Fas: Fransa ve Sahra

  • 8/26/2022
  • 00:00
  • 3
  • 0
  • 0
news-picture

Cumartesi günü ‘Kral ve Halk İhtilali’ vesilesiyle yaptığı tarihi konuşmada Kral 6. Muhammed, ‘Batı Sahra’nın, Fas Krallığı ile ister geleneksel ister yeni olsun müttefikleri ve ortaklarını birbirine bağlayan stratejik ilişkilerdeki herhangi bir gelişme veya ilerlemenin temeli olduğunu söyledi. Kral 6. Muhammed, Başkan Donald Trump döneminde ABD tarafından alınan Fasın Sahra üzerindeki egemenliğini tanıma kararının temelini attığı bir dinamik olduğunu, Başkan Joe Bidenın Beyaz Saraya gelişiyle bu kararın değişmemesinin de, ABD yönetiminin bu dosyaya yönelik tutumunda Fasın Sahra üzerindeki egemenliğini pekiştiren stratejik bir değişiklik anlamına geldiğini söyledi. Bölgeye uluslararası alanda tanınan bir özerklik biçiminde somutlaşacak geniş yetkiler verilebileceğini de kaydetti. Batı Sahrayı 90 yıl boyunca sömürgeleştiren ülke olan İspanya, 20 Mart 2022de tarihi pozisyonunu duyurdu. Fasın yıllar önce sunduğu özerklik önerisinin, suni çatışmayı çözmek için en uygun ve gerçekçi çözüm olduğunu kabul etti. İspanya, 14 Kasım 1975te Batı Sahra’nın egemenliğinin Fas ve Moritanyaya devredildiği ‘Madrid Anlaşmaları’nı imzalamasına rağmen yıllardır tarafsız bir pozisyon benimsiyordu. İspanyanın bu dönüşümü, Fasın İspanya ile güvenlik, göç, karasuları üzerindeki egemenlik, ortak deniz alanları üzerindeki egemenliğin jeo-stratejik örtüşmesi, ticaret ve ekonomik alışveriş gibi önemli hassas konularla ilgili iş birliğindeki merkezi rolünü doğrulayan egemen bir karardır. Evet, İspanyol kamuoyunun bir kısmı buna karşı çıktı, ancak geleneksel partiler (Podemos Partisi ve aşırı sol hariç) İspanyanın çıkarına hizmet ettiği sürece buna itiraz etmiyorlar. Amerikan ve İspanyol pozisyonları güç dengesini alt üst etti. Bu, Avrupa, Afrika ve Arap ülkelerinin benzer pozisyonları benimsemesini, Fasın Batı Sahra üzerindeki egemenliğini desteklemesini kolaylaştırdı. Geriye Fasın geleneksel müttefiki olmaya devam eden ama aynı zamanda Cezayir ile de güçlü ilişkilere sahip olan (bu ilişkilerin zaman zaman karşılaştığı birçok soruna rağmen) Fransanın pozisyonu kalıyor. Evet, Fransa, birbirini izleyen hükümetlere rağmen, Güvenlik Konseyinde Fasa güçlü destek sunuyordu. Başkanlar Jacques Chirac ve Nicolas Sarkozy döneminde bu destek koşulsuz hale geldi, Cezayirde ise sürekli bir eleştiri kaynağı oldu. François Hollande döneminde destek devam etti, ancak Cezayirin yatıştırılması, Chirac ve Sarkozynin Fasa yönelik pozisyonlarını körükleyen coşku ve istekliliğin dindirilmesini gerektiriyordu. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron yönetiminde durum daha karmaşık hale geldi. Macron, Cezayir ile tarihi bir uzlaşma üzerine bahis oynuyor. Bu da onu, Fransa ve Cezayir arasındaki ortak hafızaya dair bir tasavvur geliştirmesi için Cezayir asıllı Fransız tarihçi Benjamin Stora’a güvenmeye sevk etti. Bu tasavvur, Fransanın Cezayirde işlediği birçok suiistimaldeki tarihsel sorumluluğunu kabul ettiği, Cezayir tarafının da birçok olaydaki sorumluluğunu üstlendiği, ‘şehit’ sayısını abarttığını kabul ettiği, Fransanın Cezayirlilere