New York’ta yaşayan May Kravitz, Şubat ayının sonlarında yakalandığı koronavirüsü birkaç hafta süren hafif semptomlarla atlattıktan sonra tamamen iyileştiğini düşünüyordu. Ancak yeni, beklenmedik semptomlardan birini yaşamaya başlaması çok uzun sürmedi: kalıcı göz ağrısı. Kravitz, arkadaşlarıyla birlikte yediği bir akşam yemeğinden sonra koronavirüse yakalandığını ve yemeğin sonunda herkesin benzer şekilde göz ağrısı çekmeye başladığını söyledi. Ağrı o kadar şiddetliydi ki hemen New York’ta Göz Cerrahisi Dr. Jeffrey Dello Russo’ya ulaştı. Doktora, “Gerçekten tuhaf bir şeyler oluyor. Gözlerim yuvalarından fırlayacakmış gibi hissediyorum. Gözlerimi kımıldatamıyorum bile” dedi. Dr. Dello Russo, başlangıçta Kravitz’in göz ağrısının multipl sklerozun (merkezî bir sinir sistemi hastalığı) erken bir belirtisi olabileceğini düşündü. Ancak çok geçmeden şikayetinin sebebinin Kovid-19 virüsü olduğunu fark etti. ABD’de birçok insanın maske takmaya özen gösterdiğini ancak gözlerini korumak için hiçbir önlem almadıklarını belirten Dr. Russo, enfeksiyonun göz yoluyla bulaşabileceğine ancak bunun genellikle göz ardı edildiğine ve önemsenmediğine dikkat çekti.   Dello Russo, “gözün beyaz kısmı, tıpkı ağız ve burundaki gibi virüsün yuvalanmasına imkan tanıyan mukoza zarından oluşmaktadır” dedi. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC), şu anda yeni tip koronavirüs salgınına ilişkin yaygın görülen bir dizi semptomları listeliyor. Ancak bunların çoğu göz şikâyetinden ziyade solunum sıkıntısı ve ateşle ilgili semptomlar. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) konjonktiviti, virüsün "daha az yaygın bir semptomu" olarak sınıflandırıyor. Göz ağrısı, Kovid-19un yaygın bir semptomu olarak tanımlanmasa da, araştırmacılar hala virüs hakkında daha fazla bilgi edinmek için çalışmalarına devam ediyor. Epidemiyolog olan Dr. John Brownstein, "Kovid-19 salgınıyla ilgili bir dizi semptomun ortaya çıkabileceğini biliyoruz. Özellikle, virüsü hafif atlatan vakalarda, belirtilerin sadece nefes darlığı ve ateş olması gerekmiyor" açıklamasında bulundu. Mart 2020’de yayınlanan küçük çaplı bir çalışmada, koronavirüs teşhisi konan ve hastalığı hafif geçiren 38 hastadan 12sinin gözle ilgili semptomlar bildirdiği tespit edildi. Hastalığı daha şiddetli geçiren Kovid-19’lu 129 hasta üzerinde yapılan daha geniş bir çalışmada ise araştırmacılar, hastaların yüzde 7’sinin gözlerinde iltihaplanma olduğunu açıkladı. Dr. Brownstein, göz hastalıklarıyla ilgili durumların şiddeti ve süresinin tıpkı Kovid-19un semptomları gibi değişkenlik gösterebileceğini belirtti. Diğer yandan Kravitz, göz ağrısının yanı sıra yorgunluk da dahil olmak üzere başka kalıcı semptomlar yaşadığını ve gözlerindeki ağrının zamanla azaldığını söyledi. Ancak onunki gibi vakalar Brownstein ve Dello Russoyu daha fazla göz taramasının veya gözler için koruyucu önlemlerin viral enfeksiyonu önlemeye yardımcı olup olmayacağını merak etmeye bıraktı. Brownstein, “Özellikle yüksek risk kategorideyseniz, gözleri korumaya özen göstermek yapabileceğiniz en mantıklı ve doğru şey olacaktır” dedi. Şu anda, CDC sağlık kontrolcülerin özellikle, virüsün hızlı yayıldığı bölgelerde hastalarla iletişim kurarken göz koruyucusu kullanmalarını öneriyor.