Rusya’nın Ukraynada devam eden işgali nedeniyle Rusya ile Batı arasında tırmanan gerilimin kapsamı genişlemeye devam ediyor. Moskovanın ‘ekonomik savaş’ olarak nitelendirdiği, Rusya’ya karşı eşi benzeri görülmemiş bir dizi önlem ve yaptırımın ardından, Rus diplomatların sınır dışı edilmesiyle birlikte, Moskova ve Avrupa başkentleri arasında yaşanan ‘diplomatik savaş’ daha da kızıştı. Kremlin, Avrupalıların "dar görüşlü politikası" olarak tanımladığı bu eylemi, ‘iletişim kanallarının tamamen kesilmesi’ olarak yorumladı ve misilleme yapacaklarını duyurdu.   Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov, 120den fazla Rus diplomatın Avrupa başkentlerinden sınır dışı edilmesi kararının ‘son derece üzücü’ olduğunu söyledi. Peskov, "Bu kadar ağır koşullar altındayken diplomatik iletişim olanaklarını daraltmak, dar görüşlü bir adımdır. Böylesi bir adım, Rusya ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkileri daha da karmaşık hale getirecek, bir çıkış yolu bulmaya çalışmak için ihtiyacımız olan iletişimi zorlaştıracaktır. Kaçınılmaz olarak benzer tepki vermemize yol açacaktır.” dedi.   Avrupa ülkeleri dün, koordine bir şekilde neredeyse eşzamanlı olarak çok sayıda Rus diplomatı sınır dışı etme kararı aldı. İspanya, Rusyanın Ukraynanın Buça şehrinde sivilleri öldürmesine karşılık olarak, ‘ulusal güvenliği tehdit’ gerekçesiyle 25 Rus diplomat ve büyükelçilik personelini sınır dışı etme kararı aldı. İsveç de saatler sonra benzer bir adım atarak, Rusyanın Ukraynada savaş suçu işlediğini belirterek, üç Rus diplomatı sınır dışı etme kararı aldığını duyurdu. Fransa, Almanya, İtalya ve Hollanda başta olmak üzere çok sayıda Avrupa ülkesi Rus elçilik görevlilerini benzer gerekçelerle sınır dışı etme kararı aldı. Rus güçlerin Ukrayna’nın Buça kentinden çekilmesinin ardından ortaya çıkan görüntüler sonrasında Almanya, 40 Rus diplomatı istenmeyen kişi ilan ederek sınır dışı etme kararı aldı. Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock pazartesi günü yaptığı açıklamada, "Almanyada her gün özgürlüğümüze ve toplumumuzun bütünlüğüne karşı çalışan Rus Büyükelçiliğinin önemli sayıda üyesinin istenmeyen kişi ilan edilmesine karar verildi" dedi. Söz konusu diplomatların ülkeyi terk etmeleri için beş günlük süre tanındı. Fransız haber ajansı AFP, Dışişleri kaynaklarına dayandırdığı haberinde, Paris’in 35 Rus diplomatı sınır dışı ettiğini duyurdu. İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio, 30 Rus diplomatın ulusal güvenlik gerekçesi nedeniyle sınır dışı edileceğini açıkladı. Aynı gerekçeyle Danimarka 15, Estonya ise 14 Rus diplomatı sınır dışı etme kararı aldı. Rusya’yla yakın ilişkileri bulunan Bulgaristan da persona non grata (istenmeyen kişi) akımına katılarak, 10 Rus diplomatı ülkesinden kovdu. Litvanya ve Letonya, Rusya ile diplomatik ilişkilerini azaltma kararı aldı, Moskovadaki büyükelçilerini geri çağırdı. Rus büyükelçilerin de Riga ve Vilniustan ayrılması gerektiği kaydedildi.  Rus diplomatların daha önce eşi görülmemiş seviyelerde sınır dışı edilmesi, Kiev yakınındaki Buça kasabasındaki sivillerin katledilmesiyle bağlantılı. Ukrayna Rusya’yı ‘katliam yapmakla’ suçluyor, Moskova ise suçlamaları reddederek, bunun bir ‘kurgu’ ve ‘provokasyon’ olduğunu savunuyor. Rusya Buça’da yayınlanan görüntülerin sahte olduğunu ve Rus askerlerinin imajını sarsmaya yönelik bir ‘tiyatro oyunu’ sahnelendiğini iddia ediyor.    