yüzyıllar süren Osmanlı ve Fransız kolonizasyonu ve onlardan önceki Mağrip yönetiminden sonra coğrafi ve ekonomik olarak güçlü bir devlet verme rolünü tanıdığı bir ortak zemin oluşturmaya dayanıyor. Macrona göre bu uzlaşma, Fransanın Kuzey Afrikadaki etkisini yeniden kazanmasını, son olarak Fransız kuvvetlerinin Maliden çekilmesi gibi büyük zorluklara tanık olan Sahel ülkelerindeki varlığını takviye etmesi ve desteklemesi için Fas ve Cezayir ile işbirliği yapmasını sağlayacak. Cezayirin ‘ortak hafızayı’ reddetmesi nedeniyle bu bahis başarılı olmadı, ancak Cumhurbaşkanı Macron henüz pes etmedi. Kaldı ki bugünlerde Cezayire yaptığı ziyaretin amaçlarından biri de, bir yanda Cezayir ile diğer yanda Fas ve İspanya arasında Fransa tarafından desteklenen en üst düzeyde bir uzlaşmayı organize etmeyi tartışmak. Ama bu Cezayirdeki yetkililerin hoşuna gitmedi. Hatta Cezayirden gelen haberler, Cezayir istihbaratının Macrona sunulmak üzere Malide Fransanın başına gelen aksiliklerden Fasın sorumlu olduğunu söyleyen bir rapor hazırladığını naklediyor. Fasın Malideki Fransız rolünü baltalamada rol oynadığı iddiası temelsiz, ancak aynı zamanda bu, Cezayirin Fas ve İspanya ile uzlaşmaya veya bu bağlamda herhangi bir Fransız rolüne ilgi duymadığı anlamına da geliyor. Bütün bunların arka planında, Fransa’nın özellikle Batı Afrika bölgesindeki rolünün büyük meydan okumalarla karşı karşıya olduğu bir zamanda, Fasın Afrikadaki artan ekonomik ve yatırım rolü bulunuyor ki Fransa bundan memnun görünmüyor. Aynı zamanda, bir yanda Fas, diğer yanda ABD ve İsrail arasındaki askeri ve istihbarat işbirliği, şimdi Rabatın geleneksel müttefiki Fransayı bir şekilde geriye iten yukarı yönlü bir ivme yaşıyor. Fas, Fransa’nın gelecekte iki ülke arasındaki ortaklıklar değerlendirilirken temel alınacak kriter olan Batı Sahra üzerindeki egemenliği konusundaki tutumunu netleştirmesini bekliyor. Fas Kralı diyor ki; Fransa her şeyi olduğu gibi tutmak istiyor: Fransa’nın Fas ve Cezayir ile çıkarlarını dengelemek ve Fas’ın Batı Sahra ile ilgili pozisyonunu Güvenlik Konseyinde desteklemekle yetinmek. Kral 6. Muhammed tarafından ifade edilen Fas pozisyonu güçlü ve net olmayı sürdürürken, Fransanın pozisyonunun Macronun Cezayir ve Fas taraflarının çıkarları arasında kabul edilebilir bir denge kurmayı ne ölçüde başaracağına bağlı olacağını düşünüyorum. Bunda başarısız olduğunun ilk göstergesi ise, Cezayirin Fransız sponsorluğunda kendisi ile Fas ve İspanya arasındaki uzlaşma zirvesini reddetmesi. Cezayir, Macronun Cezayirliler arasındaki ‘hafıza rantı’ dediği şeyi kullanmaya devam etmekte ısrar eder ve Sahel bölgesinde Rus misyonunu kolaylaştırmadaki rolü hakkında net açıklamalar yapmazsa, Macronun Cezayir üzerine oynadığı bahis boşa çıkacak görünüyor. Kral 6. Muhammedin konuşmasında Fransaya verdiği mesaj şu; Fas, Batı Sahra üzerindeki egemenliği konusundaki pozisyonunu netleştirmeden Paris için stratejik bir müttefik rolü oynamaya hazır değil. Fransız kamuoyu ve Fransız seçkinlerinin buna bir itirazları yok. Gerçekleşmesi gereken dönüşüm, Macronun kendisinin Fasın güvenilir bir müttefik olduğuna ikna olması.

مشاركة :