ABD Başkanı Joe Biden’in Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile ilişkilerinde ‘kırmızı çizgilere’ uyacağı taahhüdüne ilişkin açıklaması, iki liderin ‘onları bir araya getiren ilk zirveden beklentilerin düşük olduğu’ kanaatini gösterdi. Biden’in toplantıdan bir gün önceki açıklaması, Putin’in birkaç hafta önce ülkesinin genel olarak Batı, özel olarak da ABD ile ilişkilerinde ‘kırmızı çizgiler’ konusunda yaptığı uyarı ile aynıydı. Rusya Devlet Başkanı ayrıca kırmızı çizgilerin ihlal edilmesini önlemek için tüm mekanizmaları kullanarak Rusya’nın çıkarlarını savunmaya devam etme taahhüdünde bulunmuştu. Ancak beklentinin düşük olması nedeniyle toplantıdan 24 saat önce Moskova’daki gözler zirvenin yapılmasının başlı başına önemli bir dönüm noktası teşkil ettiği gerçeğine odaklanmış gibi görünüyor. Kremlin’e yakın bir Rus uzmana göre iki tarafın siyasi iradesi gerçekse bu durumda ilişkiler, ‘devam eden propaganda kampanyaları, karşılıklı suçlamalar, yaptırım paketleri ve kısıtlamalar’ yerine, iki ülke arasındaki derinleşen sorunları diyalog masasına aktarmaya açık, öngörülebilir bir safhaya geçecek. Rusya Devlet Başkanlığı Ofisi tarafından 15 Haziran’da yapılan açıklamada, bugün dünyanın odaklandığı toplantıya ilişkin düzenlemelerin bazı ayrıntılarına ilişkin bilgi verildi. Rusya Devlet Başkanı’nın Dış Politika Yardımcısı Yuri Ushakov, iki tarafın da Cenevre’deki Villa La Grange’de yapılacak görüşmelerin yerel saatle 13.00’de başlaması konusunda anlaştığını söyledi. Ushakov’a göre Putin, İsviçre Başbakanı ile de kısa bir görüşme gerçekleştirecek ve söz konnusu toplantıya daha sonra Biden da dahil olacak. Ardından Putin ve Biden arasında bir toplantı düzenlenecek ve iki ülke heyetleri akşam yemeğine katılacak. Ushakov, söz konusu villanın ‘Cenevre’deki belediye yetkilileri ve federal hükümet tarafından aktif olarak kullanıldığını’ belirtti. Yuri Ushakov’a göre müzakerelerin ilk kısmına dışişleri bakanları Sergey Lavrov ve Antony Blinken de katılacak. Ushakov’un açıklamasında Rusların zirvenin düzenlenmesinden memnun olduğu açıkça görüldü. Putin’e eşlik eden Rus heyet, Moskova’nın gündemini yansıtır nitelikte. Öyle ki heyette Ushakov ve Lavrov’un yanı sıra Rusya Devlet Başkanı Basın Sekreteri Dmitriy Peskov, Rusyanın Washington Büyükelçisi Anatoly Antonov, Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov da yer alıyor. Rusya Cumhurbaşkanlığı İdaresi Başkan Yardımcısı Dmitry Kozak ve Rusya’nın Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev de görüşmelere davet edilen isimler arasında. Ryabkov’un varlığı, stratejik güvenlik ve silahlanma tartışmalarına yönelik ilginin bir göstergesi olarak deeğrlendiriliyor. Eski Sovyet coğrafyasındaki iç meselelerden ve ilişkilerden sorumlu Cumhurbaşkanlığı Ofisi personelinin yoğun varlığı, Moskova’nın Ukrayna’daki durumu, Belarus’taki kriz konusunu ve muhalif lider Aleksey Navalni meselesini tartışmaya geniş çapta hazır olduğunu gösteriyor. Aynı şekilde Rusya Federasyonu Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev’e heyete katılma daveti, Rusya’nın Suriye’deki duruma ilişkin geniş ve kapsamlı bir tartışmaya yönelik arzusunu yansıtıyor. Ayrıca Kremlin’in Biden’ın Libya ve Suriye’deki durum için bir vizyon ortaya koyma niyetiyle ilgili ABD’den gelen sinyaller hakkında yorum yapmadığı ve Putin tarafından Libya meselesi hakkında herhangi bir gösterge ortaya koyulmadığı biliniyor. ABD basınında çıkan haberlere göre görüşmede, Suriye’deki durumu siyasi ve çözüm süreci açısından değil, daha çok insani yardım yönüyle ele almaya odaklanılıyor. Bu sürecin