Mısırın hedef alınması ve Arap Dörtlüsünü yıkma çabaları

  • 9/23/2019
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Suudi Arabistan, Mısır, BAE ve Bahreyn’den oluşan Dörtlü Arap Koalisyonu’nun kuruluşundan bu yana başta Türkiye, İran ve Katar olmak üzere rakiplerini kızdırıyor. Doğrusu bu ittifakın inşa edilmesinin doğrudan nedeni de özünde Müslüman Kardeşler’in hatta Şii ve Sünni bütün siyasal İslam gruplarının yer aldığı Katar’ın entrika ve komploları ile yüzleşmekti. Katar yönetimi yalnızca bir finansör ve bu Dörtlü Koalisyon’u yıkmaya çalışan Müslüman Kardeşler’in faaliyetlerinin arkasına saklandığı yasal bir vitrindir. Bunu isteyen bir başka taraf da sözde Bahreyn Şii muhalif hareketi olarak adlandırılan İran’a bağlı gruplardır. Nitekim Suudi Arabistan’ın çıkarlarını koruma gerekçesiyle Suudi Arabistan ile BAE’den meydana gelen koalisyonu bozma çabası da bu bağlamda okunmalıdır. Şimdi ise sıra, büyük Arap ülkesi ve birkaç gün önce BAE Dış İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı Enver Karkaş’ın Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri ile gerçekleştirdiği görüşme sırasında kendisini nitelediği gibi Arapların kalbi Mısır’a geldi. Mısır’ı karıştırmak için yoğun bir çaba harcanıyor. Nitekim Al Jazeera kanalını, kendisine ve sunucularına ait sosyal medya hesaplarını, Müslüman Kardeşler’e ait diğer kanalların yayınlarını takip edenler Mısır’ın güvenliğini hedef alan bu düşmanca saldırıyı açık bir şekilde görecektir. Evet, ortada Müslüman Kardeşler’in liderlik ettiği, Mısır’ı hedef alan hatta Arap Baharı’nın en büyük destekçisi yazar Ala el-Asvani’ye göre  “popüler bir lider” olan oyuncu Muhammed Ali gibi provokatör ünlüleri kullanan bir medya kampanyası var. BAE Dış İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı Karkaş;  sosyal medya hesabından yaptığı  paylaşımda, Müslüman Kardeşler’in halihazırda Mısır ve istikrarını hedef alan bir kampanya yürüttüklerini ama bu kampanyanın büyük bir başarısızlığa uğradığına değinerek doğrusu tam da sorunun özüne parmak bastı. Müslüman Kardeşler’in komplolarından bahsettiğimizde “Müslüman Kardeşler” fobisine kapıldığımızı söyleyenler var. Bu kişilerin niyetleri iyi ise tek söyleyecebileceğimiz gaflet içinde olduklarıdır. Yok eğer niyetleri kötü ise bu, kişisel ya da başka nedenlerden ötürü bilerek ve isteyerek Müslüman Kardeşler’in tarafında yer alıyorlar demektir. Müslüman Kardeşleri destekleyenler mutlaka Vecdi Guneym, Muhammed el-Biltaci ya da Tarık es-Suveydan gibi bunu açıkça yapmak zorunda değiller. Bazen dışarıdan son derece “cool”  görünen genç erkek ve kızlar olarak da karşımıza çıkabilirler. Çünkü Müslüman Kardeşler, takvaya dayalı dini bir yol değil özünde siyasi seçimleri barındıran bir örgüttür. Bunu kanıtlamak için çok da uzağa gitmemize gerek yok. Müslüman Kardeşleri destekleyenlerin arasından solcu “kodamanlar”ın  ve üyelerinin göğüslerini açarak eylem yapması ile ünlü olan Femen kadın grubu gibi kişi ve grupların olduğunu söylemek yeterlidir. Öyle ki Femen grubu, Fransa’daki Mısır Büyükelçiliği önünde eylem yaparak başta Muhammed Mursi olmak üzere Müslüman Kardeşler üyesi mahkumların serbest bırakılmasını talep etmişti. Sözün özü; aynı ipte oynayan İran, Türkiye, Müslüman Kardeşler ve Katar’ın projeleri karşısında dimdik duran Dörtlü Arap Koalisyonu’nu yıkmaya çalışan kapsamlı bir saldırı ile karşı karşıya bulunuyoruz. Bu saldırıya vereceğimiz en iyi karşılık, bu Dörtlü Koalisyon’u genişletmek, kendisine daha fazla momentum kazandırmak ve devamlılığını sağlamaktır.

مشاركة :