Maymun çiçeği hakkında ne biliyoruz?

  • 5/27/2022
  • 00:00
  • 3
  • 0
  • 0
news-picture

Maymun çiçeği, ortopoksvirüs ailesine ait maymun çiçeği virüsünün neden olduğu, hayvandan insana bulaşabilen zoonotik viral bir hastalıktır. Enfeksiyon, hasta kişinin solunum damlacıkları veya hastayla temas yoluyla bulaşıyor. Enfekte olan insanlarda yol açtığı semptomlar, geçmişteki çiçek hastalığı vakalarında görülenlere benzer ancak daha az şiddetli. Çiçek hastalığı 1980 yılında ortadan kaldırılmış olsa da maymun çiçeği halen Batı ve Orta Afrika’nın bazı bölgelerinde, az miktarda da olsa gözlemleniyor. Maymun çiçeği, küresel halk sağlığı açısından önemi olan bir hastalık. Zira sadece Batı ve Orta Afrika ülkelerini değil, dünyanın geri kalanını da etkilemeye başladı. Daha önce çiçek hastalığına karşı tasarlanan aşıların maymun çiçeğini önlemede de oldukça etkili olduğu kanıtlanmış olsa da bu hastalıkla mücadeleye özel herhangi bir tedavi veya aşı bulunmuyor. Yarım asırlık salgın Maymun çiçeği ilk olarak 1968 yılında, Demokratik Kongo Cumhuriyetinde çiçek hastalığının ortadan kaldırıldığı bölgedeki bir çocukta tespit edildi. Söz konusu tarihten sonra diğer 11 Afrika ülkesine yayıldı ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde endemik hale geldi. 1996-1997’de Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde alışılandan daha düşük vaka ve ölüm oranına rağmen normalden daha yüksek bir salgın yaşandı. Aynı zamanda suçiceği ve maymun çiçeği salgınları yaşandı. Afrika dışında ilk maymun çiçeği salgını 2003 yılında ABD’de tespit edildi. Enfeksiyon hasta köpeklerle temastan kaynaklandığı bildirildi.   Sudan’da 2005 yılında maymun çiçeği salgını görüldü. Ardından Afrika’nın diğer bölgelerinde de nadir olarak vakalar bildirildi. Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nden Kongo Cumhuriyet’ne mültecilere yönelik 2009 yılında yürütülen bir bilinçlendirme kampanyasında, iki maymun çiçeği vakası tespit edildi ve enfeksiyonlar doğrulandı. 2016 yılının sonlarında da Orta Afrika Cumhuriyeti’ndeki başka bir salgın kontrol altına alındı. Salgında 26 vaka ve iki ölüm kaydedildi. Nijerya 2017’den bu yana 500’den fazla şüpheli, 200’den fazla teyit edilmiş ve yüzde 3’e yakın oranda ölüm vakasıyla önemli bir salgına tanık oldu. Bugün halen vaka bildiriliyor. Eylül 2018’de Nijerya’dan İsrail’e seyahatlerin ardından Aralık 2019’da maymun çiçeği vakaları bildirildi. 2021 Mayıs ve 2022 Mayıs’ta İngiltere’ye maymun çiçeği ile enfekte olan vakalar tespit edildi. Mayıs 2019’da Singapur’a, 2021’in temmuz ve kasım aylarında ABD’ye seyahat eden kişilerde tespit edildiği bildirildi. Mayıs 2022’de endemik olmayan birkaç ülkede birden fazla maymun çiçeği vakası tespit edildi. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) virüsün epidemiyolojisine, enfeksiyon kaynaklarına ve bulaşma modellerine yönelik çalışmaların devam ettiğini duyurdu.    Hastalığın bulaşması Hafif enfeksiyonlarda vakalar tespit edilemeyebiliyor. Bu enfeksiyonda bulaşma riski oluşturuyor. Seyahat edenlerin veya hastalığa karşı bağışıklığı düşük olanların enfekte olması muhtemel görülüyor. En önemli bulaş yolları ise şöyle sıralanıyor: -Enfekte olmuş hayvanların kanları, vücut sıvıları, deri lezyonları veya mukus sıvıları ile doğrudan temas. -Enfekte bir insanın solunum sırasında ürettiği damlacıklara veya cilt lezyonlarına doğrudan ve uzun süreli maruz kalma. -Hasta kişilerin vücut sıvıları veya haşereler tarafından yakın zamanda kontamine olmuş nesnelerle temas. -Anneden fetüse bulaşma veya doğum sırasında ve sonrasında yakın temasta bulunma. -Fiziksel temas (cinsel yolla bulaşma). Bu bulaşma yolunun iyi anlaşılması için araştırmalar yapılması gerektiği belirtiliyor. Semptomlar Maymun çiçeğinin kuluçka süresi (enfeksiyonun başlangıcından semptomların başlangıcına kadar geçen süre) genellikle 6 ila 13 gün. Ancak bu süre 21 güne kadar çıkabiliyor. Enfeksiyon aşaması iki döneme ayrılıyor: - İstila dönemi (0-5 gün arası sürer): Ateş, şiddetli baş ağrısı, şişmiş lenf düğümleri, sırt ve kas ağrıları, şiddetli halsizlik dönemi. - Deri döküntülerin ortaya çıkma dönemi (ateşten 1 gün ve 3 gün