ülkenin merkezi hükümet aracılığıyla yürütülmesi gerektiğini savunan Putin, Suriye’deki tüm bölgelerde yaşayanlara ayrım yapılmaksızın insani yardım sağlanması gerektiğini vurguladı. MBC kanalına konuşan Putin şunları söyledi: “Genel olarak tüm önlemlerimiz durumu istikrara kavuşturmayı ve normal seyrine döndürmeyi amaçlamalıdır. Rusya’nın desteğiyle Suriye makamları, ülke topraklarının yüzde 90’ından fazlasını geri aldı. Şu an herhangi bir siyasi durumdan bağımsız olarak tüm insanlara insani yardımın ulaştırılması sağlanmalıdır. Ancak Batı’daki, yani ABD ve Avrupa’daki ortaklarımız, Esed’e yardım etmeyeceklerini söylüyorlar. Ama Esed’in bu durumla ilişkisi nedir? En basit malzemelere sahip olmaları istenen, yardıma ihtiyacı olan insanlara yardım edin. Ancak koronavirüs pandemisi koşullarında bile tıbbi ekipman ve ilaç tedarikindeki kısıtlamaları kaldırmıyorlar. Bu insanlık dışıdır ve bu zalimane muamele hiçbir şeyle meşrulaştırılamaz.” Suriye’ye ilişkin bu göstergelerle birlikte geçmiş yıllarda iki ülkenin diplomatik misyonlarının çalışmalarının en düşük seviyeye düşürülmesinin ardından Rusya’nın da diplomatik ilişkilerin yeniden normalleştirilmesi yolunda somut bir ilerleme elde etme beklentileri sınırlı görünüyor. Bu bağlamda Rus çevreleri, Putin’in iki ülkede mahkumların serbest bırakılmasına atıfta bulunma olasılığının yanı sıra zirvenin bu konuda bir diyalog başlatma anlaşmasıyla sonuçlanmasını bekliyor. Diğer yandan müzakerelerdeki ana düğüm, Ukrayna ve Beyaz Rusya meseleleri ve NATO ile ilişkiler konusunda yaşanıyor gibi görünüyor. NATO, iki gün önce gerçekleştirdiği son zirvesinde, eski Sovyet coğrafyasında ve Avrupa’da saldırgan olarak tanımlanan politikasını sürdürmesine izin verilmeyeceği konusunda uyarıda bulunmuştu. Söz konusu başlıkların yanı sıra Batı’nın Rusya’yı seçimlere müdahale etmekle ve siber saldırılar başlatmakla suçlaması da gündemde yer alıyor. Putin, bu konulara dair “Seçimlere müdahale ve siber saldırılar suçlamalarıyla ilgili olarak Rusya’ya hiçbir zaman kanıt sunulmadı” diyerek ABD’deki siber saldırıların arkasında Rusya’dan gelen bilgisayar korsanlarının var olduğu yönündeki suçlamaları ‘saçmalık’ olarak nitelendirdi. Zorlu meselelerden herhangi birinde önemli bir atılım gerçekleşme olasılığı konusunda beklenti oldukça az. İki liderin zirve sonunda ortak basın toplantısı düzenleme konusunda anlaşmaya varamadığı duyuruldu. Ayrıca bir Rus kaynak, söz konusu toplantının bir ilk olduğunu ve asıl öneminin ağır konular ile ilgili bir diyalog başlatmak için genel bir rota çizilmesinde yattığını söyledi. Rus uzmanlar, beklenen sonuçlar ne kadar belirgin olursa olsun, Rusya ve ABD liderleri arasında bir zirvenin düzenlenmesinin başlı başına büyük önem taşıdığı görüşündeler. Kremlin’e yakın Valday Tartışma Kulübü’nden bir uzman konuya dair şu değerlendirmelerde bulundu: “Son yıllarda her iki güç de çatışmalarını dünyanın geri kalanında endişe kaynağı haline getirmek için yeterince şey yaptı. ABD burada öncü rol oynadı. Çünkü azalıyor olsa da halen önemli güç kaynaklarına sahip. Bununla birlikte Rusya da kararlı davrandı ve yenilgisinin dünya barışını korumak için kabul edilebilir bir bedel oluşturamayacağına dair şüpheye yer bırakmadı.” Tartışma kulübünün uzmanlarına göre zirveden temel beklentiler, Rusya ve ABD liderlerinin prensipte küresel ölçekte barış için kendi sorumluluklarını yeniden ortaya koymaya hazır olmaları ile ilgili. Uzmanlar ayrıca, elbette dünyadaki herkesin, örneğin oldukça istikrarlı diplomatik ilişkilere geri dönme kararını memnuniyetle karşılayacağı görüşündeler.
مشاركة :