Fransa Savunma Bakanı Florence Parly dün (Cuma) yaptığı açıklamada, son haftalarda Büyük Sahra Çölü’nde bazı DEAŞ liderinin Fransız Barkhane kuvvetleri ve ortakları tarafından öldürüldüğünü veya tutuklandığını duyurdu. Söz konusu duyuru, Fransanın dün Batı Afrika ülkesinde bir yıldan kısa bir süre içinde gerçekleşen ikinci darbeden sonra geçen ayın başlarında askıya alma kararının ardından Malideki ortak askeri operasyonlara yeniden başlayacağını açıklamasıyla eşzamanlı geldi.  Fransız haber ajansı AFP tarafından Savunma Bakanlığı’ndan aktarılan açıklamada, Parisin Malideki geçiş hükümeti ve bölge ülkelerdeki yetkililerle yaptığı istişarelerin ardından, 3 Hazirandan beri askıya alınan ortak askeri operasyonların yanı sıra ulusal danışmanlık misyonlarını yeniden başlatmaya karar verdiği ifade edildi. Bakan Parly, Sahel bölgesinde konuşlanan terör örgütlerinin, bazı liderlerinin kaybına tanık olduklarını söyledi. Bakan açıklamasında, Büyük Sahradaki DEAŞ örgütünün medyada kafa kesme videolarıyla tanınan yüzü Abdülhakim es-Sahravinin yakın zamanda öldürüldüğüne dikkati çekti. Parly, "Henüz nasıl öldüğü bilinmiyor. Ancak Mayıs ayında öldüğüne dair teyit aldık" dedi. Öte yandan Barkhane Kuvvetleri, Nijeryalı askerler ve Avrupalı ​​komandolardan oluşan Takuba kuvvetlerinin Haziran ayında geniş Liptako bölgesinin Nijer ve Mali kesimlerinde düzenlediği operasyon kapsamında Büyük Sahrada DEAŞ örgütünden Sidi Ahmed Veled Muhammed ve Dadi Veled Şuayd adlı iki liderini yakaladı.  Ayrıca Savunma Bakanı’nın açıklamasına göre, Nijer sınırındaki Menaka bölgesinde bir grup savaşçının (Büyük Sahradaki DEAŞ’e bağlı) lideri olarak tanımlanan Mahmud el-Bay da dahil olmak üzere altı terörist öldürüldü. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, yerel güçleri destekleyen uluslararası bir koalisyona katılmayı tercih ederek, Sahel bölgesindeki teröristlerle mücadele amacıyla başlatılan Barkhane Operasyonu’nu sona erdirmeye karar verdi. Fransa, bugün 5 bin 100 askerinin konuşlandırıldığı Sahel bölgesinde 8 yıllık sürekli varlığının ardından ön saflarda teröristlerle savaşma durumundan destek ve gözetleme (istihbarat, insansız hava araçları, savaş uçakları vb.) aşamasına geçmek istiyor. Bu da riskleri azaltmanın ve bölge ülkelerini kendi güvenlikleri için daha fazla sorumluluk almaya zorlamanın bir yolu olarak kabul ediliyor. Bakan Parly açıklamasında, "Bu değişiklik Sahelden ayrılmak veya bölgedeki terörle mücadele operasyonlarımızı yavaşlatacağımız anlamına gelmiyor. Biz Avrupalılar toplu olarak Avrupanın güney kanadını güvenceye alma sorumluluğuna sahibiz. Sahel bölgesinin ve daha geniş anlamda Afrikanın DEAŞ ve diğerleriyle bağlantılı terörist gruplar için bir sığınma ve yayılma alanı haline gelmesine izin vermemek asıl hedefimiz” dedi.