sonra): Yüzde (vakaların yüzde 95’inde), avuçlarında ve ayak tabanlarında (vakaların yüzde 75’inde) görülür. Yaklaşık 10 günlük bir sürede düz noktalardan küçük sıvı dolu kabarcıklara sonra da kabuklara dönüşürler. Tamamen kaybolması üç hafta kadar sürebilir. Ayrıca binlerce lezyon, oral mukozalar (vakaların yüzde 70’inde), genital bölge (yüzde 30) ve konjonktiva (yüzde 20) ile korneayı da etkiler. Döküntülerden önce, maymun çiçeğini diğer benzer hastalıklardan ayıran bir özellik olarak, lenf düğümlerinin şiddetli şişmeler görülür. Maymun çiçeği genellikle 2 ila 4 hafta süren semptomları olan, sınırlı süreli bir hastalıktır. Şiddetli vakalar çocuklar arasında daha sık görülür ve virüse enfeksiyon şiddeti derecesi, hastanın sağlık durumu ve komplikasyonlara bağlıdır. Dünya genelinde çiçek hastalığına karşı aşı kampanyalarının durdurulmuş olması sebebiyle 40-50 yaş altı kişiler hastalığa karşı daha savunmasız olabilir. Maymun çiçeği vaka ölüm oranı tarihsel olarak genel popülasyonda yüzde 0 - 11 arasında değişiyor ve küçük çocuklar arasında ölüm daha yüksek bir oranda kaydediliyor. Son zamanlarda ise yüzde 3-6 oranında ölümlere tanık olundu. Teşhis ve tedavi 1-Su çiçeği, kızamık, bakteriyel cilt enfeksiyonları, uyuz, frengi ve ilaç alerjisi kaynaklı gibi döküntülere neden olan benzer tanıların söz konusu olmadığından emin olunur. Hastalığın başlangıç evresindeki lenf düğümü şişkinlikleri, maymun çiçeğini su çiçeği veya çiçek hastalığından ayırt etmeye yarayan klinik bir özellik olabilir. 2-Kesin tanının konulması için yapılan laboratuvar testleridir. Bunlardan en önemlisinde etkilenen derideki sıvıların ve kabukların bir örneği polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) testine tabi tutulur. Tedaviye gelince; maymun çiçeği enfeksiyonuyla mücadele için özel ilaçlar veya aşılar mevcut değil. Ancak bulaş kontrol altına alınabilir. Çiçek hastalığına karşı aşılamanın, maymun çiçek hastalığını önlemede yaklaşık yüzde 85 oranında etkili olduğu kanıtlanmıştı. Ancak bu aşı, çiçek hastalığının dünyadan ortadan kaldırılmasının ardından aşılamanın kesilmesinden sonra artık halk için hazırda bulunmuyor. Bununla birlikte WHO’ya göre, çiçek hastalığına karşı önceden aşılamanın hastalığın daha hafif geçmesini sağlayabilir. Hastalıktan korunma WHO, hastalıkla mücadele etmek için belirli bir tedavi veya aşının olmaması sebebiyle enfekte olmayı azaltmanın tek yolunun, risk faktörleri hakkında farkındalık yaratmak ve insanları hastalığa maruz kalmasını azaltmak için alabilecekleri önlemler konusunda bilgilendirmek olduğunu belirtti. Bu nedenle şu noktalara odaklanmamız gerekiyor: -Kişiden kişiye enfeksiyon bulaşma riskinin azaltılması: Maymun çiçeği ile enfekte olan kişilerle yakın fiziksel temastan kaçınılması, hastalar muayene edilirken eldiven ve koruyucu ekipman giyilmesi, muayene veya ziyaretten sonra ellerin düzenli olarak yıkanması konularına özen gösterilmesi gerekiyor. -Hayvanlardan insanlara hastalık bulaşma riskinin azaltılması: Hastalığın endemik olduğu ülkelerde tüm hayvansal ürünler tüketilmeden önce iyice pişirilerek virüs bulaşmasının engellenmesi, aynı zamanda hasta hayvanlar veya onların enfekte olmuş dokuları ile çalışırken ve kesim uygulamaları sırasında eldiven ve diğer koruyucu giysilerin giyilmesi gerekiyor. -Teşhis: Gözlem tedbirleri ve yeni vakaların hızlı teşhisi salgının kontrol alınması için son derece önemli görülüyor. -Sağlık kuruluşlarında mücadele: Sağlık çalışanlarının, şüpheli veya doğrulanmış hastaları tedavi ederken veya bu hastalardan alınan numuneler üzerinde çalışırken standart enfeksiyon kontrol önlemleri uygulamaları gerekiyor. Sağlık çalışanlarının, enfekte hastaların tedavisi ile ilgilenenlerin, hastalarla temas kuranların veya numune toplayanların, ulusal sağlık yetkililerinden çiçek aşısı yaptırma olasılığını düşünmeleri lazım. Ancak bağışıklık sistemi zayıf olan kişilere eski çiçek aşılarının uygulanmaması gerekiyor. Ayrıca maymun çiçeği virüsü enfeksiyonu şüphesi olan kişilerden ve hayvanlardan alınan numunelerin, uygun donanımlı laboratuvarlarda çalışan eğitimli personel tarafından alınmasının önemi vurgulanıyor.

مشاركة :