İran: Savaş davulları mı yoksa uyarı zili mi?

  • 5/14/2019
  • 00:00
  • 5
  • 0
  • 0
news-picture

İran rejimi ve ABD arasında sözlü çatışmanın artması ve Körfez bölgesinde endişe ve gerilimin yükselmesiyle birlikte El Zülfi şehrinde DEAŞ örgütüne bağlı terör hücresi yok edildi. Ardından Katif şehrinde başka bir hücre ortaya çıkartıldı. Şimdi de Körfez bölgesinde Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne ait ticaret gemileri sabote edildi. Tüm bu olayların tesadüfen meydana geldiği söylenemez. Nitekim bu olaylar, İran’a yönelik tehditlere yeni ve farklı operasyonlarla karşılık vermeyi vaat eden İran Devrim Muhafızlarının başına yeni bir şahsın getirilmesinden sonra meydana geliyor. Rusya, bu çalkantılı sahnede var olmayan önemli bir isimdir. Rusya, İran’la geleneksel olmayan bir ilişkiye sahip. Geleneksel olarak Ruslar, Hazar Denizi’nde iki ülke arasında ortak stratejik sınırların olduğunu düşündüklerinden İran’da meydana gelen gelişmelere önem veriyor. İran’ın ve militanların, ABD’yi rahatsız edip Irak’tan çıkarması karşılığında Rusya, Tahran’ın nükleer programını destekleyip gerekli tüm teknik yardımları sağlayarak İran’la olan bu özel ilişkiyi değerlendirdi. Yine Rusya; ABD ve Avrupa ülkeleriyle nükleer anlaşmanın imzalanması için Suriye’de İran’a fırsat tanıdı. İşte o zaman Rusya Devlet Başkanı, durumunu kesinleştirip tüm gücüyle Suriye’ye girmeye ve İran’ı ana oyuncu olarak Suriye sahnesinden çıkarmaya karar verdi. Bu sahne, bize 1941 Ağustos’unu hatırlatıyor. O dönemde istikrarlı bir şekilde piyasalara petrol sevkiyatını sağlamak ve garantilemek için İngiliz-Sovyet müdahalesi meydana geldi. Sovyetler, İran’ın kuzey kısmını, İngilizler ise İran’ın güney bölümünü paylaştı. İran rejiminin içerden zayıfladığını söyleyen raporlar mevcut. İran rejiminin devrilmesi konusunda aynı tarihin tekrar etmesi için şartlar uygun olabilir. Rusya’nın, İran’ın kuzey bölümünü kontrol etmesi karşılığında ABD’nin de ülkenin güney bölümünü kontrol ettiğini görebiliriz. Piyasalar, borsalar, petrol ve altın fiyatları, şimdilik endişeye mahal vermeden istikrarlı bir şekilde yürüyor. ABD’nin son askeri hareketliliğine bakarak savaş ihtimalinin yüksek olduğu söylense de piyasalardaki durum, İran’a karşı savaş ihtimalinin düşük olduğunu gösteriyor. Humeyni’nin iktidara geldiğinden beri İran, haydut bir devlettir. Bölge asla huzur bulmadı. Parmaklar, daima İran’a ve İran’ın suç araç-gereçlerine işaret etti. İran’ın durumunda köklü bir değişiklik konusunda büyük çıkarlara sahip taraflar bulunuyor. Fakat tüm dünya, İran’ın mevcut durumunun dünya barışını tehdit ettiğini anlamaya başladı. Bugün İran, ektiğini biçiyor. Ufukta savaş davulları çalmayabilir. Ancak gereğinden fazla aşırı giden bir rejime acı bir ders vermek için uyarı zili çalıyor olabilir.

مشاركة :