Lübnan krizinde Rusya-Fransa koordinasyonu

  • 11/25/2019
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Velid Şukayr* Uluslararası toplum, başkentlerin Lübnanın istikrarını korumaya ilişkin ortak tavırları ve ‘halk ayaklanmasının bir sonucu olarak Irak’ın tanık olduğu kanlı kaosa kaymaktan kaçınma’ çağrıları ortasında Lübnan’daki çıkmazı yakından takip ediyor. Lübnan’ı tanık olduğu çıkmazdan kurtarma amaçlı işbirliği yolları hususunda bu başkentler arasındaki istişare çemberi genişlerken, başta Batılılar olmak üzere temsilcilerin talepleriyle eş zamanlı olarak toplantılar da güvenlik açığı durumuna yoğunlaştı. Aynı şekilde Lübnanlı yetkililere de eylemcileri dinleme, onlarla diyalog kurma ve şiddete başvurmaktan kaçınma çağrıları yapıldı. Batı ülkelerinin temsilcileri ise “bazı Avrupa ülkelerinin halk hareketinin sahadaki faaliyetlerine karşı ortaya koyulan davranışları incelemek üzere meydanlara gözlemci göndermesi faaliyetleriyle” güvenlik güçlerinin ve ordunun davranışını takibe yöneldi.Meydanlardaki Avrupalı gözlemciler Üst düzey siyasi kaynakların Independent Arabia’a yaptıkları açıklamaya göre Avrupa büyükelçiliklerinin en az biri, başkentlerine rapor vermek ve güvenlik güçlerinin faaliyetlerini incelemek amacıyla Lübnan güvenlik güçlerine ve orduya, halkın ayaklanmasından bir hafta sonra ileri atılmak ve tüm bölgelere yayılmak istediklerini belirtti. Kaynak, söz konusu elçilikteki bir diplomattan alıntı yaparak, halk hareketinin yer ve zamanı uyarınca (bazı gözlemcilerin isimlerini ve yerlerini bildirmeyi de içeren) bu adım hususunda ordu ve bazı güvenlik yetkililerine bilgi verildiğini açıkladı. Kaynak, bu adımın, güvenlik hizmetlerinin faaliyetlerine ilişkin bir dış kovuşturma yapılması amacıyla ortaya koyulduğuna dikkati çekti. Kaynak, diplomatların bir araya gelen üst düzey yetkililere “eylemcilerin dinlenmesi, onlarla diyalog kurulması ve şiddetten kaçınılması” amacıyla verdiği güvenceler doğrultusunda diğer elçiliklerin de aynı yöntemi benimsediğini söyledi.  Askeri yetkililere yönelik baskının takibi Şarkul Avsatın Independenet Arabia’dan aktardığı habere göre, bazı batılı diplomatlar, bu liderlere yönelik baskılar hakkında bir tablo elde etmek, Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın dayatmacı faaliyetlerini ve Hizbullah liderlerinin ‘eylemciler tarafından engellenen yolların açılması’ taleplerini gözden geçirmek için son haftalarda askeri ve güvenlik liderleriyle temasa geçti. Bazı siyasi çevrelerin edindiği bilgilere göre de güvenlik meselesine önem veren bazı elçilikler, eylemcilerin geri çekilip çekilmeme yaklaşımlarına binaen Genelkurmay Başkanı Joseph Avn’ın benimsediği plana aykırı olarak üst düzey yetkililerin, eylemcileri bastırmak amacıyla bazı askeri birimlere emirler vermeye çalıştığı bilgisine ulaştı. Ordu komutanı, 17 Kasım pazar günü, meydanlara konuşlandırdığı askeri birliklerini ziyaretinde, “eylemcileri koruma ve yolların kapanmasına izin vermeme” ilkesine bağlı olduklarını ifade etmişti.Destek mesajı Aynı kaynak, BM Genel Sekreterinin Özel Temsilcisi Jan Kubis’in, geçen salı günü ordu komutanını ziyaret etmesi sonrasında Twitter üzerinden yaptığı açıklamayı, “ayaklanmaya karşı kan dökülmesini önleme amaçlı davranışlarını” desteklediği yönünde bir mesaj olarak yorumladı. Kubis, yaptığı açıklamada “Joseph Avn, güvenliği koruyarak ve hareket özgürlüğünü sağlayarak barışçıl gösterilerin korunmasına bağlı olduklarını söyledi. Avn, barışçıl