Irakta artık Ekim Devrimi gençleri olarak da bilinen göstericiler, taleplerini dile getirmek için sadece slogan ve eylem yapmakla yetinmiyor bilakis taleplerini dinlemek istesin veya istemesin herkese ulaştırmak için yeni yollar keşfediyor. Meydanlardaki göstericilerin protesto eylemlerine motive olmasını sağlayan hamasi şarkılar, tiyatro ve sinema gösterimlerinin yanı sıra, Tahrir Meydanı’ndaki bina ve tünel duvarlarını süsleyen graffitiler Ekim ayının başından bu yana meydanlardaki taleplerin dillendirilmesi hususunda dikkat çekici bir araç olarak öne çıkıyor. Başkent Bağdat’ta her yaştan bir araya gelen sanatçılar Tahrir Meydanı’nın çeşitli yerlerinde çizdikleri graffitilerde, protestolardaki olayları ve gençlerin fedakârlıklarını işliyor. Tahrir Meydanı’ndaki graffiti akımı kısa sürede diğer kentlere de sıçradı. Nitekim güneydeki Basra’da ‘Şenaşil’ isimli grup kentteki meydanlarda ve beton bloklar üzerinde çeşitli resimler çizdi. Kerbela kentinde de ressamlar, sokakları ve şehir merkezinde bulunan Valilik binasının yakınında yer alan tünelin duvarlarını resimlerle süsledi. Duvarlara resim yapma sanatı olarak bilinen graffiti, 2000’lerin başında ABD’de hiphop tarzı şarkılarla birlikte barışçıl bir atmosferde ortaya çıkarken, 2011’de Arap ülkelerinde başlayan protesto dalgalarında olduğu gibi Irak’ta güvenlik güçlerinin göstericilere karşı orantısız güç kullandığı bir ortamda icra ediliyor. Tahrir Meydanı’ndaki tünelde, çok sayıda göstericinin ölümüne neden olan göz yaşartıcı gaz kapsülleri ve gerçek mermi resimlerine sık sık rastlıyorsunuz. Aynı şekilde protestolar sırasında hayatlarını kaybeden göstericilerin isimlerinin baş harflerinin yazıldığı bazı graffitileri görmek de mümkün. Meydanda azımsanmayacak ölçüde, yaşam koşullarını eleştiren graffitiler mevcut. Ancak bu yine de geleceğe dair umut verici tabloların olmadığı anlamına gelmiyor. Her hâlükârda bu graffitiler, Tahrir Meydanı’nda bakımsızlık ve ilgisizlikten muzdarip olan tünelin duvarlarına güzellik katıyor. Tahrir Meydanı’nda bulunan Türk Lokantası’nın yanı sıra, çeşitli mekânlardaki resim ve graffitilerde katkısı bulunan ressam Hadi el-Hattat, “Gençler çok sayıda ressamı yaratıcı olmaya motive etti. Bu vesileyle Tahrir Meydanında ve diğer illerde doktor, mühendis ve öğrencilerden çeşitli eserler ve sanatsal çalışmalar yapan harika sanatçılar gördük” dedi. Şarku’l Avsat’a konuşan Hattat, “Sanat eserleri ve çizimler üzerinden gönderilen mesaj açık: 2003ten bu yana Irak’ın en büyük anını resmedilmesi. En önemlisi de bunların, resimden müziğe, şarkıdan şiire yani sanata tahammül edemeyen ve tüm tezahürlerinden nefret eden siyasal İslam gruplarını rahatsız etmesidir” dedi. Hattat yaklaşık iki hafta önce, Türk Lokantası binasının duvarına dokuz metre yüksekliğinde ve bir buçuk metre genişliğinde ‘Uhud Dağı’ nitelemesi yerine ‘Özgürlerin Kalesi’ ibaresinin yazılı olduğu ışıklı bir pano koyduğunu belirtti.
مشاركة :