir hastalığa yakalandığı tespit edildi. Virüse yakalanan çocukların solunum yollarında, yoğun bakım ünitelerinde bulunan yetişkinlere göre çok daha yüksek düzeyde virüse rastlandı. MGH’nin direktörü ve söz konusu araştırmanın baş yöneticisi Lael Yonker, konuyla ilgili sözlerinde şöyle söylüyor: “Her yaştan çocukta, bilhassa enfeksiyonun ilk iki gününde rastladığımız yüksek virüs seviyeleri beni şaşırttı. Viral yükün bu derece yüksek olacağını beklemiyordum. Genelde akla kritik durumdaki yetişkin hastaların tedavileri ve bu kişiler için alınan önlemler gelir. Ancak hastanede yatan bu hastaların vücutlarında taşıdığı viral yük, hastanede dolaşan ve viral yükü yüksek olan sağlıklı bir çocuktan çok daha düşük seviyelerde.” Farklı seviyelerde yaralanma Chicagodaki Ann & Robert H. Luri Çocuk Hastanesi pediatrik enfeksiyon hastalıkları uzmanı Taylor Heald-Sargent’ın yürüttüğü ve 30 Temmuz 2020’de JAMA Pediatrics dergisinde yayınlanan yeni çalışma, Kovid-19’a yakalanan ve semptomların başladığı hafta sonrasındaki hafta içerisinde hafif ila orta derecede hastalıktan muzdarip 145 hasta üzerinde yapıldı. Araştırmacılar; 5 yaş altı çocuklar, 5-17 yaş arası çocuklar ve 18-65 arası yetişkinler olmak üzere üç yaş grubunu karşılaştırdı. Nitekim 5 yaş altı çocuklar ve hafif ila orta şiddette Kovid-19 hastalığına yakalananlarda, genç ve yetişkinlere kıyasla, virüsün burundaki genetik materyalinin çok daha yüksek seviyelerine rastlandı. Sonuçlar aynı zamanda küçük çocukların virüsü diğer yaş grupları gibi taşıyabileceğini de gösterdi. The Times’a röportaj veren Taylor Heald-Sargent, şöyle diyor: “Araştırma, çocukların da genç ve yetişkinler gibi virüse yakalanıp taşıyabileceğini gösteriyor. Bunu doğrulamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var. Özellikle de okul ve kreşlerin yeniden açılmasıyla ilgili tartışmalar döndüğü sırada, bu durumun halk sağlığı açısından önemli etkileri mevcut. Buradan çıkarılabilecek şeylerden biri de, sırf hastalığa yakalanmadıkları veya ağır hasta olmadıkları için çocukların virüse yakalanmayacaklarını varsaymamamız gerektiğidir.” Sessizce taşımak Güney Kore’de yürütülen ve Mayıs 2020’de Emerging Infectious Diseases dergisinde yayınlanan bilimsel araştırma, çocukların koronavirüsü taşıyıp taşımadığına değindi. Araştırma kapsamında, 20 Ocak ila Güney Kore’de okulların kapatıldığı 27 Mart tarihleri ​​arasında koronavirüs semptomlarından mustarip olduğunu bildiren 5 bin 700 kişi incelendi. Sonuçlar, 10 ila 19 yaş arasındaki kişilerin evlerine koronavirüsü taşıma olasılığının en yüksek seviyelerde olduğunu gösterdi. Kovid-19’un çocuklar arasında ne kadar yaygın olduğu ise henüz net değil. Bunun sebebi ise semptom göstermeyen kişilerin nadiren test ediliyor oluşu. Nitekim okulların geçtiğimiz bahar ayları itibariyle kapalı oluşu da salgının çocukları ne derece etkilediğini tespit etmeyi zorlaştırdı. Akciğer kapasitelerinin daha küçük olması dolayısıyla yetişkinler kadar öksürüp hapşırmayabiliyor oluşları gibi çocukların koronavirüsü neden yetişkinler kadar kolayca yaymadıklarını açıklayan bazı teoriler mevcut. Aynı zamanda salgıladıkları solunum damlacıkları, boylarının yere yakın olması dolayısıyla yere düşebiliyor. Araştırmacı Taylor Heald-Sargent ise son varsayımı reddederek “Kovid-19’un ağız ve burunda olabileceğini unutmamalıyız. Çocuklar da bu salgılarla temas edebilir. Bu nedenle minik mikrop fabrikaları sayılırlar” diyor. Araştırmalar, çocukların Kovid-19 hastalığının sessiz taşıyıcıları olabileceği kavramının vurgulanması, bu hususun okul, kreş ve diğer eğitim kurumları açıldığı sırada dikkate alınması gerektiğini gösteriyor. Zirâ çocuklar, semptom göstermeyen potansiyel taşıyıcıları oldukları ve virüsü ailelerine veya birden fazla aileye taşıyabilecekleri göz önüne alındığında, koronavirüs salgınının başka bir dalgasını tetikleyebilir. Diğer yandan, salgının erken dönemlerinde okulların kapatılması ise okulların salgındaki bulaşıcı rolü üzerine kapsamlı araştırmaları engellemiş olabilir.

مشاركة :