Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Suriye Özel Temsilcisi Alexander Lavrentiev başkanlığındaki Rus heyeti ile Türk ve İranlı yetkililer, Suriye Anayasa Komitesi toplantılarının beşinci turuna katılmak üzere Cenevreye ulaşırken anayasa çalışmalarını Suriyelilerden kurtarmak amacıyla adeta ‘üçlü bir çaba’ içerisine girdiler. Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisinde başlayan toplantılar, Astana Süreci’nin garantörlerini bir araya getirirken toplantılar, ‘anayasal çalışmaları canlı tutmaya çalışmak’ gibi gizli bir amaca hizmet ediyor. Bunun ise üç nedeni var. Birincisi, garantör ülkelerin (Türkiye, Rusya ve İran) bu çalışmaları ‘başarıya’ ulaşması gerektiğini düşünmeleridir. Garantörler bu konuda hemfikirler. İkincisi, Biden yönetimine ve diğerlerine, garantörlerin Suriye’nin siyasi ve askeri dosyaları üzerinde söz sahibi olduğunu göstermektir. Üçüncü neden ise, Batı ülkelerinin istediği gibi Anayasa Komitesinin ölümünün ilan edilmesini engellemektir. Gerçek şu ki, başta Fransa olmak üzere Avrupa ülkeleri, son haftalarda, Anayasa Komitesinin ‘hiçbir başarıya ulaşamadığı ve Şam, Moskova, Tahran ve Ankaranın politikalarını sürdürmesi için bir paravan olduğu’ gerekçesiyle Anayasa Komitesi’ni ‘rafa kaldırmak’ için harekete geçti. Hatta bazı Avrupa ülkeleri, BM Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pederseni ‘bu oyuna katılmakla’ suçlayacak kadar ileriye gitti. Washington, Donald Trump’ın ABD başkanlığı döneminde ‘anayasal’ methiyeler düzmek yerine Pederseni ‘Anayasa Komitesi’nin başarısızlığından kimin sorumlu olduğunu açıkça söylemesi’ için teşvik etti. Diğer Avrupa ülkeleri ise başka bir alternatifi olduğunu düşünmediği Anayasa Komitesi’nin çalışmalarına devam etmesini destekliyor. Ancak Batı ülkeleri ve ABD, BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2254 sayılı kararını uygulamak için ‘yeni kapıların açılması gerektiği’ konusunda hemfikirler ve anayasal çabaları yeterli bulmuyorlar. Çünkü Suriye’de seçimlerin, 2012 tarihli mevcut Suriye Anayasası’na göre yapılacağı düşünüldüğünde, Devlet Başkanı Beşşar Esedin görev süresi sona ermeden önce başkanlık seçimleri ile ilgili herhangi bir atılım gerçekleştirme ümidi yok. Bu nedenle Pedersen, güven artırıcı önlemler almak, tarafsız bir ortam yaratmak, Suriyede kapsamlı bir ateşkes ilan etmek, tutukluların ve mahkumların serbest bırakılmasını ve mültecilerin dönüşlerini sağlamak gibi BMGK kararının diğer unsurları konusunda konuşmaya başlamayı teşvik ediyor. Moskova ise farklı düşünüyor. Rus tarafı, pazartesi günü Anayasa Komitesi beşinci tur toplantılarının başlaması öncesinde Komitenin Muhalif Eş Başkanı Hadi el-Bahra’nın toplantılara ilişkin önerileri konusunda olumluydu. Rusya, Komitenin çalışmalarını canlandırmak ve uzlaşıldığı gibi anayasa çalışmalarına başlatmak istiyordu. Ancak Cenevreden Moskovaya gelen mesajlar Rusyanın belirttiği önceliklerle uyumlu değildi. Elde edilen bilgilere göre Suriye hükümeti heyeti, Pedersene mevcut ortamın anayasayı ‘hazırlamaya’ uygun olmadığını, öncesinde ‘ek tartışmaya’ ihtiyaç olduğunu bildirdi. Suriye Anayasa Komitesi’nin Rejim Eş Başkanı Ahmed Kuzbari, anayasa taslağı ön hazırlıklarının devam etmesi gerektiğini vurgulayarak, “Nihai metinlere geçilmeden önce uzlaşılan ve uzlaşılamayan noktaların ortaya çıkması amacıyla istişarelerin sürdürülmesi gerekiyor” dedi. Anayasa Komitesi’nin çalışmalarına yönelik müdahaleleri özetlersek, rejim heyetinin üyeleri ‘ulusal egemenlik meselesine’ odaklanıyorlar ve bunu ‘egemen kararın bağımsızlığı, işgalin ve dış baskıların reddi’ ile ilişkilendiriyorlar. Ayrıca uzlaşıdan önce egemenliğin yeniden tesis edilmesi ve ‘şiddet kullanılarak (devletin) tekelinin sağlanması, sistemlerinin genişletilmesi, iç kaynaklarına yatırım yapılması, sınırlarının korunması, dış politikasının yönetilmesi, seçimlerin düzenlenmesi ve anlaşmalar imzalanması’ gerektiğini düşünüyorlar. Bununla birlikte Şam ile Ankara arasında 1998 yılının ortalarında imzalanan Adana Anlaşması ve bu anlaşmanın uluslararası bir anlaşma veya güvenlik anlaşması olup olmadığı, antlaşmalar ile anlaşmalar arasında hukuki fark bulunup bulunmadığı konusu da yeniden gündeme getirildi. Öte yandan muhalefet heyeti ise anayasal ilkeler ve usul mekanizmaları üzerinde yoğunlaşarak ‘anayasal ilkelerin taslağını çıkarma’ umuduyla altıncı tur toplantılarının tarihi ve sonraki turların mekanizmalarına odaklandı. Bu boşluk ve sinyaller, başta Moskova olmak üzere Astana Süreci’nin garantörlerini rahatsız ediyor. Suriyeli muhalif isimler tarafından son günlerde Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, yardımcısı Mikhail Bogdanov ve Savunma Bakanlığı temsilcileri ile yapılan görüşmelerde Rusya’nın ‘Suriye hükümeti ile muhalifler arasındaki müzakereleri hızlandırma’ arzusuna dair işaretler içeriyordu. Ayrıca mevcut anayasaya göre yapılacak başkanlık seçimleri ile hiçbir ilişkisi olmamasına rağmen, anayasa reformu sürecine bir yıl daha devam etmeye yönelik bir takım sinyaller de vardı. İlgili bağlamda Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve İran Dışişleri Muhammed Cevad Zarif, dün Moskovada ortak bir basın toplantısı düzenlediler. Çavuşoğlu açıklamasında, rejim ile muhalefet arasında dördüncü ve beşinci tur toplantılarında gündem üzerinde fikir birliği sağlandığında, Anayasa Komitesi toplantılarında anayasal içeriğin tartışılmaya başlanacağını söyledi.
مشاركة :