eylemcilerin düşmanları olmadıklarını, aksine Lübnan halkı olduklarını ve onlara karşı sorumluluklarının bulunduğunu belirtti” ifadelerine yer verdi. Jan Kubis, Güvenlik Konseyi (BMGK), Avrupa Birliği (AB) ve Arap Birliği’ndeki büyük ülkelerin daimi temsilcilerini de kapsayan Lübnan için Uluslararası Destek Grubu toplantılarının koordinatörlüğünü yapıyor.Hızlı, etkin ve güvenilir bir hükümet Lübnan çıkmazına yönelik uluslararası ilgi, eski Başbakan Saad Hariri’nin istifasından yaklaşık 3 hafta sonra hükümet boşluğu endişesi nedeniyle daha da yoğunlaşırken, büyükelçilerin faaliyetleri alternatif bir hükümet kurulması sürecinin önündeki engelleri takip etmekle sınırlı kaldı. Diplomatik kaynakların Independent Arabia’ya aktardığına göre büyükelçiler, Lübnanlıların hükümet değişikliği hususundaki çelişkileri ortasında “parmaklarını yakmak” istemiyordu. Büyükelçiler, Fransa’nın değişiyle “etkin ve güvenilir”, ABD’nin değişiyle “Lübnanlıların ihtiyaçlarını karşılayan güvenilir” ve BM’nin değişiyle “yetkin, dürüst ve güvenilir isimlerin dahil olduğu” bir hükümet kurmak için aceleci davranılması çağrısında bulundu. İlgili ülkeler, heyetlerini Beyrut’a gönderdikten sonra Fransa’nın başkenti Paris ile koordine sağladı. Bu durumu, genel koşulları değerlendirmek ve mali duruma ilişkin endişelerini görüşmek üzere Paris’te ABD- İngiltere- Fransa üçlü toplantısı takip etti.Moskova ve Hariri düzeltmesi Başkentlerin “işbirliği yapmak ve Lübnan’ın finansmanını korumaya yardım etmek istediklerini” belirttiği hükümet tasviri, halk ayaklanmasının (ona karşı) patlak verdiği siyasi sınıftan başka bir hükümete işaret ediyordu. Bu çerçevede Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Hariri’nin Rusya işleri danışmanı George Şaban’ı Lavrov’un yardımcısı Mikhail Bogdanov’un yanına göndermesi sonrasında “düzeltilmesi” çağrısı yapılan teknokratlar hükümetini “gerçekçi olmayan” bir seçenek olarak değerlendirdi. Lavrov, ayrıca iç sorunlara yönelik ulusal uzlaşı ve zor sorunlara etkin çözümler üretebilecek bir hükümet kurma ilkesine dayalı bir çözüm olarak Hariri’nin çabalarına (uzmanlar hükümeti ısrarı) destek verdiğini ifade etti.Güvenlik Konseyi ve Destek Grubu Diplomatik kaynaklar, Washington’un ABD’yi yıkmakla suçladığı Hizbullah’ı içeren Lübnan’daki ABD müdahalesine karşı Rusya’nın tavrının, Moskova’nın “Hizbullah ve İran’a karşı ABD yaptırımlarının artmasının Lübnan krizini kötüleştirdiği” inancından kaynaklandığını belirtti. Moskova’nın anahtar kelimesinin, “istikrarın korunması” olduğunu ifade eden kaynaklara göre bu anahtar kelime, Moskova’yı, Irak’ta yaşananların aksine gösterilerin barışçıl havasının korunmasına övgüde bulunmaya itti. Kaynaklar, Moskova’nın Lübnan krizinin çözümünü kolaylaştırmak için Tahran, Hizbullah ve Özgür Yurtsever Hareket ile birlikte bir rol oynamasını ve bu rolü desteklemek üzere “Lübnan için Uluslararası Destek Grubu’nu” bir araya getirmeye çalışan Paris ile koordinasyonunu güçlendirmesini bekliyor. Kaynaklar, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in 1701 sayılı BMGK kararının uygulanmasına ilişin kararını ele almak amacıyla bugün (25 Kasım) düzenlenen BMGK toplantısında Rus çabalarının sonuçlarına ve Lübnan hususundaki uluslararası anlayışın boyutuna odaklanıldığını belirtti. Ancak aynı kaynaklar, her türlü uluslararası çabanın, yeni hükümete ihtiyaç duyduğuna inanıyor.*Independent Arabiada yayınlanan bu analiz Şarkul Avsat tarafından çevrilmiştir

مشاركة :