Sudan’da rejimin değil, ülkenin bekası isteniyor

  • 1/3/2019
  • 00:00
  • 2
  • 0
  • 0
news-picture

Sudan olaylarına sevinenler hata yapıyorlar. Bu gibi durumlarda kaçınılmaz birçok karşılaştırma ve kriz felsefesi yapanlar yanılıyorlar. Rejimin gitmesi değil, Sudan’ın bekası isteniyor. Hartum’un gerçek reformlara geçmesi talep ediliyor. Rejimin, muhaliflerin hain olmadığına,  aksine onların 30 yıl aranın ardından ekmek istemek için sokağa çıkan vatandaş olduklarına ikna olması bu tür reformların başında geliyor. Saddam Hüseyin, muhalifleri “sokak köpeği” olarak adlandırdı. Muammer Kaddafi ise onları başıboş köpek ve ardından da fare olarak isimlendirdi. Libya ve Irak, herkesin başına çöktü. Korku tünelinde, önceden hazırlanan referandumlar fayda etmedi. Saddam Hüseyin’in Arapların sihirli sayısı yüzde 99,999’u ve insan aklının sınırını geçerek oyların yüzde 100’ünü elde etmesi de fayda getirmedi.  Sanal sessizlikten, uçan vaatlerden, akıllarına, düşüncelerine, eğilimlerine ve siyasi bağlılıklarına hakaret etmekten usanmalarının ardından, binlerce vatandaşın onurunu, şerefini ve vatanseverliğini hedef almak çözüm değildir. Çözüm, kapalı askeri bir kaleye dönüştürmek yerine sarayı halka açmak, onlara gidip basit, klasik ve net isteklerini(ekmek, iş ve umut) dinlemektir. Sudan, tankları ilk yenen ülkeydi. Bunun bir faydası yok. Kışlalar, normal yerinde. Keşke onur ve konum sahiplerini hapse göndermekten vazgeçip onları rasyonel ve barışçıl değişime götüren, kalpleri, vicdanları ve mantığı razı eden müzakereye ve ulusal kurtuluş mücadelesine davet etseydin. Müzakere, sokakta mümkün değildir. Ülkenin şehirlerini ve köylerini doldurmaya başlayan hainlerle müzakere yapılamaz. Bugünden sonra yöneticinin bu tarz bir dille halkına seslenmesine ve ülkesini sonu gelmeyen intikam savaşlarına terk etmesine izin verilmeyecek. Hiç kimse, Sudan’ın Libya’ya, Irak’a ya da Yemen’e dönüşmesini istemiyor. Zira bu ülkelerin liderleri, sonsuza dek kalmanın vatanseverlik ve bunun dışındakilerin ihanet, dalalet ve başıboşluk olduğunu zannetti. Aynı şekilde muhalefet de sorumlu bir şekilde hareket etmesi gerekiyor. Tabi muhalefet, 30 yıllık endişe, kargaşa, gerileme ve kronik yaşam zorluğundan geriye kalan kaynaklar ne olursa olsun çökmüş bir ülke teslim almak istemiyor. Muhalefete hızlı bir şekilde kulak vermek en iyi seçenektir. Muhalefet, hain değildir. Onlar, haklarını, payına düşen ekmeği, vaatlerin ve başarısızlıkların tazmin edilmesini istiyorlar.

مشاركة :