Kara şövalyeleri ve deniz prensleri: Öncüler şehri

  • 4/22/2021
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Büyük İskender gerçekten Makedonyalı mıydı? İskenderiye’nin inşasını emrettiğinde, daha sonra inşa edilecek olan bu şehrin bir medeniyet öncüsü olacağını ve Platon’un bilim ve medeniyet dolu İskenderiye ikliminde 13 yıl geçirmek üzere Atina’yı terk edeceğini, hatta bugün bilim, mühendislik ve düşüncenin ana vatanı olarak tanınacağını biliyor muydu? Bu yazı dizisinde bizi İskenderiye konusunda ilgilendiren şey; bu şehrin dünya haritasını ilk çizen ve coğrafya kelimesini ilk kullanan Klaudyos Batlamyus’un (Claudius Ptolemaios) yaşadığı şehir olması. Haritacılık olmasaydı dünya küçük bir yer olarak kalırdı. Ünlü Yunan şair Nikos Kazancakis,“Kâşifler dünyayı genişletti” der. Batlamyus’un hayatı hakkında çok az şey biliniyor. Hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için tarihin en büyük kütüphanesi, İskenderiye Kütüphanesiyle tanışmalıyız. Kütüphanenin M.Ö. 330 yılında kurulmasından bu yana amacı dünyadaki tüm el yazmalarını tek bir yerde toplamaktı. Günümüzdeki durumun aksine koşullar bunun için oldukça elverişliydi. Dünyanın her yerindeki el yazmaları kara ve deniz yoluyla İskenderiye’ye ulaştırılıyordu. Ayrıca Avrupa Kıtası’na ilk papirüsün de tedarikçisiydi. Kütüphane, İskenderiye şehri gibi şiir, etik, biyoloji, drama, mantık ve diğer konularda Aristotelesin öğrencisi olan Makedon İskenderin mirasının bir parçasıydı. Özellikle girdiği o yayılmacı savaşların ardından yıkımdan çok eğitimin sembol olacağı bir miras bırakmak istiyordu. Gerçekten de kütüphanenin inşası, Makedon İskender’in M.Ö. 323 yılında ölümünden onlarca yıl sonra tamamlandı. Dünyanın ilk üniversitesi niteliğinde olan bu kütüphane bilimsel araştırma ve seminerlere adanmış bir yere dönüştü. Matematikçi Arşimet gibi bilim insanlarını bir araya getirdi. Kütüphanede felsefi, edebi, politik ve idari seminerler düzenlendi. Oradaki araştırmacılar ayrıca dünyanın ilk kapsamlı haritalarını çizmekten sorumluydu. Bununla birlikte İskenderiye dışındaki dünya M.Ö. 3’üncü yüzyılın başlarında nasıldı? Kütüphanenin bilim ve matematik alanlarındaki büyük başarılarına rağmen coğrafya çalışmaları halen ilkel aşamadaydı. Bilim adamları, esas olarak yaklaşık bir buçuk asır önce Yunan tarihçi Herodot tarafından yazılan ‘Herodot Tarihi’ kitabı ve M.Ö. 8’inci yüzyılda yayınlanan Homerosun Odysseiasına dayanarak dünya haritalarının prototiplerini oluşturmaya çalışıyorlardı. Oldukça eski olmalarına rağmen bu iki kitap bilim adamlarının temel kaynakları oldu. Çünkü o zamanlar coğrafyaya ilişkin, dünyanın dairesel kabul edildiğini ancak küresel olmadığını ileri süren en doğru açıklamayı yaptılar. Elbette ki bu kaynaklar, birçok ülke ve bölge tarafından görmezden gelindi. Görüşmek üzere…

مشاركة :