Eski İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani yasama seçimlerinden 332 gün sonra, dış ve iç siyaset ile ekonomi alanlarında referandum ve bağımsız seçimler yapılmasını talep etti. İran Dini Lideri Ali Hamaney de üst düzey yetkilileri yaklaşan parlamento seçimleri için katılım, rekabet, güvenlik ve şeffaflık stratejileri belirlemeye çağırdı. Ruhani’nin resmi sitesinin aktardığına göre eski İran Cumhurbaşkanı, eski hükümet bakanları ile yaptığı bir görüşmede “Seçimlere umut bağlayan bir kesimin yanı sıra dünyanın gözü de şubatta yapılacak seçimlerde” ifadelerini kullanarak ‘bu yılın bağımsız, rekabetçi ve doğru seçimler ile rejimin sınanma yılı olduğunu’ vurguladı. Halefi İbrahim Reisi gibi Ruhani’nin konuşması da yılın meselesine, yani enflasyonu kontrol altına alma ve üretim artışını sağlama hususunda değişim çağrısında bulunan İran Dini Lideri Ali Hamaneyin tavsiyelerine odaklanıyordu. ‘Geçen yılın protestocular da dahil olmak üzere birçok kişinin daha iyi bir yaşam arayışına girmesi ile sonuçlanan acı olaylara tanık olduğunu’ söyleyen Ruhani, “Bu ortak talep ciddi bir dönüşümle yüzleşmemiz gerektiğini gösteriyor. Ülkenin reforma, değişime ve dönüşüme ihtiyacı var” ifadelerini kullandı. Bu bağlamda Ruhani, halkın talepleri doğrultusunda ‘somut bir dönüşüm’ çağrısında bulunarak “İnsanlar bir şeylerden hoşnut değilse, sorunlar dönüşümle çözülmelidir” dedi. Bu bakımdan ‘en büyük dönüşümün İran anayasasının uygulanması olduğunu’ vurgulayarak ‘bu anayasanın bazı bölümlerinin henüz uygulanmadığını, bazı maddelerinin ise bugüne kadar daha az ilgi gördüğünü’ kaydetti. Dönüşümü, İran Anayasası’nın 59’uncu maddesinin uygulanmasına bağlı olduğunu ifade eden Ruhani özlerini şöyle sürdürdü: “Bir dönüşüm peşinde olduğumuzdan anayasanın önemli siyasi, ekonomik, toplumsal ve kültürel konuların referanduma sunulmasını öngören 59’uncu maddesini uygulamalıyız. İnsanların onlarca sorusu olabilir ancak bir referandumda kendilerinden dış politika, iç politika ve ekonomi alanında üç soruya cevap vermelerini isteyebiliriz.” Ruhan bu sözleriyle ‘dönüşüm için büyük bir adım olacağını ve insanların geleceğe iyimser bir şekilde bakmalarını sağlayacağını’ vurguladı. Ruhani “Geleceğe umut duymak, ülke sorunlarını çözmenin temelidir” dedi. İran Dini Lideri Ali Hamaney salı akşamı mevcut hükümetin bakanları, parlamenterler ve karar alma organlarındaki üst düzey yetkililere hitaben yaptığı konuşmada yaklaşan seçimlerin ‘çok önemli olduğunu ve bunların ulusal gücün bir tezahürü olabileceğini’ söyledi. Hamaney seçimlerde zayıflık mesajı verilmemesi konusunda uyarıda bulunarak, “Seçimler düzgün yapılmazsa bu, devletin ve milletin zayıflığını, hükümetin iktidarsızlığını, yetkililerin zafiyetini, halkın güçsüzlüğünü ve memleketin acizliğini gösterir” dedi. İran’ın resmi medya kuruluşlarının aktardığına göre Hamaney yetkililere şöyle seslendi: “Ne kadar zayıf olursak, düşmanlarımızın baskısı ve saldırısı o kadar artar. Düşmanların baskısıyla mücadele etmek istiyorsanız, güçlü olmalısınız. Ülkenin gücünün önemli araçlarından biri de seçimlerdir.” ‘Şu andan itibaren katılım stratejisini, seçim güvenliği stratejisini, seçim başarısı stratejisini ve rekabet stratejisini