Diplomatik kararlara eşzamanlı olarak Avrupa’nın, Rusyaya karşı yeni ekonomik yaptırımlara hazırlık yaptığı öğrenildi. Avrupa Birliği’nden bir kaynak, AB Komisyonunun, yeni bir yaptırım paketi çerçevesinde Rusyadan kömür, kauçuk ve bazı kimyasal ürünlerin ithalatının yasaklanmasını planladığını bildirdi. Bu kararın alınması durumunda, Rusya yıllık 9 milyar avro tutarında gelir kaybedecek. AB kaynağı, aynı zamanda Rusya’ya, kuantum bilgisayar, gelişmiş iletkenler, sıvılaştırılmış doğal gaz teknolojisi ve diğer ulaşım ekipmanları da dahil olmak üzere yıllık on milyar avroluk ihracatın yasaklanmasının da tartışıldığını açıkladı. Fransanın Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Clement Bonn, Avrupa Birliğinin Buça’daki olaylara yanıt olarak, bugün yeni yaptırım paketi uygulayacağını doğruladı.   Öte yandan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Batının Rusyaya karşı başlattığı yaptırım kararları nedeniyle, küresel gıda güvenliğinde bir çöküş yaşanmasını karşı uyarıda bulundu. Tarımsal kalkınma ve gıda güvenliği konulu bir hükümet toplantısında Rus ekonomisi, dünyadaki enerji ve gıda krizi ile ilgili açıklamalarda bulunan Putin, Batılı ülkelerin yaptırımlarını eleştirerek, bu adımların küresel gıda güvenliğini tehdit ettiğini belirtti. Putin, “Batı bize dünyada gıda krizi yaşanırken yaptırımlar uyguluyor. Rusya ve Belarus’tan gübre ithalatını yasakladıkları için gübre fiyatları yükseliyor, çünkü artan gaz fiyatları üretimlerini etkiliyor. Gelişmiş ülkelerin ekonomi, enerji, gıda politikalarındaki hataları, tüm dünyada gıda ürünleri fiyatlarında keskin bir artışa yol açtı. Bu durum, son haftalarda sadece derinleşiyor. Ortaklarımızı, onların ekonomi ve enerji alanındaki hatalarını Rusya’ya yıkma ve bu bağlamda oluşan sorunları yine bizim zararımıza olacak şekilde çözme girişimlerini gözlemliyoruz. Rusya tarım ürünlerinin ihracatında dikkatli olmalı. Bazı Avrupa ülkelerinin şirketimiz Gazprom üzerindeki baskı da dahil olmak üzere dünyadaki enerji sektöründe durum kötüleşmesine neden oluyor.” değerlendirmesinde bulundu.   Sahadaki gelişmelerle ilgili olarak ise, Rus ordusu güneydeki Mariupol üzerindeki baskısını arttırdı. İki gün süren sivillerin tahliye edilmesiyle ilgili tartışmaların çıkmaza girmesinin ardından, Rus askerleri kuşattıkları şehirdeki operasyonlarını yoğunlaştırdı. Mariupol’deki yetkililer, şehrin altyapısının yüzde doksanının tahrip edildiğini ve büyük ölçekli bir insani felaket yaşandığını bildirdi. Rusya’nın kuşatma altında tuttuğu liman kenti Mariupolde savaşan Ukrayna askerlerine ‘silah bırakma’ çağrısı karşılık bulmadı. Rusya Savunma Bakanlığı, Moskovanın Ukrayna güçlerinin Mariupolda silah bırakmasının sağlanması için Ankara’nın desteğine güvendiğini açıkladı. Yapılan açıklamada, “Türk dostların, mümkün olan her şekilde Ukrayna yönetimi üzerindeki nüfuzlarını kullanarak Ukrayna askerlerinin Mariupol’de silah bırakmasını sağlamasını umuyoruz” denildi. Bu arada ayrılıkçı Donetsk güçleri, Azak Denizi kıyısındaki Mariupol limanını kontrol eden ‘Ukraynalı aşırı milliyetçilerin’ yabancı gemileri tahrip etmeye başladığını iddia etti. Donetskli yetkililer, Dominik bandıralı bir Türk gemisinden alevler yükseldiğini belirtti.   Öte yandan Moskova tarafından desteklenen ayrılıkçı güçler, ellerinde ‘radikal milliyetçilerin’ ve Ukrayna psikolojik harp dairesinin, Donetsk’te Rus ordusunu suçlamak için, kurgusal hazırlıklar yaptığına dair kanıtlar olduğunu iddia etti. Rusya Savunma Bakanlığı da benzer bir uyarıda bulunmuş, Ukraynalıların, Buça’da olduğu gibi, Rusların çekildiği bazı bölgelerde ‘provokasyon yapma’ hazırlığında olduğunu duyurmuştu.