ilgili yetkililerin belirlemesi gerektiğini’ vurgulayan Hamaney “Allah’ın izniyle seçimler iyi, doğru ve yüksek katılımlı olacak” ifadesini kullandı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Hamaneyin konuşmasından bir gün sonra İran Anayasa Koruma Konseyi (AKK) Sözcüsü Hadi Tahan Nazif dün AKK’nin şubat ayında yapılacak seçimlerle ilgili prosedürlere başladığını ve yasal görevlerinin ifası doğrultusunda seçimlerin düzgün bir şekilde yapılması için tüm yetkilerini kullanacağını taahhüt ederek “Uygun bir şekilde seçimlerin yapılması için tüm gücümüzü harcayacağız” dedi. İran, parlamento seçimlerine ek olarak, 88 nüfuzlu din adamının yer aldığı Uzmanlar Meclisi’nin seçimlerine de tanık olacak. Bu meclisin en önemli görevlerinden biri. Meclis sorumluluklarını yerine getirmesi halinde mevcut Dini Lider’in halefini belirliyor. Seçimler sekiz yılda bir yapılıyor. Dini Lider Ali Hamaneyin (83) halefi ile ilgili beklentiler göz önüne alındığında, bu seçimler öncekilerdendaha fazla bir hassasiyete tanık olacak. İran Dini Lideri’nin torunu Hasan Humeyninin aday listesinden çıkarılması İran’da tartışmalara yol açmıştı. Rejimde son sözü söyleyen Ali Hamaney’in İran yeni yılının başlangıcı (Nevruz) münasebetiyle Meşhed şehrinde, 21 Mart’ta yaptığı halka açık ilk konuşmasında, dönüşüm çağrıları en önemli noktayı oluşturuyordu. Son dönemde yaşanan protestolara işaret eden Hamaney, şu açıklamada bulunmuştu: “Düşmanların istediği gelişme ve geçiş, bizim inandığımız noktanın tam tersidir. Düşmanın amacı, dini halk egemenliğine dayalı hükümeti, görünüşe göre sahte bir Batı demokrasisi biçiminde kendilerine sadık bir hükümete dönüştürmektir. Hamaney ayrıca ‘içeride anayasa değişikliğinden bahsedenleri düşmanların söylediklerini tekrarlamakla’ suçlamıştı. Ruhaninin çağrısı, geçtiğimiz şubat ayında İran devriminin 43’üncü yıl dönümü münasebetiyle yaptığı bir açıklamada İran anayasasının ruhuna dönerek reform çağrısında bulunan müttefiki, reformist eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hateminin çağrısını akıllara getiriyor. Hatemi söz konusu açıklamasında “Denenen yol ve yaklaşımda reform talep etmek imkansız hale geldi demesek de bir kayaya çarptı ve çıkmaza girdi diyelim” ifadelerini kullanmıştı. Hatemi açıklamasında ayrıca iki şeyden dolayı üzgün olduğunu ifade etmişti. Birincisi, iktidardaki müesses nizamdan reform ve hatalardan kaçınma konusunda herhangi bir sinyal gelmemesiydi. İkincisi ise halkın mevcut siyasi rejimden duyduğu umutsuzluktu. Hatemi ‘gerek yapı gerek tutum gerekse davranış açısından olsun, öz-reformun krizlerden çıkmak için daha az maliyetli ve daha verimli bir yol olduğunu’ söylemişti. Hatemi bu sözleriyle müttefiki reformist lider Mir Hüseyin Museviye yanıt veriyordu. Musevi aynı vesileyle yaptığı açıklamasında, rejimin yapısını değiştirmek ve ‘esas kriz’ olarak tanımladığı mevcut yapısını aşmak amacıyla yeni bir anayasa hazırlanması ve bunun ‘bağımsız ve adil’ seçimlerle referanduma sunulması çağrısında bulunmuştu. Şubat 2011den bu yana ev hapsinde olan Musevi, 2009 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kullandığı ‘mevcut anayasayı tavizsiz uygulama’ sloganının ‘artık etkili olmadığını’ söylemişti.
مشاركة :